Gülümsedim. "Böyle üzgünken bu kadar mutlulukla sarılı olmak zordur eminim."
Kafasını salladı. "Bana göre burası mutlu bir yer değil."
"Nasıl yani?"
"Gelinlik mağazaları yapay mutluluklarla dolu," dedi.
#
"Özel bir şey var mı?" diye sordum.
Gülümsedi ve omuz silkti. "Doğrusunu isterseniz siz seçin kızlar. Nedime elbiseleri benim için o kadar önemli değil."
Satış elemanıyla bakıştık.
Gülümsedim. "Böyle üzgünken bu kadar mutlulukla sarılı olmak zordur eminim."
Kafasını salladı. "Bana göre burası mutlu bir yer değil."
"Nasıl yani?"
"Gelinlik mağazaları yapay mutluluklarla dolu," dedi. "Tabii ki mutlu gelinlerin geldiği de oluyor. Ama genelde onlar gelinliğe veya nedime elbiselerine pek önem vermezler. Onlar sevdikleri kişiyle evlendikleri için mutludurlar." Kafasını salladı. "Bu kadınlar çok nadir. Çoğu kişi aşk için evlenmiyor. Kafalarındaki aşk fikri için evleniyor."
"Peki, sen de böyle mi yaptın?"
"Geriye dönüp bakınca, evet öyle yapmışım. Düğün günümde, içimde hissettiğim o tereddüdü önemsemem gerektiğini biliyordum. Keşke birisi beni kenera çekip "Onunla evlenme" deseydi."
"Onu dinler miydin?"
"Dinleyebilirdim."
Lo ile Katie bir kucak elbiseyle geri döndüler. Katie'ye,