Nisa

Abid zatlardan Abdullah el-Umerî, Imam Mâlik'e mektup yazarak insanlardan kopmaya, ibadete yoğunlaşmaya ve ilimle meşguliyetten uzaklaşmaya teşvik eder. Imam Mâlik ona cevaben şunu yazar: "Allah Teâlâ rızıkları taksim ettiği gibi amelleri de taksim etmiştir. Bazı insanların gönlünün inşirahı namazla olurken oruçla olmaz. Bazısınınki de oruçta olmaz da sadakada olur. Bir başkasınınki de namazda olmaz da cihadda olur. İlmi yaymak ve öğretmek ise en hayırlı amel- lerdendir. Ben, Allah'ın bana gönül inşirahı verdiği bu işten hoşnudum. Benim yaptığım işin sizin yaptığınızdan daha aşağıda olduğunu düşünmüyorum. Her birimizin kendi işinde hayır ve iyilik üzere bulunduğunu düşünüyorum. Bu nedenle her ikimizin de kendisine taksim edilmiş işe razı olması gerekir."
Reklam
..ilmi elde etmek bir nimet, ondan istifade etmek bir nimet, faydalandırmak bir nimet, ilmi ebedileştirmek ve gelecek kuşaklara nakletmek de ayn bir nimettir. Aynı şekilde ilmi insanlar arasında yaymak da bir nimettir. İlmin nimet olan yönleri saymakla bitmez.
Isa (aleyhisselâm) buyurmuş ki: "Geceler ve gündüzler hazine sandıklandır. Bunlara (ne koyduğunuza bir) bakın." Lokman Hekim de oğluna şu nasihati yapmış "Yavrum! Kendilerine vaat edilen şey (ölüm ve âhiret) insanlara nasıl da uzak geliyor, ancak vaat edildikleri şeye doğru süratli şekilde gitmektedirler." Beyhaki, Kitabu'z-Zuhd (Semerkand Yayınevi), s. 51. Ebû Said el-Hamráz şöyle demiştir: "Geçen vakitle meşgul olmak ikinci bir vakti zavit mektir." Abdullah ibn Muhammed ibn Munâzil de şöyle demiştir: "Geçmiş ve gelecek vakitlerle meşgul olanın vakti faydasız şekilde geçip gider." Şumayt ibn Aclán da diyor ki: "Mümin nefsine şöyle demelidir: Ömür üç gündür Dün içindekilerle beraber geçip gitti. Yanın ise sadece bir emeldir. Muhtemelen ona yetişemeyeceksin. Eğer yanına çıkacaksan, yann zaten kendi nizkıyla birlikte gelecektir. Ancak yanının önünde (değerlendirilmesi gereken) bir gündüz, bir de gece bulunmaktadır ve pek çok nefis bu ikisinde ölüp gitmişlerdir. Belki sen de aynı akıbete uğrayacaksın. Yaşanılan günü düşünmek yeter."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şunu bilesin ki zaman, bir lahzası dahi kaybedilmeyecek kadar kıymetlidir.
Alıntı
"Bankada bir hesap sahibi olduğunu düşün, hesabına her sabah 86.400 dolar para yatırılıyor, fakat bu paranın hepsini akşama kadar harcamak zorundasın, ertesi güne transfer edilemez. Paranı kullansan da kullanmasan da hesap her akşam sıfırlanıyor, günün bakiyesini yakıyor. Ne yaparsın? Tabii ki hepsini har- camaya çalışırsın; Hepimiz, zaman adlı bu bankanın müşterileriyiz. Her sabah 86.400 saniyeye sahip oluyoruz; yarına transfer edilemez, Her sabah hesabımız dolar, her akşam boşalır. Geri dönüş yok, saniyelerini şu anı yaşayarak harca, en iyisi bunlarla yatırım yap.Mutluluk, sağlık ve başarı için. Zaman kaçıyor. Her gün için en iyisini yap. Bir senenin değerini anlamak için sınıfta kalmış bir öğrenciye sor. Bir ayın değerini anlamak için, sekiz aylık bir bebek doğuran anneye sor. Bir haftanın değerini anlamak için, haftalık dergi çıkaran bir çilekeşe, Bir saatin değerini anlamak için, kavuşmayı bekleyen sevgililere sor.Bir dakikanın değerini anlamak için, treni kaçıran yolcuya sor. Bir saniyenin değerini anlamak için, bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor. Bir saniyenin yüzde birinin değerini anlamak için olimpiyatlarda gümüş medalya kazanan koşucuya sor. Her anını değerlendir, her dakikanı çok özel biriyle paylaş. Zamanına ortak edebileceğin kadar özel biriyle. Unutma! Zaman hiç kimse için durmaz. Geçmiş zaman tarihtir. Gelecek zaman sırlar, meçhullerle dolu. Sadece şu an sana verilen gerçek bir armağandır. Gün bugündür... Vakit: şimdi! Bir ideal sahibi olun ve idealinizi gerçekleştirmek için çalışın. Bu size ayrica mutluluk verecektir." (Internetten indirilmiştir).
Reklam
Vakit
Üstat Hasan el-Bennâ (Allah Teala kendisine rahmet etsin) şöyle demektedir: "Vaktin hakkını idrak eden kimse, hayatının anlamını da idrak etmiştir. Çünkü vakit hayat demektir."
BEDİÜZZAMAN SAID NURSI (ö. 1960)
Her gün yirmidört saat sermaye-i hayatı Halıkımız bize ihsan ediyor. Tâ ki, iki hayatımıza lâzım şeyler o serma- ye ile alınsın.Ömür sermayesi pek azdır. Lüzumlu işler pek çoktur.Dünya bir misafirhanedir. İnsan ise onda az duracak- tır ve vazifesi çok bir misafirdir ve kısa bir ömürde hayat-1 ebediyeye lâzım olan levazimatı tedarik etmekle mükelleftir.
Senin o ömrü bâkiden hiç haberin yok. Ölüm sekeratı uyandırmadan evvel uyan!
"Kör olan gözlerdir. İnsan kalbiyle bakmayı öğrenmeli"
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
"Biliyor musun... İnsan acı çektiği zamanlarda, güneşin batışını başka türlü sever..."
"Asırlar boyu karşılaştıkları cellatlara benzememek için savaşıyorlar. Bu anlaşmazlığın olası tek çözümü, iki tarafın da karşılıklı olarak bir şeylerden vazgeçmesine bağlı. Şiddet ve savaşlar çözüm değil; çünkü zaman öyle kalmıyor. Herkesin gönülden bağlandığı bu topraklarda, her askeri çözüm geçici olmaya mah- kümdur. Yeni kuşaklar kavgaya devam edecektir, üstelik daha da şiddetli bir biçimde, çünkü ölümler ve acılar biriktikçe, kinler de artıyor."
"İki yıldır her gun çocuklar öldürülüyor. İşin en acı tarafı da, bunun artık neredeyse sıradan bir hal alması..."
"Ölmekten korkmadın mı?" "Hayır korkmadım. Ölürsem, ölen bütün arkadaşlarımla birlikte olacağım.
162 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.