"Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden; bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben."
Başta daha iyi nesiller doğurmayı ummakla yetinmişlerdi fakat daha sonra, çocuklar ne kadar farklı doğarlarsa doğsunlar asıl ge- lişimin daha sonra, ancak eğitim yoluyla sağlanabileceğini fark etmişler. İşte asıl o zaman çalışmaya koyulmuşlar.
Görüyorsunuz ya, hiç savaşları olmamıştı onların. Hiç kralları, papazları ya da aristokratları da olmamıştı. Kardeşti onlar, gelişiyorlarsa da birlikte gelişiyorlardı, rekabetten değil, birlikten.
Kraliçe Rahibe Anneleri olarak bilinmiş, belki de dünyadaki hiçbir insan ruhunun tadamayacağı bir gurur ve mutlulukla ölmüştü, tek başına yeni bir ırk dünyaya getirmişti o!
İşte politika böyle acımasız bir şey bizim memlekette. Bir zamanlar yanıma girebilmek için araya adam koyanlar, iş ve torpil rica edenler, hatta yalvaranlar, şimdi adımı almıyorlar ağızlarına.