"Uykuyla boğuşuyor, düşünüyor, tarifsiz acılar çekiyordum. Ufak bir taş parçası bulmuştum, temizleyip ağzıma attım, dilimin üzerinde bir şey olsun diyerek...İnsanlar gelip gidiyor, araba takırtıları, at patırtıları, sesler havayı dolduruyordu."
"...Ne güldüm, ne güldüm; elimi dizime vurarak deliler gibi güldüm. Boğazımdansa tek ses çıkmıyordu; dilsiz ve bitkindi benim kahkaham; ağlamak özlemini taşıyordu."