Dünya üzerinde en çok okunmuş klasik eserlerden biri olan ; " İki Şehrin Hikayesi " isimli kitap , başlarda ağır aksak ilerleyip beni bunaltmış olsada son bölümlerdeki heyecan dolu gelişmeleri ile takdiri hak etti. Bahsi geçen iki şehir olan İngiltere ve Fransa arasında gidip gelen olayları konu alan kitap , Fransız devriminin gölgesinde soylulara karşı ayaklanmanın ve cumhuriyet olgusunun yeşerdiği yılları hedef alarak suçlunun ve suçsuzun akıbetlerine dikkat çekiyor.
Tüm bunların ortasında sonsuz aşkın , cesaretin , fedakârlığın , mağdurluğun, haksızlığın , mutluluğun ve umuda kaçışın sembolü olarak nitelendirebileceğim hoş bir eserdi.
Hikayeleri olan öyküler var 'Şikeste' de . Kaybedişin hakim olduğu insanlar kargaşası , talihsiz yaşamlar yaşanmışlıklar çöküşler en dipler var.
Ben en çok Salak Ahmet Tesisleri adlı öyküyü beğendim.
Öykü okuyun , okutturun bilhassa hayatın tam içinden geçen öyküleri.
Çok yavaş ve durgun bir okuma senesi
Roald Dahl , en sevdiğim öykücülerden.
Okuduğum üçüncü kitabı olan 'Anlaşıldı Tamam' da yazar ; kendisinin de İkinci Dünya Savaşı sırasında savaş pilotluğu yapmış olmasından dolayı dönemi çok iyi gözlemlemiş ve kaleme almış.
Savaşta yaşanan yıkımla beraber askerlerin , halkın , yaralıların acılar içinde yok olan hayatların , hayallerin ve kopan uzuvların maceralarının anlatıldığı öyküler mevcut. Roald Dahl severiz .