Her buluşmanın bir zamanı vardı. Her ihtimalin de bir başka yarını... "Şimdilik bu kadar" demek de yeterliydi bazen. Bu cümledeki 'şimdilik' vurgusunun ne kadar büyük bir önem taşıdığının göz ardı edilmemesi şartıyla tabii...
Güçlü bir egoizm, hasta düşmeye karşı bir koruyucudur ama son çare olarak. Hasta olmamak için sevmeye başlamalıyız ve eğer sevemiyorsak hasta olmaya mahkumuz.
Şaşırmak, bir zamanlar büyük bir olasılıkla o sözünün edilmesinden hoşlanılan, görüntüleri daha pürüzsüz ve dingin bir yüzeye yansıtan ayna idi. Günümüzde bu ayna parçalanmış durumda ve şaşkınlığın kırıkları küçüldü.
Dönülen yeni dünya, bırakılan dünya değildir. Çünkü bu yolculuk birkaç duvarı yıkmayı gerektiriyor. İkide bir tosladığımız duvarlar, bugünümüzü yaşanmaz kılan engellerdir.
Söze dökülen şeyler düzgün durup birbirine uyacağına eğilip bükülüyor, uçup gidiyordu. Ama sözlerin altında, merkezde her şey doğru çıkıyordu. Eğer sayıları görebilirseniz bunu anlayabilirdiniz. Dengeyi, şekilleri, dünyanın yapı taşlarını...