Yani öğretmen ; şu an karşısında duran çocukla konuşurken aynı zamanda otuz yıl sonrasının aile kurmuş, meslek edinmiş, sorumlu bir insanıyla konuştuğunun farkındadır.
Geçip gitmede ömür... Umutlar hep yarın, yarın, yarın... Tükenen zamanı dolduruyor hep kuru kavgalar, boş didişmeler, faydasız gürültüler... Aklını başına al kardeş! Günü, bugün say; ölüm ki kaşla göz arasında; ölüm ki dudakla söz arasındadır...
Ömür bir ok, zaman bir yay, bir
el o yayı germiş, sen o yayı attın tut. Aldığın her nefes,keseden akmakta olan bir kum tanesi, kese ortalanmış ve sen kumu tükettin tut.
İlk rastladığı kişiye mutlaka "Doğruluk mu daha büyük meziyettir, yoksa yiğitlik mi?" diye sorar, cevap ne olursa olsun, "Bütün insanlar doğru olsaydı yiğitliğe lüzum kalmazdı!" derdi.