Ben, gecenin sığınağında
Bütün rüzgarların bitiminden itibaren esiyorum
Ben, gecenin sığınağında
Deli gibi dökülüyorum
Ağır saçlarımla, senin ellerine
Ve hediye ediyorum sana şu genç yeşil sıcak iklimin tropikal çiçeklerini.
Bak, gözümün içindeki üzüntü
Nasıl damla damla eriyor
Gözyaşımın kara gölgesi
Nasıl güneşin tutsağı oluyor
Bak
Yıkılıyor bütün varlığım
İçine çekiyor beni bir kıvılcım
Doruğa götürüyor beni
Tuzağa sürüklüyor beni
Bak
Yıldızlarla doluyor bürün gökyüzüm.
O günler geçti
Güneşte çürüyen bitkilere benzeyen o günler
Güneşin parıltısından çürüdüler
Ve kayboldu, akasya kokusuyla kendinden geçen o sokaklar
Dönüşü olmayan yolların gürültülü kalabalığında,
Ve yanaklarını
Sardunya yapraklarıyla boyayan o kız, ah
Şimdi yalnız bir kadındır
Şimdi yalnız bir kadındır.
Ve top, öpücük mesajlarıyla dönüp dururdu elimizde
Ve aşktı, o karmaşık duygu
Avlunun karanlığında
Aniden,
Bizi kuşatan ,
Ve soluklar, nabızlar, gizli gülümsemelerin yakıcı yığınında
Bizi kendine doğru çeken.
Ve aşk,
Çekingen bir selamla ele verirdi kendini
Dumanlı sıcak öğle vakitlerinde
Sokağın tozunda okurduk aşkımızı
Karahindibanın basit diliyle aşinaydık biz
Masum sevecenlikler bahçesine götürürdük yüreklerimizi
Ve ödünç verirdik ağaçlara