Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Feyza Nur Ülker

Feyza Nur Ülker
@Feyza_Nur_lkr
Edebiyat Öğretmeni
97 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Tarihin akışında elbette ki tarihi mantık gibi tarihi tesadüfler de rol oynar. Tarihin Mustafa Kemal'i seçişinde elbette ki tesadüfün de payı vardır. Ama tarihin çocuğu,yani tarihin ve şartların seçtiği şahsiyet, eğer bu secilişe ve tarihin kendisine bağışladığı misyona layık değilse sonuç, hem onun hem de kaderine müdahale etmek istediği toplumun aleyhine olabilir.
Reklam
Beni şimdiki zamana çeken her şey çok değerli.
"Birincisi ülkende parayı değerli tut, yarınları düşün. İkincisi halka doğru kanunla muamele edip birinin diğerine zulmetmesine müsaade etme. Üçüncüsü -sınırlar da dahil- bütün yolları güvenli tutup eşkıyaları temizle. Ey cömert yönetici! Ancak bu şekilde halka borcunu ödeyebilir,halktan talepte bulunmaya hak kazanabilirsin." KUTADGU BİLİG

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Kâfir hükümdarın devleti ayakta kalır ama zalim hükümdarın devleti ayakta kalmaz." - Rabgûzî
İnsan taliinin en kötü tarafı,herkesin kendini zarurî olarak kainatın merkezi bilmesinde,kendinden başkasını bir inşa malzemesi gibi görmesinde olsa gerek. Onun için en büyük ve iyi niyetlerin sahipleri bile hayatı yaparken insanı yıkmaktan korkmuyorlar.
Reklam
Özellikle kötülüğün kozmik büyüklüklere ulaştığı günümüzde, dünyada kötülüğü daha da arttırmadan kötülüğün içinden nasıl sıyrılıp geçilir?
Her türden yetkeci dizgeye karşı zafer kazanmak yalnızca demokrasinin geri adım atmamasıyla değil, atılımda bulunması ve yüzyıllar boyunca özgürlük için savaşan insanların kafalarında bulunan amaçların gerçekleştirilmesiyle mümkün olur.
Günümüzde insana en çok acı veren yoksulluk değil, büyük bir çarkın küçük bir dişlisi, bir robot haline gelmiş olmak ve yaşamının boş ve anlamsız olmasıdır.
Farkında olsak da olmasak da bizi en çok utandıracak şey kendimiz olmamaktır ve insana, kendisinin olan şeyleri düşünmek,hissetmek ve söylemek kadar büyük gurur ve mutluluk veren başka hiçbir şey yoktur.
Başkalarının beklentilerine uymakla,farklı olmamakla kişinin kimliğiyle ilgili kuşkuları yatışır ve belli bir güven sağlanır. Ancak bunun bedeli yüksektir. Kendiliğindenlikten ve bireysellikten vazgeçmek yaşamın engellenmesiyle sonuçlanır. Biyolojik açıdan canlıyken ruhbilimsel açıdan robot olan, coşkusal ve zihinsel açıdan ölü demektir. Yaşamın gerektirdiği eylemlere katılırken,yaşam ellerinden kum taneleri gibi akıp gider.
Reklam
Yüzlerce dağınık ve birbirinden kopuk olgu, öğrencilerin kafasına tıkılmaktadır. Zamanları ve enerjileri daha çok ve daha çok olgu öğrenmekle harcanmakta ve böylece de düşünmeye pek az enerji kalmaktadır.
Düşüncelerimizi ifade etme hakkı ancak ve ancak kendimize ait düşüncelere sahip olabilmemiz halinde bir anlam taşır.
Faşizmin açıklaması Versailles Antlaşması'nda ya da Alman Cumhuriyeti'nin yetersizliğinde değil; aşırı gurur, acımasızlıktan hoşlanma ve nevrotik parçalanmada aranmalıdır.
Çağdaş toplumda bireyin robotlaşması, ortalama bireyin çaresizliğini ve güvensizliğini arttırmıştır. Bu nedenle kendisine güven ve kuşkudan kurtulma olanağı sunan yeni yetkelere boyun eğmeye hazırdır.
Yaşama yönelik itki ne ölçüde engellenirse, yıkıma yönelik itki o ölçüde güçlenecektir. Yaşam ne kadar gerçekleştirilirse yıkıcılığın gücü o ölçüde azalacaktır. Yıkıcılık, yaşanmamış yaşamın sonucudur.
302 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.