"Magnus'tan hoşlanabileceğini düşündüm. Tatlı biri, değil mi?"
"Tatlı mı?" Alec kardeşine deliymiş gibi baktı. "Kedi yavruları tatlıdır. İblis efendileri..." Bir an tereddüt etti. "Değildir," diye bitirdi sonunda.
"...Ama hepinizin sevimsiz olduğunu düşündüğümü de sanmayın..." Şaşkın yüzlü Alec'e göz kırptı. "Beni arar mısın?"
Alec kızarıp kekeledi ve Jace dirseginden yakalayıp onu kapıya itmeseydi, bütün gece orada donup kalabilirdi.
"Yaptığın şeyle ilgili nelerin çirkin olduğunu inkar etmeyi sürdürürsen," dedi Magnus, bakışlarını Alec'in gözlerinden ayırmadan, "hatalarından asla ders alamazsın."
Olağan üstü bir kurgu, gerçek olaylara dayanan ama aralara kurgulanan sıkıştırılıdığı bir kurgu. Kitap casusluk, aşk, gerilim her şeyi barındırıyor. Sadece herkesin bölümde hitap edilme şekillerinin değişip sadece daktilocularin aynı kalması kafamı karıştırdı. Sally nin ilk bölümünü okurken o olduğunu anlamamıştım. Belki de yazarın amacı da odur. Yaşadığı yüzünden herkesten intikam istemesini anlıyorum ben de aynısını isterdim muhtemelen. Spoilerrr
Lezbiyenler olduğun için tecavüze uğramak? İğrenç bir şey, Henry umarım cehennemde yapıyorsundur...
Bir erkeğin toplantı sırasında not tutma işini bir kadından beklediğini veya toplantı başkanının kadın olmasına rağmen erkeğin başkan sanıldığını her gün görebilirsiniz. Sürekli olarak sözünüz kesilir veya fikirleriniz başkalarına (çoğunlukla erkeklere) mal edilir durur. Tüm kurallara uzmanına, canla başla çalışmanıza rağmen, sırf bir başkandan beklenen davranışları sergilediğiniz için "fazla agresif" olarak algılanacağınızdan korkarsınız. Meslektaşlarınız başka bir kadına "hırslı" derken, aslında iltifat etmediğini bilirsiniz. İnsanlara iyi davranmak (çünkü kadınlar iyidir!), ama çok a iyi davranmamak (çünkü enayi yerine koyulmak istemezsiniz); anne (yani doğuştan bir bakıcı) gibi davranmak, ama gerçekten anne olmamak (yoksa kendinizi işinize "adamamış" olursunuz) zorundasınızdır. Saygı görebilmek için kendinize güvenmelisiniz, ama çok da değil (çünkü taskin kadınları sevmeyiz). Hem kadın olmanız hem de beyaz olmamanız durumunda başarınızı kanıtlayabilmek için iki, üç, dört, beş kat daha fazla çalışmanız gerekir.
Nefret ediyorum bu dünyadaki zalimlikten, küçük çocukların büyüklerden bile yardım isteyememesinden, nefret ediyorum insan olamamış varlıklardan. Herkesin ne olduğunu görüp gözlerini kapatıp bizi ilgilendirmez demesinden. Umarım bu kitap gerçek değildir ama gerçek olduğuna da kalıbımı basabilirim. İnsan nasıl kendi çocuğunun istismar edilmesine göz yumar? Nasıl kendi kızına tecavüz eder? Ve neden bu nedenle o küçük kızların babalarını öldüren kadın suçludur? Eğer adalet diye bir şey yoksa adaleti kendin sağlaman gerekir.
Taş olmak istiyorum, bir yandan hiçbir şey hissetmeyen bir yandan her şeyi hissedebilen, bir yandan çok soğuk bir yandan biri eline aldığında eriyecek bir taş....