Erdal ÖZAYDIN
@Engineer47
》Bahr isen de katre-i nâçiz göster kendini
(Şeyhulislam Yahya)
》Okumak; bakış açıyı zenginleştirir.
Beyni de düşünce kütüphanesi yapar.
(E.ÖZAYDIN)
201 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Yapraklar da ölür her Sonbahar
Eylül bir kabristan olur;
Sararan otlara, ağaçlara.
Belki de bundandır;
Hüznün ismi Eylül.
Erdal ÖZAYDIN
01.09.2021
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Okur Takip Önerileri
Erdal ÖZAYDIN tekrar paylaştı.
Darwinizim doktrininde "(1) tesadüfi varoluş, (2) yaşam mücadelesi, (3) doğal ayıklama, (4) güçlünün ayakta kalması" evrim olarak kabul edilir. Bediüzzaman ise zincirleme yaşamayı "(1) iradi varoluş, (2) hayatta yardımlaşma esas, mücadele istisnadır, (3) doğal ayıklanma değil, doğal değişim (tagayyür) vardır ve her canlı bir programı mevcut olarak hayata gelir, (4) canlılar sonudur ve fanidir, vazifesini bitiren gider ve ölüm öldürülemez" dörtlüsü içerisinde savunmuştur.
Bu dörtlüye göre canlılarda değişim olarak sınırlı tekâmül, yani mikroevrim varsa bile, bu bir Yaratıcı'nun kontrolünde olmaktadır.
Erdal ÖZAYDIN tekrar paylaştı.
Ahlakın gayesi doğruluğa ve iyiliğe ulaşmaktır. Estetiğin amacı ise güzelliğe varmaktır.
Sayfa 23Kitabı okudu
Erdal ÖZAYDIN tekrar paylaştı.
Tabiat bir kanundur, kanun koyucu değildir; tabiat bir metindir, metni yazan değildir.
Erdal ÖZAYDIN tekrar paylaştı.
İnsanda algı körlüğüne kognitif realite körlüğü denir. Mesela bir odada toplu iğne kaybolmuştur, ama "iğne sadece yerdedir" ön kabulü ile aramaya başlanırsa masanın üzerine bakılmaz. Böyle bir ön kabulle arandığı için bulunmaz, en sonunda masaya bakıldığında iğnenin orada olduğu görülür. Önyargılar, kalıp düşünceler algı körlüğüne neden olur. Gaflet de algı körlüğü yapar, birçok şeyi görmeyi engeller. Gençlikte insanlar bu dönemin verdiği sarhoşluk ve gafletin etkisiyle varoluşu gözden kaçırır. Gençlik sarhoşluğu körlük yapar. Alkol insana hatasını göstermez ve her türlü yanlışı yaptırır, farkına vardırmaz. Gençlik sarhoşluğu da gaflet perdesi ile hata yaptırır ve hatasını göstermez.
Erdal ÖZAYDIN tekrar paylaştı.
Önyargılar, kalıp düşünceler algı körlüğüne neden olur. Gaflet de algı körlüğü yapar, birçok şeyi görmeyi engeller. Gençlikte insanlar bu dönemin verdiği sarhoşluk ve gafletin etkisiyle var oluşu gözden kaçırır. Gençlik sarhoşluğu körlük yapar. Alkol insana hatasını göstermez ve her türlü yanlışı yaptırır, farkına vardırmaz. Gençlik sarhoşluğu da gaflet perdesiyle hata yaptırır ve hatasını göstermez.
Sayfa 113Kitabı okudu
Erdal ÖZAYDIN tekrar paylaştı.
Bediüzzaman eserlerinde akıl yürütme yöntemlerinin hepsini kullanmıştır. Bunlardan bazıları; kiplik mantığı, sembolik akıl yürütme, kavramsal (soyut) akıl yürütme, ispat yöntemleri, doğrudan ispat yöntemi, dolaylı ispat yöntemi, olmayana ergi metodu, dedüksiyon, indüksiyon, analoji, kıyastır.
Erdal ÖZAYDIN tekrar paylaştı.
![Selîm Gök[h]an](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1266784_1712462450_ijQTW.jpg){kind=small}
Bediüzzaman'ın verdiği örnekte olduğu gibi, kandaki alyuvarlara oksijen yüklenir ve vücudun imdadına yetişir. Bütün hücreler omuz omuza çalışmaktadır. Mesela oksijen taşıyan alyuvarlar çekirdeksiz yaratılmışlardır. Çünkü çekirdek enerjinin çoğunu tüketir. Eğer alyuvarın çekirdeği olsaydı, taşıdığı oksijenin çoğunu tüketecekti. Vücuttaki kanın miktarı yaklaşık 6 kilodur. Eğer çekirdekli al-yuvarlar olsaydı, vücudun ihtiyacı olan kan miktarının 147 kilo olması gerekecekti. 147 kilosu kan olan insan vücudu da yaklaşık iki yüz kilo civarında olacaktı; ki bu insanı hareket edemez hale getirirdi. İnsan vücudundaki tek çekirdeksiz hücrenin alyuvarlar olması, tesadüfle açıklanabilecek bir olay değildir. Demek ki çekirdeksiz yaratılması, oksijeni iyi taşıyabilmesi içindir. Verimliliğe, yaratılışa en uygundur.
Erdal ÖZAYDIN tekrar paylaştı.
Deistler, Yaratıcının evreni yaratıp bir daha karışmadığını savunurlar. Güneş var, ama ışık vermez; patron var, fabrikayı kurmuş, ama düzeni bozanlarla ilgili tedbir almamış gibi akıldışı fikirleri savunan deistlerin amacı hesaptan kaçmaktır. Yaratıcının karıştığı kabul edildiğinde kurallara uymak gerekir, bu da hesap vermeyi getirir. Nefis, insanı hesap vermeme konusundan aldatır ve rastgele yaşamayı, haram helal demeden yemeyi, çalışıp emek vermek yerine uyuşturucu kullanmayı tercih ettirir. Çünkü beyne rüşvet verir ve kolay zevki sağlar. Beceriyi geliştirmek yerine kolaycılık tercih edilir. Halbuki beyne uyuşturucunun verdiği geçici zevk, belki altı ay gibi sürede kazanılan eğitimle zararlı olmayan bir yoldan elde edilebilir.
Sayfa 32Kitabı okudu
İyi tohum ekmeli, bugün gençlik çağında,
Ne ekmişsek biçeriz, yarın Cennet bağında.
Rekabet, tüketim ve gösterişten ibaret sığ dünyalara sıkıştırıyor.
