Elif Kaşıkçı

Elif Kaşıkçı
@Elif9110
... Soranlara söyleyin okumak kadar yazmayı da seviyorum bilsinler.. #sskn
Aşk..
Aşk, insanın karşısındakini sevmesinden çok, onun vereceği acıları sevebilme cesaretiymiş...
Reklam
Aşk, insanı açtığı yarayla sınar. Karşına iki engel çıkarır, biri kendinde diğeri onda... Bu ikisini aşmadan, hakiki aşka varılmıyor. Aşk yarası, aşkın pusulasıdır. Yaraya değil, yarayı açana değil, yalnızca aşka bak!
Seni en cok ben severim. Hem de bu korkak kalbime rağmen..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ve hala aşıktım Ada'ya... Aşk geçip giden bir şey değilmiş. Saplanıp kalan bir şeymiş... Meğer öğrenmem gereken ne çok şey varmış...
Kalbinizin yapacaklarından korkarsanız asla aşkı tadamazsınız...
Reklam
Noksanlarını ve hatalarını bilmeyen ya da onlarla yüzleşmek istemeyen kimselerin ortak özelliğidir kibir. Hakikatten habersiz olmaktır. Mevlana’nın dediği gibi: “Kibir, kendisinden habersiz, kendini bilmeyen insanm durumudur. Tıpkı güneşten haberi olmayan buzun kendini bir şey zannetmesi gibi...”
Benden cevap bekleme, Cevaplar burnumuzun dibinde, ama onları görecek göz nerede..?
Sayfa 75
"ölüm hayattan daha evrenseldi ve herkes ölür ama herkes yaşayamaz.. "
Sürekli olarak değişiriz aslında, Ama bencilliklerimiz yönetir bizi çoğu zaman..
Senin Ruhun Bütün Dünyadır...
İnsan varoluşunun ve ilişkilerinin hakiki temeli aslinda kişilikte yer alır. Her ne ki ararsan kendinde ara.. Değerli olan O'dur. Senin içindedir ve bulmak icin "gerçekten bakman" gerekir...
Reklam
Değişen beynim..
Değişimle birlikte, olayları,insanları ve hayatı farklı algılayan ve faklı yorumlayan insan,aynı zamanda öğrenme sürecine dair de bir farkındalık yaratır.
Sayfa 143Kitabı okudu
Kendi kısa etkisi uzun süreli..
"Çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz."
Hic birsey tesaduf degildir asla..
Üstadım bugün, hepimizi derinden etkileyen o yakarışın son bölümünü okumuştu. O yakarışı dinlerken, sanki bütün cümleleri beni -özellikle de elmas vesilesiyle yaşadığım hâlleri- anlatıyordu. Bir kez daha, hiçbir şeyin tesadüf olmadığını, her şeyin Allah'ın planı dâhilinde kusursuz bir şekilde işlediğini, derdi veren Allah'ın, eninde sonunda mutlaka çözümü gönderdiğine tanık olmuştum. Hastalığı veren Allah, sonunda şifayı da ulaştırıyordu. Darlığı veren Allah, sonunda genişliği de veriyordu. Bizi bir süre nefsin karanlığında bıraksa dahi, sonunda dünyamızı kendi nuruyla aydınlatıyordu.
Sayfa 111Kitabı okudu
44 öğeden 31 ile 44 arasındakiler gösteriliyor.