Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ADEN

ADEN
@Cicer
"biz bu memlekette garibiz, kimsesiziz, yalnızız, yabancıyız."
Tam teşekkülü öğrenci
Diyarbakır
50 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Reklam
Ezidiler yine sürgün, yine kaçakti... Ölümden, katliamdan kaçıyorlardı. Alisiktilar, ama yine de zorlarina gidiyordu.
Mem ile Zin'in her günü, her saati çile ve iskence içinde geçmisti. Bu aşkların hepsi de ayni topragin çiceğiydiler. Acılı ülkenin acılı aşklarıydı-lar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kürtlerin hep başkalarının silahşörü olmaya sürüklendikleri biçimindeki tezi çarpıcı biçimde ortaya serer. Böylece, Yaşar Kemal'in, baskalarinin silahşörü olmanın beraberinde getirdigi kötülüklere ilişkin keskin eleştirisini de öğrenmiş oluyoruz.
(Çukurova’da gittike zenginleşen ve gözleri sürekli kocaman çiftlikler yaratma peşinde olan yeni toprak agalar, devlet güclerini de yanina alarak Çerkezler’in toprakların ellerinden alırlar .
Reklam
Yuvasi bozanin yuvasi olmaz - Yuvasi bozulan kusun yuvasinda öteki kus da barinmaz - Sahiplerine hayrtmeyen ev, baskasin barindirmaz - Zulmün tarlasinda zulüm biter.
Yazar, Ermenilerin uğradığı haksızlığa, en büyük insanik trajedilerinden birisi sayar. Kovalanan bu halktan geriye kalan, yalniz Ermeni portakal bahçeleri, dut ve zeytin agaçlari, bakimli geniş çiftlikler, evler, konaklar, guzel yapilar, altın ve rengârenk mücevherlerle dolu definelerdir. Çağımızın basinda Çukurova da Ermenilerin tum mal varlığ üzerine konan, topraklarin ele geçiren, gittikçe zenginlesen büyük toprak agalarinin sayisi giderek artar. Bunlarin başını çekenlerden birisi de, ilerde tekrar kendisine dönecegimiz Arif Saim Bey'dir. Bu beyin ele geçirdigi topraklarin büyük bir kism, Ermenilerden kalan kocaman çiftliklerde. Arif Saim Bey siftliklerden birisini de Mustafa Kemale armagan eder. Ince Memed'in takibinden kurtulamayan Arif Saim Bey, romanin dördüncü cildinin sonunda ünlü eşkiya tarafindan Ermenilerin öcü alınırcasına vurulup öldürülür
Yasar Kemal'in yerine Yobazoglu Kürt Hasan söze karışır: "istesem", diyordu "Ali Safa Bey atını degil, karisini da verecekti on yedi dönümlük kiraç tarla için. Merhamet ettim de karisini degil, atini istedim. Atini veren karısını vermez miydi, elinizi yüksek vicdaniniza koyun da söyleyin"
Yaşım ilerledikçe okuldaki ahlak ile toplum içindeki ahlak arasinda çok büyük fark oldugunu anladim. Okulda ögretilen ahlaka riayet eden biri kendini aptal durumuna düşürür. Insanlar onlar garip biri diye yaftalar.
Harika bir cevap. Güzelligin içerigi falan olur mu hic? Saf güzellik her zaman anlamsiz ve ahlaksizdir. Bu su götürmez bir gerçek. Bu yüzden rokokoyu seviyorum.
517 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.