Suç ve ceza romanında ;Raskalnikov özverili, idealist bir genç olmasına rağmen, çok kolayca insan öldürebilen bir karekter olarak karşımıza çıkıyor. Bu çizgi bazı kişiliklerdeki çelişkilerin varlığını ispatlar niteliğinde. "Acaba herkesde bu çelişki yaşanır mı" sorusunu akıllarda uyandırmıyor da değil. Radkolnikov'un ilk bakışta Suç işleme amacı yoksulluk gibi görünüyor. İnsan böylesi bir suçu yoksulluk yüzünden işleyebilir ve kendinde başkasının malına el koyma hakkını göre bilir mi? Yoksa her birey içerisinde potansiyel bir katil ile mi yaşıyor?
Raskolnikov, roman boyunca bizlere işlediği suçun psikolojik yönüyle onun dayanılmaz ahlâki boyutunu anlatmaya çalışıyor aslında. Bir yönüyle toplumsal bir deney oluşturmuştur. "Süper insan " ve "sıradan insan". Napolyon gibi süper insan olup gerektiğinde kuralları çiğneyip toplumun kaderini değiştirdiğini, fakat sıradan insanın suç işleme ehliyeti olduğunu ispatlamaya çalıştı.
Dostoyevski ;Raskolnikov ile ;süper insanların diledikleri zaman kuralları çiğneyenler değil, yoksul fakat bütün yoksunluklarına rağmen ahlâki zaruretine sarılıp yaşamaya çalışan insanlar da olduklarını ortaya koyar.
Romanda ısrarla vurgulanan dönemin sınıfsal farklılıklarıdır. Sonya romanda Raskolnikov için savaş verir.
Raskolnikov için yeni bir hikâye Sonya yı tanaması ile başlar, bir adamın kademe kademe yenileşmesinin, yeniden hayat buluşunun, bir dünyadan bir başka dünyaya geçişinin, şu ana kadar hiç bilmediği yeni bir gerçekle tanışması ile roman sonlanır...