Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emre NERGİZ

Emre NERGİZ
@Emre0023
İnsanın çömlekten farkı olmamalı, nasıl ki çömleği ayakta tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise; insanı ayakta tutan da benlik zannı değil hiçlik bilincidir. Hz.Mevlana (k.s.) Evli
İnsan
Kierkegaard sanıyorum; insan tepeyi tırmanırken başını kaldırır ve başkalarını, inerken başını eğer ve yalnız kendini görür, diyordu. Hayatın iniş ve çıkışları arasında, kişi kendini ancak, inişlerde tanıyabilir. Öyleyse tepeyi inmek de aslında tırmanmak sayılır.
Reklam
Tevekkül
Çabanın bir nihai noktası olmalı. Elinden geleni yaptıktan sonra, daha fazlası insana zulümdür; artık beyhude çabanın bir faydası olmadığı gibi zararı da vardır. Bahsettiğim noktanın ardındaysa tevekkül durur. Çaba bir yerde nihayete ermeli ki tevekkülün kapıları açılsın.
Lokman Hekim’e, edebi kimden öğrendin, diye sordular. Edepsizden, dedi. Bir mefhumun, düşüncenin, hasletin veya herhangi bir şeyin zıddını bilmek, onu bilmektir. Doğruyu yalancıya, mazlumu zalime bakarak tanıyabiliriz mesela. Kararsız kaldığınız vakit, zıddına bakınız.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Artık herkes birbirine benziyor; bu suret benzeşmesi, hislerin de aynı kalıp ile benzeştiği mânâsına geliyor. Müstakil zevkleri terk ettik; düşleri ve hayalleri de. Artık herkes, herkes gibi! İnsan, nev-i şahsına münhasır bir varlıktır; bir sanayi ürünü değildir.
Noksanı ve kusuru ile insan insandır; asla mükemmel bir varlık değildir. Bu nedenle, mükemmel olmaya çabalamak, hem beyhude hem de yıpratıcıdır. Aczini kabul et ve kendini tanı; insan için daha yüce bir makam yok.
Reklam
Bir kimseye, kendinizden, çıkarsız bir parça verdiğiniz zaman eksilmez. Samimiyet, merhamet, nezaket veya ilminizden verdiğiniz zaman eksilmez. Bereket mefhumu, sade azıkla anlaşılmaz çünkü. Veren el alan elden üstündür; gönülden verilen her nesne, misliyle sahibine geri döner.
Bütün mesele, sanıyorum, emin olmak ile alâkalı. Şüphelerden soyunmak ve Allah'ın kudretinden, mağfiretinden emin olmak. Başımıza gelen hadiselerden haberdar olduğunu bilmek ve hayırlısını nasip edeceğinden emin olmak. En mühimi de, yalnız olmadığından emin olmak.
Aranan, bulunmaktan mesûl değildir; zira varlık delilleri olmasaydı, arayana ilhamı da olmazdı. Lakin arayan, bulmaya hem mesûl hem de mükelleftir. Öyleyse aramak gerek! Dikkat ediniz, en kesin delil, en aşikâr yerde durur. Bu da kalp ile göz hizasıdır.
Kendi karanlığınızı keşfederseniz, başkalarının karanlığıyla daha kolay başa çıkarsınız, der Jung. Kendi zaaflarının farkına varan kimse, başkalarının zaaflarından rahatsız olmaz veya etkilenmez. Çünkü kendi de üstün veya mükemmel değildir, bunun farkındadır.
39 öğeden 31 ile 39 arasındakiler gösteriliyor.