Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seda Tancan

Biliyorum.. Bir gün upuzun ağaçlık yollardan İçimi efil efil estirecek Bir mutlulukla geçeceğim. |22 nisan•
Reklam
"Kalbindeki endişeleri yavaşlat. Senin hikayen, seni Yaratan tarafından yazıldı. Önündeki hayat, ardında bıraktığın zorluklardan daha güzel. O, kalbinden geçen, söyleyemediğin her seyi biliyor. Bil ki seni ve dualarını cevapsız bırakmayacak. Kim Allah'a yöneldi de, dünyası çiçek açmadı."
Bazen engin ve ıssız bir dağ başında, ılık bir rüzgar eşliğinde, bahar çiçeklerinin arasında olmayı ne kadar da çok istiyor insan..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ayağına takılıp seni düşüren tasların üzerine çıkıp nasıl yükselebileceğini sana hep hatırlatacağım.
2023 e gireceğiz; Bu yıl ki hislerim, yenilgilerim, mutluluklarım, gözyaşlarım, başarılarım ve daha niceleri ile kapadık.. Ve bu yılı anlamlı kılan o söz ile sonlandırıyorum: “ Benim hayatımın tek bir gününü bile yaşamamış insanların sözleriyle yıkamam! ” Her ne kadar uygulayamasak da çabaladık sözü yaşatmak için :)) Şimdi ise bu yazılan notu zamanı geldiğinde Bir tatil köyünde puslu bir hava da , kuzinede kaynayan bir demlik, hem elimizi hem içimizi ısıtan bir ortam ve Radyo da Hulusi Gökmeşe -gördün mü yıllar geçmiş türküsü eşliğinde büyük harfli konuşmalarla :)) Eğlenebileceğim o insan ile okuyor olacağım :))
Reklam
Ne tuzsuz şeydi şu dünya be.. Geldin, buldun, şenlendirdin, insan ettin beni.. Yemeyip, içmeyip, yatmayıp, uyumayıp Seni anlatmalı bu yürek -Ahmet Arif
Ve sonra hayatın tüm galeyanına, gafletine, çöküntüsüne tek bir el uzatan ararsın. Tüm yıkıntılara iyi gelen biri olsun istersin.. Biri olsun ve bırakmasın dersin hiçbir şartta değişmeyen Her düştüğünde el uzatan Ben burada,yanındayım’ diyen biri.. Zaman yalnızca onunla dursun istersin Gidenlere, ziyan olmuşluklara iyi gelen biri olsun istersin.. Uçsuz bucaksız bir deniz ortasındayım Ama artık yalnız değilim..
Her defasında onlarca umutla yüklenip bir çıkar yok arıyorum. Ama her şey öyle zor öyle çıkmaz ki.. Nasıl olur da bir insanı mutlu eden bir şey, aynı zamanda onun felaketinin de kaynağı olabiliyor? Sen bir insan arıyorsun, yüreğin sızısını varoluşun ürpertisini yüklenecek bir arkadaş.. Ruhun uçurumdan aşağı birlikte kendini boşluğa bırakacak bir insan.. Aynı hamurdan aynı çamurdan yoğurulduğun.. Ama her şeyin sonu koca bi uçurum.. Bu kaçıncı yolun sonu deyişim bilemiyorum ama Karşımdaki dağları aşamıyorum artık..
Nereye bu gidiş diyesim geliyor ama diyemiyorum. Yetemiyorum.. Yetememek ağrıma gidiyor..
Aslında biri vardı ama hep var olandı.. Düştüğünde el uzatırdı, yorulurdun seninle soluklanırdı.. Acı içinde tebessüm ederdi insanlar, inanmadıkları ama reddetmeye de gücü yetirmeyecekleri gerçeklerle karşılaştığında.. İşte o her daim yanında olandı, iyi ki vardı.. Bazı şeylerin çok farklı olmasını isterdim..)
Reklam
Doğmak kutlu bir şey değildi.. Yaş sendromları, yaşanılan duygusuzluk, hevessizlik, eskisi gibi olamayışlık, önem vermeme hâli.. Dünyaya düşmüş olup insanların huzunuru kaçırmış olma algısı :)) ve daha niceleri! Bir insanın doğum günü bu dünyaya geldiği gün değil, Neden geldiğini anladığı gündür. Ve her gün insanlar sayesinde bir yaşıma daha girdiğim için doğum günü tarihimi anımsamakta güçlük çektim doğrusu :)) Payımıza bir Eylül daha düşer mi?
Peki Ya insan, gidenin ve bir daha gelmeyecek olanın yorgunluğunu nasıl taşır?
Kırılacağını öngörse de bir omuz arıyor insan. Dal kırık, dal yıkık biliyorsun. Düşsen acıyacaksın. Ama o dalın var olduğu ağacın parçası olmak için yine de can atıyorsun.
Madem yazı yazma imkanım var Neden bunu yapmıyorum? Ama ne yazacağım? Soğuk olan bu dünyanın neyini yazmalıyım? Aslında pörsümüş olan şu dünya da can yakan olayların olması, ve bu doğrultuda benim gücümün olmamasına ne demeli? Ya anlatamadıklarım? Bu dünya da kimseye söyleyemediklerim? Onlar ne olacaktı?? İnsanları sevmekten korkuyorum, sevdim mi de Ölmelerinden korkuyorum.. Sevdiklerimden çok ölen olmadı, yalnızca bana sevgisiz hayatın beş para etmediğini öğreten bir adam.. Ahh Olric fazlasına gerek yok! Sevmekten/sevgiden; karanlıktan, riyadan, hürriyetsizlikten korkar gibi korkuyorum!! Uzun lafın kısası ‘ben tüm hislerimi kalbimin derinliklerine gömüyorum’.. Bütün bu yaşananlar beni yoruyor..! O hâlde ‘Başka bir evrende..
Travma sadece yaşamış olduğumuz kötü olaylar değil. yaşamayı umut edip yaşayamadığımız güzel olaylardır. peki Ya bu acı geçer mi?
Sabahattin Ali bir yazısında: -O gelmez artık’ dedi +Nereden biliyorsun? dedim -gidişinden belliydi’ dedi.. Yusuf Atılgan’ın bir sözü ile dönüş sağlanır, -Gelmez artık, ama benim beklemem gerek dedi..
Reklam
Ne demiş Köroğlu’nun babası? -Biz kör olduksa, dünyanın da bakılacak suratı kalmadı ya..!
Bazen, bir sonraki sefer yoktur. ikinci bir şans ya da bırakabileceğin zaman yoktur. Bazen, Şimdi ve asladır. Her şey değişir, Hayat hiç kimse için durmaz..
Benim zevklerim sizin nezdinizde makul bir zemine oturmak zorunda değil.
Dünya seni kendine benzetmiş,dedi Meczup..
muallak olanın netleştiği noktada bir şeyler hep ya başlar ya da biter" Fakat benim yeniden başlamaya da bitmeye de mecalim yok..