Serin Altın

Serin Altın
@Dr_Sercio
"Kur'an'ı ve namazı işte böyle camiden dışarı taşırdık ve onu büyüyen gövdemize ve gönlümüze en güzel bir akıl yaptık."
Reklam
"...Ancak yaralar açıksa, sarılmamışsa acır, sevinçler tekrar tekrar lezzet verir..."
"Çocuk için ne kadar zordur, büyüklerin içindeki zamanı saymak, onu elinde biriktirmeye çalışmak."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Niye ona takıldı gözlerim ve niye hep bakmak istiyorum."
" 'Babam nerede?' dedim. Eliyle uzak işareti yaptı. Uzak ve bir belirsizlik. Babalar evden çıkınca nereye giderler?"
Reklam
"...Orada isimlerini terk eder, deniz ya da okyanus diye bilinirler. Fakat her biri diğer sularla her ne kadar karışmış olursa olsun, geçtikleri toprakların, kendilerine bakan gözlerin hatıralarını okyanusun içinde çalkalar durur."
"János Boka gözlerini sıraya dikmiş düşünüyordu. Basit çocuk ruhunda derinden derine bir şeyler değişiyordu: Hayata dair, hani içinde hepimizin bazen kederli, bazen neşeli köleler olduğumuz hayata dair, bazı gerçekleri kavramaya başladığını hissediyordu."
Sayfa 235Kitabı okudu
"Yalnız olmak isteyen başkalarını rahatsız etmenin bir anlamı yoktu elbet."
Sayfa 232Kitabı okudu
"Çocuklar ne olup bittiğinin farkında değildiler. Evet, arkadaşlarının öldüğünü biliyorlardı elbet, ama bunun ne anlama geldiğini kavrayamıyorlardı. Şaşkınlıkla birbirlerini süzüyorlardı: Sanki hayatta anlaşılması çok güç, insana çok yabancı bir şeye tanık olmuş gibiydiler."
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
"Yatağın yanında durdular. Yoksul, zavallı basit insanlardı. Şimdiye kadar birçok derdi, kederi birlikte yaşamışlardı. O yüzden artık yakınmamayı da öğrenmişlerdi. Orada öylece durup, başlarını eğmiş, acıya katlanıyorlardı."
Sayfa 209Kitabı okudu
"Kafasında şimdiye kadar aklına bile gelmeyen garip düşünceler uçuşuyordu. Ölüm ve hayat üzerine düşünüyordu. Ve bu çok zor konuda bir sonuca varabilmesinin imkânsız olduğunu hissediyordu." Bir lider belki ama her şeyden önce bir çocuk. Ölümü düşünmek hem de sevdiğin birisi için. Ne acı...
Sayfa 200Kitabı okudu
"Çünkü ben kendimi hâlâ Pál sokağı çocuğu olarak görüyordum. Siz beni aranızdan atmış olsanız da bu böyleydi: Çünkü beni dışlayabilirsiniz ama yüreğimde olanları değişteremezsiniz."
Sayfa 153Kitabı okudu
"Savaş komutanları yüzlerce toptan, kargaşadan korktukları kadar korkmazlar. Çünkü tedirginlik ve panikle başlayan dağınıklık, kısa sürede her şeyi altüst eden bir kargaşaya dönüşebilir."
Sayfa 180Kitabı okudu
Spoiler içerebilir " -Ve size gelince! Kimse Geréb'le, onun geçmişteki hatalarıyla ilgili bir şey konuşmayacak! Anlaşıldı mı? O günahlarını temizlemek istiyor! Biz de onu affediyoruz. Kimsenin onu üzmeye, hatalarını yüzüne vurmaya hakkı yok..." Küçük bir çocuğun bir lider gibi olan davranışları kitap boyunca gözlerimi yaşarttı. Çok düşündüm acaba kaç yaşında olursak olalım hangimiz ihanet edenlere karşı böyle bir tavırda bulunduk. Ya da ihaneti kabullenebildik mi.
Sayfa 157Kitabı okudu
"Bu savaşı ancak birbirimizle çok iyi dost olursak kazanabiliriz!"
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
"Onlar için sabahları Amerikan bozkırı, öğleden sonra Macar ovası olan, yağmur yağarken deniz, kış aylarında kuzey kutbu haline gelen, onların çocuk ruhları için sonsuzlukla, özgürlükle, coşkuyla eşanlamlı olan, onları eğlendirmek için kılıktan kılığa giren bu dost toprak parçasını, yani iki evin arasına sıkışan bu ufacık engebeli Arsa'yı belki artık sonsuza dek yitirmişlerdi."
Sayfa 103Kitabı okudu
"Hiçbir zaman yüksek binaların arasına sıkışıp yaşamayan sizler, Budapeşte çocukları için boş bir arsanın ne anlama geldiğini anlayamazsınız."
"Böyledir. Bizde iyiler ölmez. Evliya olup aramızda yaşarlar. Nitekim görüyorsunuz işte."