Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Haydudu

Haydudu
@BuyukYollarinHaydudu
Diyorum size. Denedim. Değmez. (Gecenin Sonuna Yolculuk)
332 syf.
·
Puan vermedi
FİNLER DE DESTAN YAZABİLİR
Tolkien’in, “Yüzüklerin Efendisi”ni yazarken Kalevala destanından kısmen ilham aldığı söyleniyor ama, doğrusu destanı okuduktan sonra bile, adı geçenin bunu ne şekilde yapmış olduğunu anlayamadım. Bu destanın, Tolkien’in beslendiği pek çok kaynaktan yalnızca biri olabileceği ise makûl bir görüş. Finler’in Kalevala destanı (Kalevala: Kaleva
Kalevala Fin Destanı (Runo 1-25)
Kalevala Fin Destanı (Runo 1-25)Elias Lönnrot · Balkanoğlu Matbaacılık · 196513 okunma
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
HERKES HER ŞEYİ BİLİYOR
Türkiye’nin gelişememekliğine “içeriden” bir bakış. Adnan Dalgakıran ihracatçı bir işadamı. Onun gibi insanlar, tekerlerine çomak sokulmasın diye, genellikle kendi ülkelerinin hâlini, yani siyasî iktidarı yüceltmek, en azından eleştirmemek yolunu seçerler. Anlaşılabilir bir tavır. Oysa Adnan Dalgakıran, kitabının adından da anlaşılacağı üzere, böyle yapmıyor. Türkiye’nin dünyada işgâl ettiği seviyenin vasatlığını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bu seviyeden yukarı tırmanmamız gerektiğini, yoksa hep debelenip duracağımızı istatistiklerle açıklıyor. Kendisine bunun için bravo demeliyiz. Yıllar içinde, ticaretle uğraşan ve bunda başarılı olan insanların çok zeki olduklarını daha iyi anlıyorum. Bir işin başında olup onu yönetebilmek büyük mesele. Zaten bu yönde bir tecrübesi bulunmayan insanların dünyaya bakışları da çoğu zaman yararsız ve işi yokuşa süren özellikler sergiliyor. Ancak söylemek gerek, A. Dalgakıran’ın eleştiri ve fikirlerini başka herkes de söyleyebilir. Bunları düşünmek ve söylemek için bir işadamı olmaya gerek yok. Herkes her şeyin farkında. Herkes her şeyi biliyor. Anlaşılan, fotoğrafı ortaya koyduktan sonra asıl iş, düşünülenleri hayata geçirebilmek. Bunun için yapılması gereken de belli aslında: Akılcı bir plan yapıp, bu planın işlemesi için maddî-manevî irade göstermek. Zannedildiğinden daha zor olduğunun farkındayım. Özellikle de sözde demokrasi çağında. “Türk’ün yasağı üç gün sürer” sözünün geçerli olduğu bir ülkede… Acaba ülkelerdeki bu tür atılımların daha çok savaşlardan veya devrimlerden sonra görülmesinin bir nedeni de bu mu ola?
Yüzleşme
YüzleşmeAdnan Dalgakıran · Kronik Yayın · 202175 okunma
346 syf.
·
Puan vermedi
Kalevala Fin Destanı (Runo 26-50)
Kalevala Fin Destanı (Runo 26-50)Elias Lönnrot
10/10 · 6 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
352 syf.
·
Puan vermedi
Bir zamanlar… Bizler…
Bozkır-göçebe toplulukları daha iyi anlamama bu kitap yardımcı oldu. Bu toplulukların günümüzde hangi etnisitelere karşılık geldiklerini kesin olarak tespit etmek zor ve hassas bir konu olsa da, bu gibi hususlar, bilimsel çalışmalarla ele alınmaya elbette müsait. Bozkır-göçebe topluluklar (örneğin Orta Asya’daki Türkler), yerleşik medeniyetler
Kök Tengri'nin Çocukları
Kök Tengri'nin ÇocuklarıAhmet Taşağıl · Bilge Kültür Sanat · 2020869 okunma
Reklam
Haydudu
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Kralın İki Bedeni
Kralın İki BedeniErnst H. Kantorowicz
10/10 · 5 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
“kader”
Oidipus, tanrıların bir oyuncağıdır. Çünkü onun işlediği “rezil kabahatleri” tanrılar önceden bildikleri hâlde, Oidipus bilmiyordu. Karşılaştığı olaylara, herkesin vereceği tepkileri verdi. Yine de lanetlenen, ayıplanan ve yurdundan kovulan o oldu. Dindeki “Kader” sorununa (her şeyi bilmek ile, yine de müdahale etmeyip yargılamak arasındaki çelişki) antik dünyadan bir bakıştır aslında Sofokles’in yazdığı Oidipus tragedyaları. Kral Oidipus’un başına gelen felaketlerden sonrasını anlatan “Oidipus Kolosnos’ta” da, “Kader” konusunda tanrıların haksızlığını ima edip, Oidipus’a itibarını iade eder. “Masum suçlarına” hoşgörüyle yaklaşmayarak, onu tanrılar gibi cezalandırmaya kalkan ölümlüler de bu eserde cezalarını çekerler. Antik Yunan’ın tanrıları böyledir: İnsanlarla oyun oynarlar. Onlara bazen iyilik yapsalar da, genellikle acı çektirip başlarını belaya sokarlar (Tevrat’ın tanrısı gibi). O insanların kral ya da sıradan beşer olmaları fark etmez. Aksine, kralların trajedileri daha büyük olur. Kral Oidipus’un ruhu huzura kavuştu.
Oidipus Kolonos’ta
Oidipus Kolonos’taSophokles · İş Bankası Kültür Yayınları · 20161,526 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
acı reçete
70’lerde yazılmış ve o yılların sağ-sol kavgasının etkisinde bulunan bir kitap. Neredeyse Platon’un “Devlet”inin İslâmî bir versiyonunu kendine ülkü almış. Yeni bir şey söylemiyor. Bilindik sağcı - İslâmcı - milliyetçi dünya vizyonu ve istekleri. Sosyalizm de var içinde. Duygulara hitap ediyor. Duygulara hitap eden eserlerin önemlerini, kalıcılıklarını ve etkileyiciliklerini sorgulamıyorum; ama hayat keşke bu manifestoda yazıldığı kadar kolay işlese. Şairlerin siyasî düşünceleri uçuk kaçıktır. Hayata geçirilemezlerse de, genellikle değerli fikirlere sahip olurlar. Karakoç’unkiler de öyle aslında. Ama onun hayal-ülkesinde yaşamak ister miydim? Tüm ideolojilerin nihayetinde varmaya çalıştıkları nokta, teoride iyi bir noktadır. Ama o noktaya nasıl gelineceğidir esas mesele. Karakoç’un ütopyasına ulaşacak yolun çok acılı olacağı kesin. Şahsen bir yakınlık da hissetmediğim görüşler içeren bu yolu, öyleyse neden seçeyim? Hem dünyada hangi din var ki, günümüzün karmaşık sosyal sistemlerinin tümüne birden reçete olsun?
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218,6bin okunma
4.436 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.