Otuz yıl önceydi memleketin ücra bir köşesinde...Yeniydim o zamanlar meslekte..
Yıl bir...Burunda bile değil çiçek... Vatan ,millet, Sakarya heyheyleri üstümde...Kırık makaralı bile değildi bayrak direği...Bir çok kez ip almak zorunda kalmıştım.
Köylü eşek bağlamak için alıyormuş...Belki de uydurma sebep...Farketmez...
Dalgalamalıydı bayrak....
Vazifem öğretmek miydi o zamanlar öğrenmek mi bilemedim.... Tahminim sen de oralara yakınsın... Manzara bakan gözde değer bulur... Kolay gelsin, bayrağın gölgeleri daim düşsün üstüne...
Deli Filozof
Sevdiğim bir kalbe
Nasıl veda edebilirim bilmiyorum Beria
Gidiyorum bir yerlere
Oturuyorum küçük bir esnaf kahvesine
Bir çay söylüyorum(demli)
Bilirsin Beria her zaman demli çay içerim
En koyusundan, katran gibi derler ya
Beria adlı bir kızım vardı, onu aklıma getirdiniz. Hüzünle sevinç bir arada olur mu? Oluyormuş.
Beria... Farklı, güzel bir şiirdi
Kırk bir günlük ömrün, benden bir ömür götürdü
Beria...Şiirlerin en güzeliydin
Güzel geldin ve öylece güzel bir yere gitti
Kalemine sağlık.