N. K.
@Feryad_naz
3295 okur puanı
Nisan 2015 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Ve çocuk Ata'sına özlemle seslendi:
Hiçbir aşk büyük değil bende.
Çünkü, senin aşkın;
Fikrimde,
Zikrimde,
Düşüncelerimde...
Sonsuzluğun resmi;
Kalbimde!..
Nuh Karaaslan
Bir kitap okudu
96 syf.
8/10 puan verdi
Sen bu dünyanın sırlarına eremezsin,
Erenlerin dilini de söktüremezsin!
İyisi mi, al şarabı, cennet et bu dünyayı:
Öbür cennete ya girer, ya giremezsin!
Sayfa 150 - YKY Yayınları
Okur Takip Önerileri
Varlığın sırları saklı senden, benden,
Bir düğüm ki ne sen çözebilirsen, ne ben.
Bizimki perde arkasında dedikodu
Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.
Sayfa 150 - YKY Yayınları
Evren kırıntısı bu güzelim yıldızlar
Gelir giderler, dünyayı bezer dururlar;
Göklerin eteğinde, toprağın koynunda
Doğdukça doğacak daha neler neler var.
Bizi bizden alan şaraba gönül verdik;
Coşup taştık; yerden kopup göklere erdik.
Tenden bedenden soyunuverdik sonunda
Topraktan gelmiştik, yine toprağa girdik.
Sayfa 153 - YKY Yayınları
* "Hayat hikâyemde önemli bir şey yok, başımdan ilginç olaylar geçmedi. Ne yüksek bir mevki sahibiyim, ne de sağlam bir diplomam var. Okulda hiçbir zaman örnek bir öğrenci olamadım, başarısızlıklar her yerde buldu beni. Nerede çalışırsam çalışayım silik, unutulmuş bir memurdum; şefleri memnun edemedim. İstifa ettim mi seviniyorlardı... Bırak gitsin, yaramaz! Çevrem böyle görüyordu beni, haklıydılar belki de."
Bugünkü İran'ın en büyük yazarı, ölümünden birkaç yıl önce böyle demişti. 9 Nisan 1951'de Paris'de canına kıyarken, çok dar bir tanıdıklar çevresinde biliniyor, beğeniliyordu.
* Sâdık Hidâyet'in yakın dostlarından Bozorg Alevî bir "Sonsöz" yazmış. Yazarımızın hayatına ve eserine ışık tutması bakımından gerekli görülmüştür.
Sayfa 139 - YKY Yayınları
Hissettim ki benim düşüncelerim de dayanıksız bir avuç kor gibidir, kül olmuştur, bir üflemeye bakar.
Sayfa 137 - YKY Yayınları
Tenim, vücudumun her zerresi, hükümleri altına almışlardı beni; yüksek sesle zafer şarkılarını söylüyorlardı. Ben mahkûm ve biçare, bu uçsuz bucaksız denizde, uysal itaatli, kendimi dalgaların keyfine bırakmıştım.
Sayfa 135 - YKY Yayınları
Hissediyordum ki, bir av gibi yutmaktaydı beni.
Sayfa 135 - YKY Yayınları
vücudu, avının çevresinde kıpırdayan bir kobra yılanı gibi yayıldı, açıldı ve çemberine hapsetti beni.
Sayfa 135 - YKY Yayınları
oysa bütün kalbimle de tiksiniyordum ondan, öyle sanıyordum ki aşk ve kin aynı şeydiler.
Sayfa 134 - YKY Yayınları
"Sonunda düşeceğim ellerine!" dedim içimden.
Sayfa 134 - YKY Yayınları
Gel gidelim içelim,
Rey şarabından içelim!
Şimdi içmezsek onu,
Ya ne zaman içelim?
Sayfa 133 - YKY Yayınları
Ölüm, ağırdan yavaştan, kendi şarkısını mırıldanıyordu. Her sözcüğü tekrarlamak zorunda, kekeme biri gibiydi ölüm; tıpkı şiiri bitirince gene baştan başlayan biri gibi. Ölümün şarkısı, testere inleyişlerindeki titreme gibi, tenin etlerinde rahneler açıyor, feryatlar koparıyor, ansızın susuyordu.
Sayfa 133 - YKY Yayınları
Karanlık ve suskun bir gece, tıpkı hayatımın üzerine çökmüş gece gibi.
Sayfa 132 - YKY Yayınları
Bir ağırlık, göğsümü eziyordu ...
Sayfa 133 - YKY Yayınları