Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Daso

Daso
@Daso13
Sabitlenmiş gönderi
sadıktım sana, Camilla, kendi tarzımda.
Reklam
İstedikleri buydu demek: yalanlar. Harikulade yalanlar. Buna ihtiyaçları vardı. İnsanlar ahmaktılar. Kolay olacaktı benim için.
Güneş alçalmış ama henüz batmamıştı, günün son ışığı pencereden içeri sızıyordu. Güneşin bile babama ait olduğunu, onun evinin üstüne parladığı için benim güneşe hakkım olmadığını hissediyordum. Güllerinden farksızdım, ona ait olan bir şeydim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yatak odamın en iyi yanı yatağımdı. Saatlerce yatakta yatmaya bayılır, bazen gündüzleri de yorganı çeneme kadar çekip yatardım. Güzeldi yatağın içi, hiçbir şey olmazdı orda, insan yok, hiçbir şey yok.
Daso
@Daso13·Bir kitabı okumaya başladı
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski
8.1/10 · 6,8bin okunma
Reklam
456 syf.
·
Puan vermedi
·
104 günde okudu
Biricik ve Mülkiyeti
Biricik ve MülkiyetiMax Stirner
8.6/10 · 372 okunma
Ben kendi kudretimin malikiyim ve ancak kendimi Biricik ola­rak bilirsem kudretimin maliki olabilirim. Biricik'te malik bile, ken­disinin yaratıcı Hiçine geri döner. Benden daha yüksekteki her yüce varlık, bu ister Tanrı olsun, ister İnsan, benim Biriciklik duy­gumu zayıflatır ve yalnızca bu bilincin güneşinde soluklaşır. Eğer Ben meselemi Biricik olan Kendime bırakırsam, meselem geçici olana bırakılmış olur, onu kendi kendini tüketen ölümlü yaratıcısı­na bırakmış olurum ve Ben şöyle diyebilirim: Ben meselemi Hiçe bıraktım.
Eleştiri, bir düşünceyi ancak başka bir düşünce ile alt edebilir: Örneğin imtiyaz düşüncesini, insanlık düşüncesiyle, egoizm dü­şüncesini, özgecilik düşüncesiyle yener.
Ama hakikat boştur, çünkü değeri kendi içinde değil Benim içim­dedir. Hakikat bizzat kendi için değersizdir.
Hiyerarşi, prensiplere inanıl­dığı, prensipler düşünüldüğü, ya da eleştirildiği sürece devam e­der. Çünkü geçerli tüm prensipleri yerinden oynatan en amansız Eleştiri bile, neticede yine prensibe inanır.
Reklam
Siz düşüncelerinizin kuşlar gibi öyle özgürce orta­lıkta uçuştuğunu ve isteyenin onlardan birkaçını yakalayıp kendi dokunulmaz mülkiyeti gibi görerek Bana karşı kullanabileceğini mi sanıyorsunuz? Bütün o ortalıkta uçuşanlar -benimdir.
Varlık hiçbir şeyi meşrulaştırmaz. Düşünülen de vardır, düşü­nülmeyen de; sokaktaki taş da vardır, benim ona dair imgelemim de. Her ikisi de sadece farklı ortamlardadır, biri açık havada, diğeri benim kafamda, yani Bende; çünkü Ben de tıpkı sokak gibi bir ortam sayılırım.
Feuerbach, Hegel'i, dili kötü kullanmakla ve bazı kelimelere doğal anlamlarından farklı anlamlar yüklemekle suçlamıştır.* Oysa kendisi de, duyularla algılanabilen, "duyusal" sözcüğüne, fevkala­ de bir anlam yüklemekle aynı hataya düşer. Örneğin sayfa 68-69' da şöyle der: "Duyusal demek, dünyevi, düşünceden yoksun, apaçık, kendiliğinden anlaşılan demek değildir." Ama eğer kutsal ve düşüncelerle dolu, ayan beyan ortada olmayan ve sadece dolaylı olarak, yani bir aracı ile anlaşılabilen bir şey kastediliyorsa -o zaman da artık buna duyusal denmez. Sadece duyulara hitap eden şeyler duyusaldır. Fakat duyulardan öte bir algılamayla haz duyabilenlere, duyuları ile haz duymayı ve algılamayı aşanlara hitap eden şeyler de gene onlara duyular aracılığıyla iletilir, yani o haz verici şeye ancak duyuların varlığı koşuluyla ulaşılabilir. Ama bu da artık duyusallık değildir. Duyusal olan her ne olursa olsun, benim içime alındığında artık duyusal olmaktan çıkar, ama gene de duyularımı etkileyebilir, örneğin benim heyecanlarımı uyarabi­lir, kanımı harekete geçirebilir.
"Mutlak düşünce", düşüncenin Benim düşüncem olduğunu, Benim onu düşündüğümü ve onun sadece Benim sayemde varolduğunu unutan düşüncedir.
"Sen dünyaya nasıl bakı­yorsan, dünya da sana öyle bakar."
Ben eğer etten kemikten oluş­muş bir beden değilsem, gerçek anlamda tin de değilimdir. Tinin özgürlüğü, Benim esaretimdir, çünkü Ben tinden ya da etten kemikten daha öteyim.
712 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.