Cennetteki azizler saflıktan ve güzellikten ayrılabilir miydi? Onların anlatılabilecek bir yanı yoktur. Ama ya çamurdaki azizler; işte asıl edebi harikalar onlardı.
Onları sevmiyorum artık. Hiç sevdim mi onları, bunu da bilemez oldum. Bıraktım onları. Artık ne kafamda teninin kokusu var, ne de gözlerimde gözlerinin rengi. Sesini de anımsamaz oldum, akşam yorgunluğuyla gelen dinginlik sesi kaldı yalnızca.”
“İnsanı çılgınlığa sürükleyip ölümüne yol açacak bir olayın daha ne kadar ağır olması gerekiyordu? Yoksa çılgınlık özel bir ilahi alana aitti de, insanoğlu asla gerçekten çıldıramıyor muydu acaba?”