Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meryem

Meryem
@Eskiyenprangalar
2 Mart
58 okur puanı
Mart 2023 tarihinde katıldı
O hâlde bu nasıl bir hırstır ki, insanları, zorluk ve çaresizlik içinde tüm hayatlarını harcayarak ölüm gelince terk etmesi çok zor olacak o servetleri tarif edilemez sıkıntılarla biriktirmeye itiyor?
Reklam
Üstelik benim mutsuzluğum sürekli daha da büyüyor, çünkü onlar, kendilerini bekleyen kaderin üzerinde düşünmeksizin, en azından şu anki arzuların zevkini çıkarıyorlar. Lakin ben, son ânımın bilinmezliği ile yaşayarak, üzerime keder sıçramasın diye zevkleri tadamıyorum.
Tek kelimeyle, bakışlarını çevirdiğin hiçbir şey yok ki ölümlülüğünün sert yüzünü sana göstermesin!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Diğer arzuların bir an evvel durulmazsa, ne yazık ki o arzu ne özgür ne de mükemmel hâle gelebilecek. Çünkü her ne kadar ruh, yaratılışının asilliğinden ötürü kendini gökyüzünden çalınmış gibi hissetse de aynı zamanda bedenin ağırlığı ve dünya nimetleri tarafından da yeryüzüne sürüklenmiştir. Ve sizler gözlerinizi yere dikili tutarak göğe yükselmeyi arzularken, birinden diğerine itilmiş halde, ne göklere ne de yeryüzüne tam anlamıyla ait olamıyorsunuz.
Ama hangimiz sonsuz sayıdaki hırslarını yok edebilecek hâle geliyor ki ruhlarını mantığın dizginleriyle yönetsin?
Reklam
Öyleyse ne her söyleneni körü körüne kabul etmek uygun düşer, ki bu yavaş ve tembel bir zekânın belirtisidir, ne de kavgacı kimselerin yaptığı gibi hakikatin karşısında içi boş gerekçelerle direnmek.
Sayfa 38
Akıl durgunlaştığında, yanaklar Anlamsızca acılı gözyaşları ile ıslanır.
Vergilius
Diyorum ki, vicdanın gözlerinden yaş getirdi, ama asla gerektiği şekilde seni değiştirmeye yetmedi.
Sayfa 36
Ve ben bunlardan biriyim; yeniden ayağa kalkmak her ne kadar benim başarısızlığımın cezası ise de şu an yerden kalkacak gücü içimde hissetmiyorum, çünkü imkanım varken zaten ayakta durmayı arzu etmedim.
Sayfa 35
96 syf.
·
Puan vermedi
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach
8.3/10 · 67,4bin okunma
Reklam
90 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo
8.1/10 · 121,1bin okunma
Ne yazık! Ölüm ruhumuzu ne hâle getirecek? Onu nasıl şekillendirecek? Ondan ne alıp ne verecek? Onu nereye yerleştirecek? Bazen dünyaya bakıp ağlaması için etten gözler bahşedecek mi?
İnsan içinde bulunduğu umutsuz koşullarda bazen bir zinciri bir saç teliyle koparabileceğini sanır.
Ah! Bir hapishanede olmak ne büyük bir alçalma! Burada her şeyi kirleten bir zehir var. Burada her şey, on beş yaşında bir kızın şarkısı bile yozlaşıyor! Burada bulduğunuz bir kuşun kanadında çamur vardır; koparıp kokladığınız güzel bir çiçek iğrenç kokular yayar.
Delirmenin insanı yaşattığı söylenir; en azından bilinç kaybolduğu için daha az acı çekilir; ölü gibi uyunur.
411 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.