kesinlikle yaşanarak yazılmış şiirler. kelimeler cümleler gerçek anlamlarının dışında kullanılmış. şair benzetmeleriyle ve metoforlarıyla sizi mest ediyor. bu anlamayı zorlaştırıyor ama olsun ilk okuyuşta anlayabileceğiniz bir kitap değil. okuduktan sonra bir kenara atabileceğiniz bir kitapta değil. ikinci defa okuyor hatta defalarca okuyor her okuduğunuzda farklı bir tat alıyor marjinal hissediyorsunuz. genel anlamda bir ayrılık bir veda söz konusu şiirlerinde ve şiirlerin hepsi tek bir kadına yazılmış gibi o kadının yerinde olmak isterdim. her mısrasını defalarca okudum her şiirinde o kadar çok yandım ki ve her mısrada tüylerim öyle diken diken oldu ki yaşadım resmen kitaptaki bütün şiirleri bence her övgüyü hak ediyor birçok şairi kalemiyle döver kalıplaşmış tek bir şiir bile bulamazsınız çünkü içinde öylesine yazılmış tek bir şiir yok...
Rakımı yüksek uçurumları bir ayağı kırık
şövalede gözlerinin en tepesine çiziyorum
ne zaman niyetlensem ölmeye,tebessümlerine
ayağım takılıyor, kirpiklerinin en karasına düşüyorum
Hasadı gecikmiş zamanlardan içi elem
dolu kaç hatıra varsa bana payidar
uzakları sen olan yolların nasırlı mesafelerine
gizledim, biliyorum dönmeyeceksin
Yetimhanede büyümüş bir çağ, edepsiz
anıların anlatıldığı bir zamanda git, adını
anmak mümkün olmasın şahadetinde bile şairlerin
Bir şiirde bile geçme, ben okumayayım mesela
Birbirimizin uzaklarıydık ikimiz
Kayıp zamanların telafisi olmayan
yaşanmamış mutlulukları, hükmü
bir sılanın yüz kızartıcı özleminde
verilmiş mağrur korkaklardık
Öldürmeyen acılarla aşina olduğumuz
kaç sevdaya çalınmışsa adımız ve kaç
şarkıda düşük yapmışsa mutluluklar
biz hep aynı içli karanlıkların nakaratı olarak
Tepesine kuş pisleyen çatılı
evlerde kötü kalpli yalnızlıklar
kalıyor payımıza, içinde ışıkları
eksik olmayan kalabalıklarda
Ve en çok bekleyenleri kırıyor bu hayat
sadakat en büyük yeminimiz oldukça