Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatih

Fatih
@ConquerorLion
Doktor
Dermatoloji
İskenderun
295 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Modernitenin kocaman midesi gerçekliği çiğneyip yutmuş ve sonra da bütün yediğini görüntüler şeklinde geri tükürmüştür. Oldukça etkili bulunan bir analize göre, hepimiz bir "gösteri toplumu'nda yaşıyoruz. Dolayısıyla, her durumun bizim gözümüzde gerçek olması (yani ilginç bir hal alması) için gösteri şekline büründürülmesi gerekir. Artık insanlar seyirlik bir hale gelmenin (şöhrete kavuşmanın) özlemiyle yanıp tutuşuyor. Gerçeklik, tahtından feragat etmiştir. Ortada artık sadece "temsiller" -yani medya- vardır.
Reklam
Eskiden herkesi şok edip öfkeden kudurtan türde görüntüler selinde boğuldukça artık tepki gösterme yeteneğimizi kaybettiğimizi fark ediyoruz. Sınırlarına kadar zorlanan şefkat duygumuz giderek köreliyor.
Günü, ayı ya da yılı ne olursa olsun, herhangi bir gazeteyi açıp da herhangi bir haberin herhangi bir satırında insanın sapkınlığının en ürkütücü izlerini görmemek imkânsızdır... Her gazete, ilk satırından son satırına kadar, dehşetengiz olaylar silsilesinden başka bir şey değildir. Savaşlar, işlenen suçlar, hırsızlıklar, cinsel sapkınlıklar, işkenceler, prenslerin, ulusların ve tek tek insanların kötülükleri; tam anlamıyla evrensel bir vahşet orjisi. İşte, uygar insanlar her gün sabah öğünlerini yemeye bu iğrenç iştah açıcılarla başlıyorlar.
BaudelaireKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanlar oldukları yerde kendilerini güvende hissettiklerinde, başkalarına karşı kayıtsızlaşırlar.
İnsan her zaman uyumlu olmaya meyilli bir varlıktır. Gerçek hayatta korkuya ve dehşete nasıl alışabiliyorsa, bazı görüntülerin uyandıracağı korkulara da rahatlıkla alışabilir.
Reklam
Öyle ki, artık savaşlar hepimizin oturma odalarında sükûnet içinde seyredilip dinlenen görüntü ve seslere dönüşmüş durumdadır.
Günümüzde savaşlara son verilebileceğine kim inanır? Hiç kimse, hatta barış için mücadele edenler bile inanmazlar buna. Bizim bütün umudumuz (ki şimdiye değin boşa çıkmış bir umuttur bu), soykırımı durdurma, savaş yasalarını (savaşan tarafların uyması gereken "savaş yasaları" diye bir şey vardır çünkü) ayaklar altına alıp çiğneyenleri adalet önüne çıkarma ve patlak vermesi muhtemel başka silahlı çatışmalar için görüşmelere dayalı alternatiflerin denenmesi için baskı yaparak bazı savaşları önleyebilme ihtimalinde yatar.
Hayatta en büyük yanlış, daha fazlasını isteyip mutlu olmaya çalışmakmış.
Durmadan düşünüyorum, ne çok öldük yaşamak için.
Onat KutlarKitabı okudu
Velhasıl hayat beklemiyor, beklemek gibi bir derdi de yok. Biz onu anlayana kadar gelip geçecek.
Reklam
İnsanları bir türlü anlayamıyorum; her zaman izlenmek, göze çarpmak istiyorlar. İnternete fotoğraflarını yükleyip hoşlanmadıkları insanların onlara bakmalarına müsaade ediyorlar! Hiç tanışmadıkları insanların da bakmalarına izin veriyorlar ve olduklarından daha ışıltılı görünmeye çalışıyorlar.
Belki de insan bir kovuğun içinde yaşayınca dışarıdaki hayat onun için bir klişeye dönüşüyordur.
İnsan ancak ve ancak her şeyin, yolunda gitmeyen, geç kalınan, kırılıp dökülen her şeyin tekrar iyi olacağına dair bir his barındırıyorsa genç sayılır. Bu hissi kaybettiysek, başımızdan geçenler, deneyimler telafi edilemez hale geldiyse, yaşlanmışız demektir.
Hızla gelip geçen hain zaman. Zaman hepimizi müsrif kılıyordu, değil mi; çökmüş avurtları, mezarsı yankıları, paylayan bakışları ve kemikli parmaklarıyla.
Doyurulmayı bekleyen gereksinimler kimi zaman halüsinasyonlar doğurur: Susuzluk suyu hayal eder, aşka duyulan gereksinim de ideal bir erkek veya kadını.
994 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.