...geçip giden günleri düşünüyor, o günler elimde iyice ufalanıp kaybolmadan önce yazabidiğim her şeyi yazıyordum. Ve sonunda şunu anladım, bütün yazdıklarım gerçek, ben yalandım.
“Aslında o kadar da önemli biri olmadığımızı anladığımızda neden üzülüyoruz ki?” diye sormuştu o gece. “Bunun temel bir aydınlanma anı olması gerekmez mi? Hepimizi önemli insanlar olduğumuza inandırdılar. Sonra da çekip gittiler.”
Kendimizi özgür zannediyoruz oysaki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar. Sınırlara gelince fark ediliyor bu. Dışarı çıkmak isterken kendini cama vurup duran yarı delirmiş karasinekler gibiyken. Sadece geceleri, yapayalnız ve yalınayakken anlaşılabilecek şeyler var.
"Bir şarkıyı, sanki yeryüzünde dinlenecek başka bir şarkı yokmuş gibi, yüz sefer arka arkaya dinlediğin oldu mu hiç?"
" Oldu," dedi.
"Anlatamadığın şeyi o şarkıda bulduğun içindi işte o," dedim.