Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

CEM

CEM
@CemPakkan
Yapılan incelemeler sonucunda mutlu insanların yaşadığı bir ülke ile mutsuz insanların yaşadığı bir ülkeyi ayıran, mutluluk seviye farklarını belirleyen 6 faktör tespit edilmiş. Gelir, sağlık, özgürlük, yolsuzluk, sosyal destek ve yardımseverlik. Bir ülkede yaşayan insanların mutluluğunu artırmak istiyorsanız bu 6 alana müdahale etmeniz, o alanlarda iyileştirici reformlar yapmanız gerekiyor.
Sayfa 215 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Dünya siyasi tarihi kendi toplumlarını birbirine düşman ederek yükselen siyasetçiler albümü. Sonuçta siyasetçinin amacı toplumda en yüksek desteği almak. O desteği almanın en kolay yolu toplumda var olan etnik, dinsel ya da bölgesel farkları kaşımak ise siyasetçi onu yapacaktır. İster Hitler'i örnek alın ister Trump'ı, ister Netenyahu'nun seçim zaferlerine bakın, ister Brezilya'dan Filipinler'e dünyanın her yerinde iktidara gelen popülist liderlere. Hepsinin ortak özelliği toplumda zaten var olan gruplar arası yaraları kaşımak, kaşımakla kalmayıp o yaraları kanatmak. Her ne kadar saydığım liderlerin her biri yönettiği ülkelere büyük bedeller ödetmişlerse de bu onların sandıktan zaferle çıktığı gerçeğini değiştirmez.
Sayfa 195 - Doğan KitapKitabı okudu
Hem beşeri hem ekonomik anlamda sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmemiz için yol, köprü kadar toplumsal güven inşa projelerine de ihtiyacımız var.
Sayfa 194 - Doğan KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Türkiye'de bugün doğan bir çocuk eğer şimdi bir müdahale olmazsa kendisi şu anki yöneticilerin yaşına geldiğinde denizleri bir metre yükselmiş, dereleri kurumuş, Konya'dan Urfa'ya uzanan geniş bir alanı çöle dönmüş bir ülkede yaşayacak.
Sayfa 158 - Doğan KitapKitabı okudu
Türkiye pek farkında değil ama bir devir kapanıyor. Türkiye demografik avantajını yitiriyor. O nedenle elimizi sıkı tutmak, bu kuşağı en iyi şekilde geleceği hazırlamak zorundayız. Ya şu an öğrenme çağında olan kuşağı çok iyi eğiterek onları bu yüzyılın etkin yurttaşları yapacağız ya da tarihimizin gördüğü en kalabalık kuşağı heba ederek çocuklarımıza bakıma muhtaç, yaşlı bir ülke bırakacağız.
Sayfa 152 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Dünyada konut üzerinden rantı sınırlandırıcı adımlara baktığımızda üç temel uygulama görüyoruz. Rantın kişilerden alınıp kamuya aktarılması, ek vergi ve boş konut vergisi.
Sayfa 89 - Doğan KitapKitabı okudu
Nüfusu 85 milyona ulaşmış, çok farklı coğrafi ve sosyolojik yapıları içinde barındıran, devasa bir ülkeyi plansız programsız idare etmek, kaosa davetiye çıkarmaktan başka bir işe yaramıyor.
Sayfa 89 - Doğan KitapKitabı okudu
Türkiye'de konut krizinin yoğunlaştığı bölgelerde doğayı ve tarihi yok etmeden konut arzının, konut talebini karşılaması artık imkansız. O nedenle kalıcı çözüm, talebi bu bölgelerden ülkenin geneline yaymaktan geçiyor. Başta İstanbul olmak üzere konut talebinin patlama gösterdiği yerleşim birimleri üzerindeki baskıyı azaltmanın çözümü, tıpkı Cumhuriyetin ilk döneminde ve 1960'ların başında olduğu gibi ulusal çapta planlı bir kalkınma programı geliştirmek.
Sayfa 88 - Doğan KitapKitabı okudu
Kapitalist dünyada evin yok, sen yoksun.
Sayfa 69 - Doğan KitapKitabı okudu
Dünyada yurttaşların tamamını sosyal ve ekonomik hayata katan, adaleti ve teşebbüs hürriyetini kurumsal güvence altına alan ülkeler kalkınıyor, kurumlar yerine kişilere, kurallar yerine keyfiliğe dayanan ülkeler ise sefalete mahkum oluyor.
Sayfa 31 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Bir ülkenin ekonomik gidişatını anlamak için önce ekonomik büyüklük ve kişi başı gelire sonra dünya ekonomisinden alınan paya ve son olarak da gelir adaletine bakmak gerekir.
Sayfa 20 - Doğan KitapKitabı okudu
Liderlik vizyon demektir. Henüz olmayan bir tahayyülü ifade edip hayata geçirendir lider. O nedenle Birleşmiş Milletler'in ilk defa Global Eğitime Katkı Ödülü'nü Enver Yücel'e vermesi beni şaşırtmadı. Enver Yücel adına Türkiyeli eğitimcileri tebrik ediyorum.
Sayfa 200 - Doğan KitapKitabı okudu
Önemli olan çok çalışmak, bilgi hamallığı yapmak değil. Önemli olan çocukların ilgi ve becerilerini keşfedip onların bu var olan potansiyellerinin üstüne bir öğrenme stratejisi inşa etmek. Bunun için de kendini yetiştirmiş öğretmene, duyarlı veliye ve bütün bunlara önem veren bir toplumsal değerler sistemine ihtiyaç var.
Sayfa 198 - Doğan KitapKitabı okudu
Ödev verme alışkanlıklarımız küçükleri okuldan soğutmaktan, büyükleri öğrenme fırsatlarından uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Ya özen gösterip yaşa uygun zengin içerikli ödevler hazırlayalım ya da hiç ödev vermeyelim. Çünkü bizim verdiğimiz ödevler çocukların başarısını artırmıyor, tam tersine ciddi olarak azaltıyor. PISA'da en başarılı ülkeler arasında yer alan Finlandiya ve Güney Kore en az ödev veren iki ülke! O nedenle bu verilere bakınca benim önerim ödevsiz bir sistem.
Sayfa 195 - Doğan KitapKitabı okudu
PISA sınavlarında beceri, temel, orta ve ileri seviyelerde ölçülüyor. İleri seviyede problem çözme becerileri alt kategorisine baktığımızda karşımıza şu tablo çıkıyor: Gençlerimizin yalnızca %2,2'si ileri seviyede problem çözebiliyor! OECD ortalaması % 11,4. Güney Kore'de gençlerin %28'i bu seviyede! Bu sonuçlara bakınca gençlerimizin yeni ekonomide rekabet etmekte zorlanacaklarını söyleyebiliriz.
Sayfa 180 - Doğan KitapKitabı okudu
182 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.