Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Allahın funny bi kulu

Peygamber Efendimiz Aleyhisselâm şöyle buyurdu: "Ümmetimin fesad (bozulma) zamanında, sünnetime sarılan ve tutunana yüz şehid sevabı vardır."
Sayfa 272Kitabı okudu
Reklam
Muhammed aleyhisselâmın ümmetinin diğer ümmetlerden üstünlüğü, emr-i mâruf ve nehy-i münker etmek sebebiyledir. Emr-i mâruf ve nehy-i münker edenlere Allahü teâlâ yüksek dereceler verecektir. Bir şehirde fısk âşikâre olsa, Allahü teâlâ o şehirde bulunanların hepsine musîbet gönderir. Çocuklarına ve hayvanlarına da musībet gelir. El ile nehy-i münker etmek devlet reislerinindir. Dil ile nehyetmek âlimlerin vazifesidir. Kalb ile nehyetmek diğer mü'minlerindir demişlerdir. (Emri ma'ruf, nehy-i münker demek iyiliği emretmek, kötülükten nehyetmek demektir.)
Sayfa 266Kitabı okudu
576 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Aşağılık kompleksine yakalanıp geçmişinden ve insanından tiksinti duyup tek derdi Avrupa taklitçiliği olan Osmanlı'nın elit kesimini anlatan bir kitap. O insanların yaşadığı lağım hayatını okuyunca "iyiki gök kubbe üzerlerine çökmemiş bu insanların" dedim kendi kendime. Eyvahlar olsun, çok söze hacet yok. Şu anda bizim elit tabakamızda bunlardan çok farklıdır diye düşünmek istiyorum ama bilemiyorum. Kitaba gelecek olursak; yazar insanların psikolojisini ve milletin sosyolojisini muazzam şekilde kağıda dökmüş. Sanatını konuşturmuş.
Üç İstanbul
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay · Oğlak Yayıncılık · 20202,425 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
576 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Üç İstanbul
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay
8.2/10 · 2.425 okunma
(Anne ve babalarına riâyet etmelidirler). Yüksek (sesle konuşmamalıdır). Bazı işlerine incinip öf! dememelidir. Âyet-i kerîmede: «Anne ve babaya öf! deme» buyuruldu. Bir başka âyet-i kerîmede: «Şefkat ve merhametin çokluğundan ötürü onlara tezellül et ve duâ edip de ki, yâ rabbi, anama ve babama rahmet et. Nitekim onlar da bana, küçüklük zamanımda terbiye ve merhamet etmişlerdi» buyuruyor.
Sayfa 263Kitabı okudu
Reklam
Resûlullah «sallâllahü aleyhi ve sellem» bir kimseye nasîhat edip buyurdu ki: «Beş şeyden önce beş şeyin kıymetini bil. İhtiyarlık gelmeden önce genç'iğinin kıymetini bil». Zirâ her kemâl gençlikte elde edilir, İlim ve amel gibi. Bedenin kuvveti kemâlde iken taat ve ilim kazanılır. İhtiyarlık zamanında zaiflik, hastalık ve dermansızlık bulunduğundan ibâdet için kudreti olmaz, pişmanlıktan başka elinden bir şey gelmez. Hastalıktan önce sıhhatinin kıymetini bil. Sıhhat ve âfiyet zamanını ni'met bilip, ilmi ve taati çok yap. Çünkü hastalık bunlara mânî olur. Fakirlikten önce zenginliğinin kıymetini bil. Malın ile iyilik edip, mal ile ibâdet eyle. Böylece âhırette çok sevab ve ecir bulursun. Meşguliyetten önce, boş vaktinin kıymetini bil. Boş vakitlerinde din ilimlerini öğrenmeğe ve sâlih ameller etmeğe uğraş. Çoluk çocuk ve diğer işler seni meşgul etmeden önce, marifet ve kemâle sâlih amelleri işlemeğe et.
Sayfa 257Kitabı okudu
(Bir kimse küfür söy.ese, bir başkası da gülse) söyliyen de, (gülen de kâfir olur). Çünkü gülmek beğenmeği gösterir. (Zarûrî olarak gülerse müstesnâdır demişlerdir). O söz aslında güldürücü olup, işitenler gayri ihtiyarî güierse, bu sûrette kâfir olmaz. Fakat söyliyeni susturmak, veyâ oradan gitmek lâzımdır.
Sayfa 247Kitabı okudu
(Bir kimse) anlatıp (Resûlullah «sallâllahü aleyhi ve sellem) her yemek yediği zaman mübarek parmağıni yalardı dese, bir başka kimse, bu edebsizliktir dese kâfir olur). Sünnet-i kötülediği için. Bunun gibi peygamberlerin sünnetlerinden bir:sini beğenmese, râzı olmasa, yahut ayıplasa, bu da nedir dese, o anda kâfir olur dediler.
Sayfa 244Kitabı okudu
(Bir kimse, Allahü teàlâ gökte benim şâhidimdir dese, kâfir olur. Zira Allahü teâlâya yer isbat etmiş olur. Allahii teâlâ mekândan [yâni bir yerde bulunmaktan] beridir). Allahü teâlâ için muhaldir. Bunun gibi Allahü teâlâ hakkında muhal olan şeylerden hangisini Ailahü teâla için söylese kâfir olur. Bundan Allahü teâlâya sığınırız.
Sayfa 244Kitabı okudu
Rivayete göre, Allahu Teâlâ (Hz. Musa'dan sonra Nebî olan) Yûşâ bin Nûn'a: "Senin kavminden yüz bin kişi helâk edeceğim. Bunlardan altmış bini kötü ve kırk bini iyi insanlardır." buyurdu. Yûşâ: -"Kötüler kötü, iyilerin suçu nedir yâ Rabbi?" diye sordu. Allahü Teâlâ: -"Onlar benim gazabıma katılmadı. Onlara aldırış etmedi. Onlarla yedi içti ve düştü kalktılar. Bundan dolayı onları da kötülere kattım." buyurdu. Bundan, zâlimlere gazâb ve buğz etmenin vâcip olduğu anlaşılır. Yine bunun gibi İbn Mes'ûd, Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'den şöyle rivâyet etmiştir: "Allahü Teâlâ, geçimlerinde zâlimlerle düşüp kalktıkları için, israiloğullarının âlimlerine lânet etmiştir."
Sayfa 516Kitabı okudu
Reklam
İbn Mes'ûd (r.a.): "Ribâ (FAİZ) yiyen, vekilliğini, şâhidliğini ve kâtipliğini yapanların hepsi Muhammed aleyhisselâm'ın lisâniyle melûndur." dedi. Bunu aynı şekilde Câbir ve Ömer (Allah kendilerinden râzı olsun) Rasûl-i Ekrem'den (s.a.v.) rivâyet etmişlerdir.
Sayfa 513Kitabı okudu
Çalıştırdıkları memurların bozulması, başlarındaki meliklerin bozulması, meliklerin bozulması da âlimlerin bozulması iledir. Eğer kötü kadılar ve fâsid âlimler bulunmasaydı, melikler de bozulmazdı. Çünkü onlardan çekinirlerdi. Bunun için Rasûl-i Ekrem (s.a.v.): "Okuyucular (âlimler) emirlere meyletmedikçe bu ümmet, Allah'ın himayesinde ve yed-i kudretindedir." buyurmuştur.
Sayfa 513Kitabı okudu
gül solar, gül ağacı kalır.. -Sezai Karakoç
(Bir kadın beline bir kara ip taksa, bu ip nedir deseler zünnardır dese, kâfir olur ve kocasına haram olur demişlerdir. Kâfirlere mahsûs olan elbise) gibi şeyleri (giymek küfürdür demişlerdir). Zünnâr kuşanmak ve diğer küfür alâmetini giymek gibi. Hadîs-i şerîfte bildirilen: «Bir kimse bir kavme benzerse, o kavimdendir» düsturuna göre, tam benzediği taifenin hükmü, benzemesi sebebiyle kendine de ulaşır. Bir kâfir gelip, müslüman cemaati ile, imama uyup namaz kılsa, müslümanlığına hükmolunur.
Sayfa 240Kitabı okudu
24bin öğeden 23,6bin ile 23,7bin arasındakiler gösteriliyor.