Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lys TROY

Lys TROY
@E7odin
Imre sokaklarında yazarak hayatta kalmaya çalışıyor...
Üniversite Mezunu
18 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hacı Hacıyı Mekke'de, Deli Deliyi Dakkada
Vaybe ! İtiraf ediyorum, başta kadın, afedersiniz, çok salak gözükmüştü. Eh, belli ki yazar okuyucuyu tufaya getirmek istemiş. Şekil 1A'da görüldüğü üzere, başardı da hani. Tabi adamdan şüphelenmem de boşuna değilmiş ama çok başka bir yerden vurdu, sevdim, tebrik ederim. Doktor hanımefendi bende Hannibal'ı yeniden izleme arzusu uyandırdı, o kadar söyleyeyim. Arada yananlar da oldu tabi. Yazık oldu ama okuması keyifliydi. Yazarın diğer kitaplarını çok merak ettim şimdi. Hemen başlar mıyım bilmiyorum ama heveslendim. Zeki kadınlar okuyoruz, bu da çok güzeldi. Keyifli okumalar efendim...
Sakın Yalan Söyleme
Sakın Yalan SöylemeFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 2024558 okunma
Reklam
294 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
İntikam mı, İşkence mi
Şimdi... Öncelikle "İyi ki varsın Hüseyin Rahmi!", demek istiyorum. Bu kitap beni reading slumptan çıkardı, bu ay okuyabildiğim tek kitap oldu! Gelelim asıl meseleye... Kitap gizemi daima canlı tutuyor, buraya kadar sıkıntı yok. Sıkıntı gizemin çözümünde! Daha ziyade çözülme zamanında! Bir müddet daha evvel, baba-kızın planı neticesinde çözülmeliydi bence sır. Yani sonda öyle bir yerde bitti ki, ben üzüldüm, oturup ağlayacak hale geldim. Yer yer de kızdım. Hele o oğlan çocuğuna! İyi mi oldu böyle! Öf! Aralara serpilmiş İstanbul manzaraları ile dönem hakkında aktarılanlar hoştu. Sonu canımı sıkmayaydı on puan verirdim herhalde. Okuyacaklar keyifli okumalar efendim...
Cadı
CadıHüseyin Rahmi Gürpınar · Türk Dil Kurumu · 20211,133 okunma
432 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Tesadüfler silsilesi
David Hunter tesadüf ve şans kelimelerine kafa tutuyor... 10 değil 8 puan vermemin sebebi gerçekten bu "şanslı tesadüfler" silsilesi. Hunter yolda kalıyor, davadanın ilgililerinden biri onu kurtarıyor; Hunter'ın arabası bozuk, davanın ilgisi şahsın oğlu tamirattan anlıyor; Hunter kısa bir yürüyüş yapıyor, ayak buluyor; davanın ilgilisinin kızı kayboluyor, Hunter orada ve ta da! Bir ceset buluyor! Bir genç kız ölüyor, son gören Hunter! Bunun haricindeki her şey çok iyiydi ama. Özellikle Leo Villiers'nin bulunuşuyla start veren çözülmeler hele! Eh Hunter'ın kalbi de biraz ortalığı karıştırdı. Geçen seferki Sophie faciasından sonra makbul bir abla ama yine de ben Hunter'dan umutluyum;kesin bu da sorunlu çıkar Sonunda açık veren sorunu gelmeden görmüştüm bu arada. Keyifli okumalar...
Huzursuz Ölüler
Huzursuz ÖlülerSimon Beckett · Yabancı · 0100 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Polisler ve Gündemleri
Nihayet tekrar Birleşik Krallık'tayız! Hemen söylemem lazım; Terry! Aşağılık herif! Bu kitap 3.kitabın yarattığı hafif hayal kırıklığını alıp götürdü. Yine de sonlara doğru yaşanan klostrofobik sahneleri atlayarak okudum. Nedeni Sophie'ye olan kızgınlığım mıydı, içimin daralması mıydı, emin değilim. Ama asla sıkıldığımdan değildi. İlk 90 sayfa kadar 8 yıl önce yaşanan bir olayı takip ediyoruz. Sonra hop, günümüze geliyor ve OÇ Terry Conners ile karşılaşıyoruz. Sonra ne idiğü belirsiz Sophie ve imajını halkın güvenliğinden daha çok önemseyen polis müsveddesi Simms ile... Bu kitapla ilgili en büyük sorun, David dışında kimseyi sevememiş olmamdı. Herkese karşı tetikteydim. Her zaman herkesin her şeyi yapabileceğini düşünerek okurum ama bu kitap o kadar soru işaretleri ile doluydu ki ruhum sıkıldı. Belki de ondan klostrofobik atak azdırıcı sahneleri atlayarak okudum, kim bilir... Vegan arkadaşlar, hala hayvan katli söz konusu, uyarayım. Keyifli okumalar...
Mezarın Çağrısı
Mezarın ÇağrısıSimon Beckett · Yabancı Yayınları · 2019394 okunma
280 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Kefaret
Çocukken hep iyiler kazansın isterdim. Büyüdükçe iyiler sığ, kötüler daha derinlikli karakterler olmaya başladı gözümde. Hayatı mı öğrendim, hayat mı dinamiklerini değiştirdi, bilmiyorum. Ama eğer bir hikayede kötü karakter, özellikle de bedel ödeyen bir karakterse, çoğu zaman onun tarafını tutuyorum artık. Bazen affedemediğim de oluyor tabii... Azıcık kinciyim efendim Vance'i şımarık hallerinin kabulüyle sevdi diğer karakter. Bu benim ayrıca hoşuma gitti nedense. Serinin en sevdiğim ikinci kitabı oldu; Prenses ve Hayranı zirvede benim için. Tabii ki göndermeler devam etti ve birilerinin de benimle aynı zevkleri paylaşıyor olmasının bilinci ayrı bir mutlu etti beni. Sansa kalbimi çaldı Keyifli okumalar efendim...
Kitap Kurdu ve Çirkin
Kitap Kurdu ve ÇirkinAshley Poston · Yabancı Yayınları · 2020563 okunma
Reklam
312 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
#Amarayı Kurtarın
Ben bu kitabı Geekerella'dan daha çok sevdim! Zaten Prenses ve Terzi Kız hikayesini severdim. Öte yandan yer değiştirme sevdiğim bir klişedir, nerede denk gelsem okur, izlerim. En son güzel bir örneğini Jack/Black dizisinde izlemiştim. Mo'yu seveceğimi hissetmiştim ama benim beklemediğim Jess'i seveceğimdi! Bir kere sevmediğim karakteri daha da sevemem normalde. Ama Jess bunu yıktı. Tabii ki 90'lar bilimkurgularına göndermeler devam etti. Hatta bolca süper kahraman göndermesi de vardı. Tatlı bir gençlik hikayesiydi, keyifli okumalar dilerim.
Prenses ve Hayranı
Prenses ve HayranıAshley Poston · Yabancı Yayınevi · 2019518 okunma
333 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Habis Narsizm
Bu kez Amerika'dayız... Dr. Hunter akıl hocasının başında bulunduğu tesise, bir aylık bir araştırma programı için gidiyor ve olaylar gelişiyor. Tuhaf bir şekilde bu hikâyede adli antropoloğumuz başrol değil. Yani onun gözünden hikayeyi takip ediyoruz ama ne katilimizin derdi bu, ne de uzun zamandır tanıdığı biri. Hatta David sadece akıl hocası istedi diye olaylara dahil oluyor. Serinin en az sevdiğim kitabı oldu ya. Sonunda çok şaşırtıcı bir şey de olmadı. Aksiyon vardı ama bizimkini teğet geçen bir aksiyondu. Bir de açıkçası Amerika'dayız diye biraz fazla heyecanlanmışım. "FBI! Open the door !", tarzı bir şeyler beklemişim sanırım:) Ne olduğundan emin değilim ama eksik bir şeyler vardı işte, tadını alamadım. Katilimizin zekası iyiydi, bizimkilerle güzel oynadı ama. Ondan bir şeyler çıkmasını beklemiştim fakat bunu değil. Burada bir küçük şaşırdım,kabul. Kitabın sonu, bir önceki kitap gibi yarım kalmıyor. Gizem çözüldü, katil durduruldu. (Grace hala bulunamadı tabii.)Belki de bu yüzden,hemen öteki kitaba geçme arzum yok ama bakalım... Keyifli okumalar...
Ölülerin Fısıltısı
Ölülerin FısıltısıSimon Beckett · Yabancı Yayınları · 2019543 okunma
355 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
90'lar Bilimkurguları ve Remake Faciaları
Tatlı bir gençlik hikayesi okudum dün gece. Bitirdiğim polisiyeden sonra hemen öteki kitaba başladıysam da, bir bölüm okuyup bırakmış ve yatağa girmiştim. Uyku tutmadı, ben de yattığım yerden pdf bir şeyler okuyayım dedim ve seçimim Geekerella oldu. Bir bilimkurgu dizisi geekini Sindrella masalıyla harmanlayan sevimli bir işti. 300 küsur sayfa aktı gitti. 4 saat gibi bir sürede, ara vermeden okudum. Kitabın başrolü kızda bir miktar kendimi buldum. Sanırım Babylon 5 remakeini izlerken ben de bu kıza dönüşebilirim :) Özellikle Star Trek ve Firefly göndermeleri okumayı daha zevkli hale getiriyor. Zaten kitabın ana konusu olan dizi de biz uzay gemisinde geçmekte. Benim gibi 90'lar bilimkurgularına hayransanız, küçük bir şans verebilirsiniz.
Geekerella
GeekerellaAshley Poston · Yabancı Yayınları · 20201,674 okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bir Katille Adada Mahsur Kalmak...
O son neydi öyle! Evet hızlı bir giriş yaptım biliyorum. Baştan alayım. David Hunter Serisi'nin bu 2.kitabında karakterimiz, Runa Adası'na, bir cesedi inceleyip cinayet mi, değil mi, söylemek için yollanıyor. Sonra da, dengesiz havanın da olaya dahil olmasıyla, işler çok fena karışıyor. Başlarda çok durağan ilerledi. Bunun sebebi sürekli aynı insanlar, kısıtlı bir alan, sürekli kirlenen olay yerleri ve karakterlerimizin kuyruklarını kovalıyor gibi görünmesiydi. Ama durağanlık hiç de sıkıcı değildi. İki kişiyle ilgili şüphem vardı, haklı çıktım ama bambaşka şekillerde! Hele bir tanesi ağzımı açık bıraktı! Soraki bir detayda ise dedim ki, sonraki kitaplarda bu ayağımıza dolanacak, kitabın sonunda dolandı! Canı gönülden verdim 10 puanı. Polisiye tutkunlarına, serinin bu kitabını da tavsiye ederim, keyifli okumalar şimdiden.
Kemiklerin Şifresi
Kemiklerin ŞifresiSimon Beckett · Yabancı Yayınları · 2020594 okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Onu Ne Kadar Tanıyorsun?
Çok iyi bir polisiye izleyicisi olmama rağmen iyi bir polisiye okuru değildim. Bu işte bir yanlışlık görüp geçen yılın sonlarına doğru bu yanlışı düzeltmeye karar verdim. Ölümün Kimyası da bu yolda atılmış güzel adımlardan biri oldu. Kitabı baya beğendim. Küçük bir kasaba, herkesin her şeyi bilmesi ama kimsenin hiçbir şey bilmemesi, ummadık taşların fena halde yardıkları başlar ve bir adli tıp uzmanın gözünden, eğer sağlam bir mideniz yoksa uzak durulması gereken, detaylar... Birçok şeyi tahmin etmiştim, katille ilgili birkaç teorim vardı ve çoğu tuttu ama bu önceden görmüş olma hali bile tadımı kaçıramadı. Tadımı kaçıran şey imla hataları oldu. Yani bu baskı kalitesine hiç yakışmamış bu özensiz Türkçe. Çeviride sıkıntı yoktu. Daha ziyade kitap, son okuması yapılmadan, çevirmenden alınıp direkt baskıya verilmiş gibiydi. Çok canım sıkıldı bu duruma. Puan kırmamın sebebi bu. Vegan arkadaşlara uyarımdır: Çok fazla hayvan katli içermekte. Tanıdığınızı sandığınız insanları gerçekten tanıyor musunuz, iyi düşünün!
Ölümün Kimyası
Ölümün KimyasıSimon Beckett · Yabancı Yayınları · 2019835 okunma
Reklam
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Sonsuza Kadar Mutlu...
2.kitabın sonunda meraktan kedi olup ölmüşken, 3.kitabı büyük bir hasretle ve hevesle bekledim. Benim beklediğime değdi efendim. Beni bu kitapta etkileyen Apollo oldu. O neydi kız öyle! Olumlu olmasa da karakter gelişimi karakter gelişimidir. İlk kitaptaki kuklalığı, 2.kitaptaki kurbanlığı derken, adam gibi görüyoruz bu kitapta Apollo' yu! Şimdi ne yapacak diye diken üstünde okuttu bana kitabı, teşekkürler kendisine. Valorların zaten pamuk şekeri insanlar çıkmayacağını biliyordum ama Aurora, annem, sen kimlerin çırağısın bacım? Ya da kimler senin çırağın? Pamuk Prenses'in üvey annesini eğitmiş gibisin! Ben sonunu, ağaçları, öpücükleri çok beğendim. Bayan Fox ve Kupa Prensi'm seri boyunca beni hiç sıkmadı. Kuzey adeta bir Harikalar Diyarı'ydı. Yazar çok açık kapı bırakmış ama bence bir üçleme daha yazacak, ondan. Hiç de canım sıkılmadı, bazı karakterlerin hikayesinin bitmemesine. Bitmesin, onlar da uzun uzun anlatılsın! Hikaye Laneti kalkacak diye bekledim, kalkmadı. Tek kırgınımlığım budur seriye.
Gerçek Aşkın Laneti
Gerçek Aşkın LanetiStephanie Garber · Dex Yayınları · 2023230 okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Anlamak, Anlaşılmak...
İlk cildin bittiği yerden başlıyor kitap. Öyle aylar, yıllar geçmiyor konuşmadan, birbirlerine uzaktan bakışmalı, iç geçirmeli sahneler olmadan... Günümüz gençlik saçmalıkları yok yani. Başta ki yağmurlu bir hafta sonu buluşması çok hoşuma gitti. Klişeydi belki ama güzel kullanılmış bir klişeydi. Hele ki mesele uzatılmadığında. Birlikte anlamaya çalışmaları, iletişim kurmaları ve "biz niye bu kadar beceriksiziz ya" kahkahalarıyla süslü muhabbet çok hoşuma gitti. Sadece aşk değil, arkadaşlık üzerine de hoş bir dokunuşu var kitabın. Keyifli okumalar dilerim...
Kalp Çarpıntısı
Kalp ÇarpıntısıAlice Oseman · Yabancı Yayınları · 20211,457 okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Aşk Cahil Ergen İşidir
Dizisini çok beğenerek izlediğimden elime bir şans geçince kitabını da okuyuvereyim dedim ve bu yaşımda o ilk aşkın sıcak çikolata tadındaki lezzetini aldım. İlk gençlik yıllarındaki naifliği, saflığı hissettim. Aşık olunabilen, güvenin kazanılnası zor bir meziyet olduğunun farkına henüz varılmamış yaşların cahil kalp çarpıntılarını hissettim. Bir yaştan sonra aşık da olamıyor insan, dünyanın gerçekleriyle yüzleşmiş yenilgilerden dolayı... Çizgi roman tarzında olduğu için aktı gitti kitap. Sıkılmanıza imkan yok. Tabi biraz daha olgun bir okuyucu kitlesi için boş gelebilir belki, bilmiyorum, ama ben öyle hissetmedim. Bence bir şansı hak ediyor. Keyifli okumalar... Dip Not: Hiçbir zaman okuduğum ya da izlediğim şeyleri karakterlerin cinsel yönelimine indirgeme talihsizliğine düşmediğimden ve homofobik olmadığımdan yukarıda bununla ilgili özel bir ibare belirtme gereği duymadım.
Kalp Çarpıntısı
Kalp ÇarpıntısıAlice Oseman · Yabancı Yayınları · 20211,924 okunma
590 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Seksi Ama Seksten Fazlası
Kitapla ilgili işittiğim ya da okuduğum tüm yorumlar bana kitabın yazılı pornodan ibaret olduğunu düşündürtmüştü. Ama yazarın daha önce Anita Black Serisinden birkaç kitap okumuşluğum olduğudan seriye bir şans vereyim dedim, iyi ki de vemişim. Sorun bende mi bilmiyorum ama müstehcen sahneler bana hiç ağır gelmedi. Belki çok fazla kitap okuduğum için ekstra görülecek bir şey kalmadığındandır. İlk kitap özelinde konuşursak seks daimi bir içerik olsa da olay örgüsü de oldukça iyiydi. Tek başına hayatta kalma mücadelesi olduğu için de sevmiş olabilirim. Ayrıca insanlar için çok belirgin sınırlarla çizili olan aşk, şehvet, tutku, güven gibi duyguların periler için anlamlarının ne düzeyde farklı olabileceğinin işlenmesini de sevdim. Bazı cinsiyetçi şakalar canımı sıkmamış olsa daha yüksek bir puan bile verebilirdim.
Meredith Gentry
Meredith GentryLaurell K. Hamilton · Artemis Yayınları · 2014127 okunma
512 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Peri Masalları ve Yalanlar
Kitaptan 3 puan kırmamın sebebi, beni rahatsız eden bazı sahnelerin mevcudiyeti ve başlarda iki esas kızımızın karakterlerinin iticiliğiydi. Yani her defasında kendime hatırlatmak zorunda kaldım, "Lys, bunlar sadece on iki yaşında iki çocuk!", diye. Sadece Sophie'nin kendini öyle derinden kandırabilmiş olması değil, Agatha'nın da kendini hor görüp Sophie olmadan bir hiç olduğuna dair karamsar inancı beni deli etti! Beni rahatsız eden sahnelere gelecek olursak... Bu kızlar daha on iki yaşında! On iki! Ama Sophie'nin bir noktadan sonraki kıyafet tercihlerinde sürekli bacaklarının vurgulanması beni aşırı rahatsız etti. Kitapta bir de mantık hatası buldum kendimce. Pamuk Prenses'in üvey annesinin de takıntısı güzellik değil miydi? Neden kötüler güzel olamasındı, en başından anlamadım. Ha, devam ettiğime pişman mıyım? Hiç değilim efendim. Kitap ortalarına doğru karakterlerin tüm gıcıklığına rağmen çok güzel açılıyor. Hele sonlara doğru öyle güzel hamleler yapıyor ki, bayıldım gerçekten! Finaline zaten diyecek söz bulamıyorum. Sader'ı yanlış değerlendirdiğimi utanarak kabul edeceğim.
İyilik ve Kötülük Okulu 1
İyilik ve Kötülük Okulu 1Soman Chainani · Doğan Egmont Yayıncılık · 2018264 okunma