Az önce bir başyapıtı üçüncü kez okudum. Okurken bazı bölümlerde bu nasıl bir kitap bu kitap nasıl yazılmış şaşkınlığıyla okumuştum. Bitirince aynı şeyi yine düşündüm. Huzur’u anlamak için önce Tanpınar’ı tanımak lazım.Kendi kurduğum İyileştiren Okumalar atölyesinde hep bunu söylüyorum. “Huzur” Tanpınar’ı tanıdıktan sonra büyük bir başyapıta
Bu asrın ilk yıllarında Boğaziçi en çok hatıra getirdiği eski venedik gibi sanki bir göl tarzında kendi üstüne kapanmış ve kendine mahsus adetleri ve zevkleri olan büsbütün hususi bir alemdi.
Hakikî aptal, o boş kâğıdın üzerine hiçbir yazı yazmamış olan değil, saçma - sapan, kör - topal, yalan - yanlış şeyler karalamış ve onlara sımsıkı sarılmış olandır. Yani, aptallıktan yola çıkıp akla varmamış ve yarı yolda kalmış idrâk cücesi…
Bu kadar kısacık bir kitap nasıl bu kadar derin bir etki bırakabilir. Nefis bir öykü kitabı. Emile Zola okumaya niyetlenip cesaret edemeyen varsa 47 sayfalık bu beş hikayeden oluşan kitabıyla tanışanilir. Ölümün doğallığını naturalizmi doruklarda yaşatarak anlatırken çok büyük bir anlam arattırıyor okura. Bittikten sonra kitaptan bir süre çıkamayıp sorgulamaya başlıyorsunuz. Ölümün 7 den 70 e nasıl insanı bulacağını ve ölüm karşısında da yapanlar karşısında da küçüklüğünüzü görüyorsunuz.
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Can Yayınları · 202015,3bin okunma