Fglll
@Fgulll
14 okur puanı
Ağustos 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Lavinia Şiiri Hikayesi
Özdemir Asaf'ın okul yıllarında bir kıza karşılıksız hislerini kaleme aldığı Lavinia şiiri; aslında herkes tarafından bilinenin aksine aşkının adı Lavinia değil, Mevhibe Meziyet Beyat'tır. Fakat Mevhibe Hanım'ın Özdemir Asaf'a karşı bir ilgisi yoktur. Asaf'a yıllar ardından dillere destan olacak bu şiiri yazdıran umutsuz bir aşktır.
Mevhibe Hanım'ın gönlünde ise ressam olan hocası Edip Hakkı Köseoğlu ve bir de usta gazeteci İlhan Selçuk vardır. Ancak İlhan Selçuk hareketli bir gençlik yaşamakta olduğundan Mevhibe Hanım'a göre uygun biri değildir.
Mevhibe Hanım'ın en dikkat çekici özelliği olarak arkadaşları sezgilerinin kuvvetli olmasından bahsetmiş ve hatta Özdemir Asaf bu sebeple ona 'Öldürmekten beter anlıyorsun insanı' de
miştir. Ve kader, Özdemir Asaf ve Lavinia'nın yollarını hiçbir zaman bir araya getirmemiş, yalnızca şiirde ve şairin içinde yaşanmıştır. Öyledir ki Asaf, Lavinia şiirini yazmasının ardından şiir yarışmalarından birine göndermeye karar verir ve şiiri oldukça beğeni toplar. Lavinia yarışmayı birincilikle kazanır.
Sonuçlar açıklandıktan sonra şiirin kürsüde okunması istenir. Asaf, bu teklifi geri çevirmez. Bu olayın ardından salonda bulunan misafirler arasında bulunan Mevhibe Hanım'ın salonu terk ettiği söylenir.
Her kalp içinde çiçeğinin kokusunu taşır.
Bir kitap okudu
584 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Okur Takip Önerileri
"Acılarım oldu, herkes gibi elbet
Herkese kısmet olmayan sevinçlerim de...
Unutulmayı da göze aldım, evet!
Hayat sana teşekkür ederim... "
2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
4/50 kitap - %8 tamamlandı
4 kitap okudu
50 kitap
2.400 sayfa
0 inceleme
1 alıntı
5 günde 1 kitap okumalı.
"Kendin olmakla o kadar meşgulsün ki ne kadar emsalsiz olduğuna dair hiçbir fikrin yok."
Bir kitabı okumaya başladı
"Afyonkarahisar Kalesi, Afyonkarahisar şehir merkezinde, sönmüş bir volkanın üzerinde yer alan, yerden yüksekliği 226 metre olan doğal yükseltili bir kaya kütlesi üzerinde yer alan bir kaledir. MÖ 1350 yıllarında Hitit imparatoru II. Murşil zamanında Arzava seferinde mustahkem mevki olarak kullanılmış olan bu kale önce Hapanuva; Roma ve Bizans dönemlerinde Akroenos adıyla, Selçuklu Hanedanı'ndan itibaren ise Karahisar adı ile anılmıştır."