Hayat, kadere ne çok evriliyor.
Kimsesiz, sessizliğin yankısının çığ olduğu kuytuda, bilmem ki nasıl tasavvur edilebilir bu zaman'ı-mekân?
İnsan beklemeyi bin kez öğrenince, Yolculuk haberi eylemiyor gönlü şân.
Öyle ki gönül,
Hakk'ın kararında merhamet nazarıyla dövüldükçe
ağlayışı yitiyor.
Kederi inceliyor...
"Hastanemdeki hemşirenin bekleme odasına bile kabul etmeyecek kadar kaba ve hayvanca görünen" bir adamın, yaşamımı yargıladığını dinlemek zorunda kalmıştım.