Yolcu01

Duygular onlarla kavga ettikçe güçlenir ve genellikle kişinin kendisini kınamasıyla sonuçlanır.
Reklam
Bilinçli farkındalık, hem zihnimizin anbean nerede olduğunu hem de dikkatimizi nereye yönelteceğimizi bilmektir.
Şerr-i kalil için hayr-ı kesîri terk etmek, hikmete muhaliftir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Acı kaçınılmazdır; ıstırap çekmek ise tercihe bağlıdır. Duygusal acımız ne kadar yoğun olursa, o kadar saplantılı bir şekilde kendimizi suçlar, kusurlu görür ve daha da fazla ıstırap çekeriz. İyi haber ise şudur : Hayatımızdaki acıların çoğu aslında acı deneyimiyle mücadele etmekten kaynaklanan ıstırapla dır, o yüzden bu konuda fiilen bir şeyler yapmamız mümkündür.
Acı, işlerin gidişatı ile bizim olmasını istediğimiz gidişat arasındaki tezattan kaynaklanır. Bu da hayatımızı tatminkâr bulmamamıza neden olur. Hayatımızın farklı olmasını ne kadar istersek, kendimizi o kadar kötü hissederiz.
Reklam
Hakiki diyalog, ancak herkes başlangıçta başkasından öğreneceği bir şey olduğuna kesinlikle inandığı zaman gerçekleşir. Hakiki medeniyetler diyaloğu, ancak herkes diğer insanı, kendisinin tam anlamıyla insan olması için, kendisinde bulunmayan taraf olarak görüp buna kesinlikle inandığı zaman var olur.
Şayet bizler, dört asırlık Batı sömürgeciliği ve hegemonyası yüzünden paramparça olmuş insani dokuyu yeniden ortaya koyabilirsek, işte bu sorunları ancak o zaman halledebiliriz. Bizler bu problemleri, eğer bütün dünya kültürleri arasında hakiki bir medeniyetler diyaloğu gerçekleştirip geliştirebilirsek, işte ancak o zaman çözebiliriz.
Rönesans, bir kültür hadisesi olmaktan daha çok, kapitalizmle sömürgeciliğin eş zamanda doğmaları hâdisesidir. Kapitalizmle sömürgecilik iç içe ve sarmaş dolaş hâldedir. İkisi de kültür planında, gitgide Allah'a karşı kayıtsız bir tavır takınan ferdin güç gösterisinin övülüp yüceltilmesini esas alır. İkisi de hikmetten (bilgelikten) koparılan bilimi, tabiat ve insanlar üzerinde hâkimiyet kurma ihtirasının kölesi yapar. İşte o zaman Batı'da , güç ve kuvvetle parlatılıp yaldızlanmış bu putlara karşı yeni bir tapınma şekli doğdu.
İ'lem eyyühe'l-aziz! Merayı tecavüz eden koyun sürüsünü çevirtmek için çobanın attığı taşlara musab olan bir koyun, lisan-ı haliyle "Biz çobanın emri altındayız. O bizden daha ziyade faydamızı düşünür. Madem onun rızası yoktur, dönelim." diye kendisi döner, sürü de döner. Ey nefis! Sen o koyundan fazla âsi ve dâll değilsin. Kaderden sana atılan bir musibet taşına maruz kaldığın zaman اِنَّا لِلّٰهِ وَ اِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ (Biz Allah'ın kullarıyız, yine O'na döneceğiz) söyle ve Merci-i Hakiki'ye dön, imana gel, mükedder(kederli) olma. O, seni senden daha ziyade düşünür. Mesnevî-i Nuriye
İ'lem eyyühe'l-aziz! Dünyada sana ait çok emirler vardır. Amma ne mahiyetlerinden ve ne âkıbetlerinden haberin olmuyor. Biri de dünyanın lezzetleridir. Bu ise kısmete bağlıdır. Talebinde kalaka(sıkıntıya) düşer. Ve sürat-i zevali itibarıyla aklı başında olan onları kalbine alıp kıymet vermez.
Reklam
Ey insan! Senin vücudunun sahasında yapılan fiiller ve işlerden senin yed-i ihtiyarında bulunan ancak binde bir nisbetindedir. Bâki kalan Mâlikü'l-mülk'e aittir. Binaenaleyh kendi kuvvetine göre yük al. Yoksa altında ezilirsin. Kıl kadar bir şuur ile büyük taşları kaldırmak teşebbüsünde bulunma. Mâlik'inin izni olmaksızın, onun mülküne el uzatma. Binaenaleyh gafletle, kendi hesabına bir iş yaptığın zaman, haddini tecavüz etme. Eğer Mâlik'in hesabına olursa istediğin şeyi al ve yap fakat izin ve meşiet ve emri dairesinde olmak şartıyla. İzin ve meşietini de şeriatından öğrenirsin.
Bu asrın bir hassası şudur ki, hayat-ı dünyeviyeyi hayat-ı bâkiyeye bilerek tercih ettiriyor. Yani kırılacak bir cam parçasını bâki elmaslara bildiği halde tercih etmek bir düstur hükmüne geçmiş.
"Biri gözetiyor bizi." "İki kişi beni gözetiyor yalnız. Çok narin iki kişinin omuzlarıma oturduklarını duyuyorum. Bir hışırtı geliyor sürekli. Kağıt hışırtısı. Yaptıklarımı yazıyorlar, sanıyorum."
Kötüye yormak ve vehim yapmak İnsanı derdi yokken bile hasta eder. Onun için, olan-bitenlere iyi bak Mevlana
Kalb-i insanîden hürmet ve merhamet çıksa akıl ve zekâvet, o insanları gayet dehşetli ve gaddar canavarlar hükmüne geçirir...
152 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.