Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Minel

Minel
@Elizabeth_h
Ne kadar isterdim, rüzgârın savurduğu bir kül olmayı.. tiktok.com/@jane_eyreee?_t...
Bir duygunun yarı zevki hemen o anda, içten geldiği gibi ortaya vurulabilmesidir; ben de duyduklarımı içime hapsetmeyip dışarı vurdum işte. Eğer siz bunun tam tersi... yaşlı ve çirkin bir insan olsaydınız gene aynı şeyi yapardım... aynı biçimde ortaya vuruverirdim duyduklarımı.” “Ya! Peki, ne zamandır bu derece güçlü duyguların elinde oyuncaksınız?” "Güzelliği biçimsizlikten ayırt edebilecek yaşa geldiğimden beri.” “Umarım bu sözünü ettiğiniz seçiş yalnızca yüzlerde kalmayıp ahlak konusunu da içine alıyordun”
Sayfa 214Kitabı okudu
Reklam
Bathsheba’yla konuşmak isteği duymuyordu. Göz kamaştıran hanımıyla kendisinin böyle baş başa, yeryüzünde ikisinden başka kimseyi içine almayan ayrı bir grup oluşturmaları yeterliydi.
Sayfa 182Kitabı okudu
Delikanlılığımda kendimi çoluk çocuk sahibi olarak göremezdim; yetişkinliğimde de böyle bir şeyi hiç aklımdan geçirmedim. Ne var ki, hepimiz değişiyoruz. Bendeki değişme de sizi görmemle başladı. Son günlerde, şimdiki yaşayışımın her yönden tatsız, bomboş olduğunu gitgide daha çok anlıyorum. Dünyada her şeyden çok, karım olmanızı istiyorum.”
Sayfa 158Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu adamın yaşamının düzenli akışını, bir daha ne bir bakış ne de bir işaretle, hiçbir zaman bulandırmamaya karar verdi. Ne var ki, çoğu zaman, kötülük yapmama kararı alınıncaya kadar iş işten öylesine geçer ki, kötülük yapmak artık kaçınılmaz olur.
Sayfa 154Kitabı okudu
Bunca yıldır yüreğinin çevresini, duygularının boşalması için herhangi bir açıklık bırakmadan, kabukla örmesi, kaçınılmaz sonucu yaratmıştı. Aşkı doğuran koşullarla nedenleri âşığın kendinin yarattığına kaç kez değinilmiştir; Boldwood da bu savın yaşayan bir kanıtıydı. Bağlanabileceği bir annesi, sevgisini verebileceği bir kız kardeşi, duygularını doyurabilecek geçici ilişkileri yoktu. Hilesiz ve katıksız bir aşk olan duygunun birikimiyle doluydu.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Ruh yapısında hiçbir hafif, üstünkörü eğilim yoktu; ne iyiye ne de kötüye karşı. Eylemlerinin bütünü konusunda sert ve dik, ayrıntılarda yumuşak; her zaman ciddiydi. Hayatın çılgınlıklarında hiçbir gülünecek yön göremediğinden, dünyayı tümüyle şaka niyetine alan, gülersöyler, alaycı kişilerce gözde bir arkadaş sayılmamakla birlikte, ciddi ve içten, acı çekmiş kişilerin gözünde pekâlâ çekilebilecek bir insandı. Hayatın bütün düşlerini ciddiye yoran bir adam olduğundan, bu düşler gülünçlü çıktığında yaya kalsa bile, acıklı çıktıkları zaman onu pişmanlığa sürükleyebilecek herhangi bir uçarılığı bulunamazdı.
Sayfa 151Kitabı okudu
(en temiz tutkuların temeli bile, bir yürek alışverişi yaparak aşırı bir ruhsal kâr sağlamak umuduna dayanır; nasıl ki daha aşağı düzeydeki tutkuların temelinde de aşırı bir bedensel ya da maddesel kâr sağlamak umudu yatarsa)
Kendisini olağanüstü bir kadın gözüyle görmekten vazgeçmiş, zavallı bir sefil olarak başına gelebileceklere de bir seyircinin umursamazlığıyla boyun eğmişti. Şu günkü durumunu ve geleceğini, kafasında hiçbir gerçeğin boy ölçüşemeyeceği kadar karanlık renklere boyuyordu.
Sayfa 399Kitabı okudu
Böyle eski, denenmiş iki dost arasında süslü sözlerin ve şairce yeminlerin gereği galiba yoktu. Onlarınki gibi sevgiler, eğer doğacaksa, iki kişinin önce birbirlerinin kötü huylarını tanıyıp, iyi yönlerini en son öğrenmeleriyle doğar. Aşk, katı, gündelik gerçek yığınlarının arasındaki çatlaklarda yeşerir. Çoğunlukla iki kişinin amaç ve işlerinin benzerliğinden doğan bu sıkı dostluk, bu can yoldaşlığı, yazık ki kadınla erkek arasındaki aşklarda pek seyrek bulunur. Çünkü kadınlar ve erkekler çalışma amacıyla değil, yalnızca zevk amacıyla bir araya gelirler. Gene de uygun koşulların böyle bir can yoldaşlığına zemin hazırladığı yerde bu çok yönlü duygunun, ölüm kadar güçlü olan tek aşk olduğu görülür, öyle bir aşk ki, sular söndüremez, seller boğamaz ve çoğunlukla “aşk” adı verilen öbür duygular bunun yanında buhar kadar cılız ve uçucu kalır.
Sayfa 484Kitabı okudu
Beter ol Bathsheba..
Bütün dünya Bathsheba’nın karşısındayken Bathsheba’ya inanmış ve onu tutmuş olan Gabriel de herkes gibi ondan bezmiş, yüz çevirmişti ve onu, hayatla tek başına cebelleşsin diye yapayalnız bırakıp gidiyordu..
Sayfa 479Kitabı okudu
Reklam
“Doğrusu, bana pek aldırış etmediğini söylememe gerek yok. Ama her zamanki gibi güzeldi, sanırım. O küstah gözlerini benden yana şöyle çevirdi, sonra da ötekilere doğru kaydırdı, ha kuru bir ağaca bakmış, ha bana!
Sayfa 444Kitabı okudu
Bazen de, aşırı derecede umutlu, şen şakrak olduğum zamanlar ufukta felaket bulutları beliriyor; bu yüzden çoğu zaman kendi içimdeki karartı daha iyi geliyor bana, sevinmekten ürküyorum.
Sayfa 441Kitabı okudu
O eski günler gerçekte pek de eski olmamakla birlikte, şimdi çok uzaklarda kalmış gibiydi. Genç kadın geçmişe büyük bir uçurumun üzerinden bakıyordu: Sanki ölmüştü ama gene de düşünebilme yeteneğine sahipti ve şairin öyküsündeki çürüyen kişiler gibi oturup dünyayı anarak yaşamanın nasıl bir Tanrı bağışı olduğunu düşünüyordu.
Sayfa 405Kitabı okudu
Cennet gibi birkaç dakika boyunca Bathsheba onun kollarında yatmıştı. Bilmeden yatmış, ne çıkar? Yürekleri yan yana çarpmıştı ya!
Sayfa 402Kitabı okudu
Maddi güç ve canlılıkla dolu kişilerin, kendi sürdükleri hayatı yalnızca kendilerinin olduğu için, benzerlerinden üstün tutmaları olağandır. Troy da, yüzlerce kez, her zamanki gibi üstünde durmadan, başka kimselerin durumuna imrenemeyeceğini, çünkü o durumda olmanın başka bir kişilik sahibi olmayı gerektireceğini, oysa kendisinin kendi kişiliğinden başkasını istemediğini düşünmüştü.
Sayfa 391Kitabı okudu
5,6bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.