Ayşe Kulin bu tarihsel romanında 2.Dunya savaşı döneminde İsmet İnönü 'nun savaşa girmeme çabasını,o dönemde yaşayan iç karışıklığı, saygı gören ailelerin bir anda dininden dolayı otelenmesini anlatıyor.Ve bu ötelemeye karşın sevdiği adama sımsıkı tutunan güçlü bir Türk kadını Selva ,Rafo için kıymetlisi olduğu babası ile karşı karşıya geliyor.Kitapta Selva ve Rafo'nun yakınlaşması anlatılırken geçmişe çok gel git yapılması kitabı biraz durağanlaştırmış.Kurgu Selva'nin kardeşi Sabiha hanım merkezli başlıyor ve olayların onun etrafında şekilleneceğini düşünurken bir anda kitabın mekanı Paris ve Marsilya'ya taşınıyor.İste o noktada romanın dinamizmi artıyor.Nazi soykırımı, türk diplomatlarının türk asıllı Yahudileri kurtarma çabası, hatta türk olmayan Yahudilere de Türkçe öğretip bu insanlık dışı muameleden mümkün olduğunca çok insanı uzak tutmak için verilen mücadele etkileyici ve gerçeğe dayanıyor. Özellikle Paristen kalkan trenle onca insanın raylarda umutlarını,bırakmak zorunda kaldıkları geçmişlerini taşımaya çalışması, Türkiye 'ye uzanan bazen acımasız zorlayıcı bazen de piyano notaları eşliğinde umut dolu bir yolculuk. Ayşe Kulin sade bir anlatım kullanıyor ama diyalogların doğallığı tüm hislerin okura geçmesini sağlamış bence.Keyifli okumalar...