Fugui tamamen farklıydı. Geçmişi düşünmekten zevk alıyordu. Hayatı hakkında konuşmaktan hoşlanıyordu. Sanki bu şekilde hayatını tekrar tekrar yaşayabiliyordu. Geçmişinden kaçmıyordu. Çok çileli bir hayatı olsa da sevdiklerini birer birer kaybedip onları kendi elleriyle toprağa verse de yaşadığı mutlu günlerin anlamını ve kıymetini biliyordu.
Kitap gerçekten çok etkileyiciydi. Kimi yerlerde çok mutlu olacağınız kimi yerlerde çok üzüleceğiniz kimi yerlerde çokça sinirleneceğiniz bir kitap. Hayat da bu değil mi zaten? Acılar, kırgınlıklar , çaresizlikler ,sevinçler, umutlar... Hepsiyle benimseyebiliyorsak yaşamış oluyoruz.
~~~~~~~
Kitap ; Çin iç savaşını, Mao dönemini, Çin Kültür Devrimini de anlatıyor. Hatta roman 1993 yılında Çin'de yayımlandıktan kısa bir süre sonra yasaklanıyor. Çin Kültür Devrimi'nin yarattığı derin toplumsal kırılmaları ve yoksulluğu eleştirel biçimde anlattığı için.
Kitapta; halk da hangi tarafta olduğunu bilmiyor.
"Elbette ülke sorunlarına karşı ilgisiz değildik, sadece olanları anlamıyorduk."
Anlaşılacak gibi de değil zaten. :)
Bir dönem Çan Kay Şek'i severken, Komünistler savaşı kazanınca evlerdeki tencereleri toplayıp onlardan bomba yapıp Çan Kay Şek'i öldürmeye çalışıyorlar. Zorla savaşa alınıp kim için ve ne için savaştıklarını bilmeden savaşıyorlar. İşte böyle bir dönemde yaşıyor Xu ailesi. Onların hikâyesini okumak isterseniz,ki bence kesinlikle okumalısınız, ben şimdiden iyi okumalar dilerim.