Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

♡ λiβerellα δe λucens ✰ツ

♡ λiβerellα δe λucens ✰ツ
@ClaraTenebris
~
Oğuz Atay
Oğuz Atay
| #209097267 Leve Palestina, Och Krosse sionismen...
Sabitlenmiş gönderi
Bizim ilk vazifemiz ırkçı bir dev­let şekli yaratmak değil, bugünkü yahudi devletini yıkmaktır.
Sayfa 327 - PDF - ANONİM YAYINCILIK TAM METİNKitabı okudu
Reklam
240 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Terapist Olmak
Terapist OlmakLouis Cozolino
9.2/10 · 98 okunma
Sizleri psikoterapiyi yalnızca bir meslek değil; bir çağrı, bir hayat tarzı ve bir kişisel gelişim aracı olarak ele almaya davet ediyorum. Terapistler birtakım cevaplar arayan kişilerdir. Sadece danışanlarınız için cevaplar üretmeye çalışmayın, bu yolda yürürken kendi cevaplarınızı da bulun. Kendi gerçekliğinizi bulun, tutkularınızı keşfedin ve sakın bunlardan daha azına razı olmayın.
Sayfa 238 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hiç kimsenin mükemmel olmadığını düşünsel seviyede kabul ediyordum ama kendi kusurlu yanlarımı duygusal olarak kabullenmek hiç kolay olmadı. Terapist olmanın en temel kısmını kendimizi kabul etmek üzere çıktığımız yolculuk oluşturur. Bu yolculukta kendi kısıtlı yanlarımızla karşılaşırız. Kendimizi bu kısıtlı yanlarımızla beraber kabul etmek ile onlara rağmen kabul etmek arasında büyük fark vardır. İki cümle arasında sadece anlamsal bir fark varmış gibi görünse de, aslında birbirlerinden deneyimsel olarak ayrılırlar: Kendi kısıtlılıklarımızı kabul etmeliyiz, çünkü ancak bu şekilde onlarla çalışmayı öğrenebiliriz. Kendi kısıtlılıklarımızı sadece hoş görmeyi değil sahiplenmeyi de öğrenirsek o zaman kendimize de duygusal büyüme için gerekli olan ilgiyi gösterebiliriz. Ve nihayet kendimizle dost olmayı öğrendiğimizde, hata yapmaktan eskisi kadar çok korkmayız.
Sayfa 235 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Yaygın olarak görülen psikoterapi yaklaşımlarının hepsi -bilişsel davranışsal (BDT), sistemik aile, psikodinamik ve hümanist- doğru terapist doğru danışanla doğru zamanda buluştuğunda işe yarayabilir. Benim önerim en az iki psikoterapi yaklaşımı üzerine iyi bir eğitim almanız ve hangi yaklaşıma yakın durduğundan bağımsız olarak, mümkün olan en iyi
Sayfa 228 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
592 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
❝ Görüyorsunuz, şanssızlığımız yanlış dine sahip olmaktı... Muhammedi din, bize Hıristi­yanlıktan daha uygun olurdu. ❞ ~
Adolf Hitler
Adolf Hitler
İncelemeye bu çok güzel ve özel ve de çoğu insan için çarpıcı denebilecek alıntıyla başlamak istedim, çünkü... Çünkü why not? (Kesinlikle clickbait amacı taşımamaktadır ;)) İslam ve Naziler, II Dünya Savaşında
İslam ve Naziler
İslam ve NazilerDavid Motadel · Alfa Yayınları · 201513 okunma
Narsisizmde kendiliğin iki yönü vardır: Bunlardan biri kendine abartılı önem atfetme iken, diğeri boşluk ve ümitsizlik duygusudur. Kendiliğin bu şekilde olmasının sebebi kişinin çocukken sevgi ve anlayış için ebeveynine her dönüşünde, orada ebeveynin kendi problemleri ve ihtiyaçları ile karşılaşmış olmasıdır. Çocuk kendini keşfetmek için gerekli olan yardımdan mahrum kalır ve bu mahrumiyeti gerçek ya da hayali bir terk edilme tehdidinin altında ebeveynleri ile ilgilenerek gidermeye çalışır. Zeki ve hassas olan çocuk, ebeveynlerinin duygularına uyumlanmayı ve onların duygularını düzenlemeyi öğrenir. Bu çocuklar yaşlarının çok üstünde bir olgunluk gösterir, içgüdüsel bir şekilde başkalarının duygu durumlarını düzenler, tıpkı bukalemun gibi farklı kişilere ve sosyal durumlara uyum sağlarlar. Bu çocukların içsel deneyimleri başkalarının ihtiyaçlarını yansıtır. Narsisizmin diğer yüzü ise çocuğun duygusal dünyasının ebeveyn tarafından hiçbir şekilde aynalanmamış olan yönlerini yansıtır. Çocuğun gerçek kendiliği, yani kendine özgü tarafları görmezden gelinmiş, gelişememiş, doğru düzgün ebeveyn bakımını bekler halde kalmıştır. Terk edilme ve utanç duygusundan oluşan bu çekirdek, başkalarının duygu durumunu düzenleyebilmekten gelen kendini çok önemli görme algısı altında gizlenir. Patolojik bakım veren rolündeki çocuk dışarıdan bakıldığında mükemmel bir evlat, başarılı bir öğrenci, sadık bir arkadaştır. Halbuki bu çocuklar içlerinde bir boşluk, üzüntü ve kaybolmuşluk duygusu hissederler...
Sayfa 208 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Vay be...
Terapist olmak hiçbir zaman tesadüfen yapılmış bir tercih değildir. Doğuştan getirilen özellikler ile çevresel ve ailesel faktörler birleştiğinde hangi çocukların bakım veren rolünü üstleneceği belli olur. Neden bakım veren rolünü seçtiğimiz ve bu rolü nasıl yerine getirdiğimiz ise bağlanma şemalarına, travma ve kayıp geçmişimize, aile dinamiklerine ve büyürken karşılaştığımız zorluklara bağlıdır. Başkalarına yardım etme güdülenmemiz, başkalarını derleyip toplama ve kendimizi iyileştirme ihtiyaçlarımızdan gelir...
Sayfa 204 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
❝ En kötüsü de nerede doğacağımızın zarlara kalmış olmasıdır... ❞ ~
Ann Patchett
Ann Patchett
Sayfa 203 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Allah korusun...
"Ya anne babasının beklentilerini karşılamamış olsaydı, ya sevimli bir yumurcak olmasaydı, ya (Allah korusun) sınavdan 80 alsaydı?"
Sayfa 199 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Öldürmeyen şey güçsüzleştirir
Yaşamın ilk dönemlerinde hayatta kalma iki temel öğeye bağlıdır: Bedensel bütünlüğümüz ve ebeveynlerimize ya da bakım verenlerimize bağlanıp onlardan kabul görmemiz. Küçük bir çocuk için, hem fiziksel hem de duygusal anlamda terk edilme hayatı tehdit eden bir durum olarak algılanır. Utanç duygusu terk edilmeye çok benzer bir şekilde deneyimlenen bir duygudur ve bağlanma şemamızı, beyin gelişimimizi ve kimlik algımızı temelden etkiler. Erken dönemde fiziksel travmaya, terk edilmeye ve yoğun utanç duygusuna maruz kalan çocuklar, çok büyük olasılıkla hayatlarının ilerleyen dönemlerinde hem psikolojik hem de fiziksel zorluklar yaşarlar. Bu durumda görünen o ki bizi öldürmeyen şey güçsüzleştirmektedir.
Sayfa 193 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Karşı aktarım
Karşı aktarımın ilk belirtileri kendimizde tarafsız duruşumuz ya da terapötik stratejilerimiz ile bağdaşmayan düşünceler, duygular ve davranışlar fark ettiğimizde ortaya çıkar. Jamie'nin durumunda, seansta mizahın kapladığı yer, sessizliğe izin verilmemesi, aktivitelerin çokluğu ve danışanın duygu ve ihtiyaçlarına gösterilen ilgisizlik gibi şeylerin tümü karşı aktarım belirtileriydi. [...] Diğer karşı aktarım belirtileri, seansı iple çekmek ya da tam tersine bir seans hiç gelmesin istemek gibi duygular olabilir. Bir seansta durmaksızın yorum üstüne yorum yapmak ya da bir arkadaşımın yaptığı gibi belli bir danışan gelmeden önce kapının kilidini açmayı "unutmak" da karşı aktarım belirtileri arasında sayılabilir Karşı aktarımın bilinçdışı kaynağını çoğunlukla kabul görmeme, terk edilme, travma ve utanç ile bağlantılı erken döneme ait olumsuz deneyimler oluşturur.
Sayfa 192 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
"Bir öykünün içine konunca, tüm acılar katlanılabilir hale gelir."
Sayfa 189 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Danışanda ne gibi düşünceleri, tavırları ve duyguları uyandırdığının farkında olmak ve bu farkındalığı danışan ile yürüttüğü çalışmanın içine katmak terapistin işidir. İlk adım farkındalık, sonraki adımlar ise anlamak ve büyümektir.
Sayfa 182 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
39,9bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.