Habip el Acem'in eşi Umre;Sevgili eşim kalk ! gece bitmek üzere, Seher yaklaştı önümüzde uzun bir yolculuk var, bize azık gerek. salihler kervanı gitti, biz geride kaldık.diyerek eşini gece namazına uyandırırdı.
Ne ekerseniz, onu biçersiniz.! Ne pişirirseniz, onu yersiniz!
Eğer gençliğin ruhunu tarım yapılmayan bir tarla gibi kendi hâline bırakırsanız, orada ısırgan otları ve dikenler yetişir.
Ağla yeri gelmez günlere diyor.
Ey gönül, gidenden ümüdünü kes!
Kaçan bir hayale benziyor herkes,
Sanki kulağıma gaipten bir ses
Buluşmalar kaldı mahşere diyor.