Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fidan

Sabitlenmiş gönderi
Şunu söyleyebilirim, az sonra da söyleyeceğim: önemli olan insanca ve basit olmak.
Reklam
İnsan bir halkın üyesi olabilir, fakat halkı çıldırdığında kendisinin de çıldırması gerekmez.
Bunu yeterince göstermiyorsun ama. Dahası sen ar­ tık hiçbir şey istemiyorsun. Senin yerine başkaları istiyor ve sen seni istemelerine bile sesini çıkarmıyorsun, bu bir suç. Sen nefret ettiğin bir şeye teslim oluyorsun ve bu­ nun için kendi hayatını feda ediyorsun. Hayatını feda edeceksen neden inandığın bir şey için etmiyorsun? Ka­ nını kendi düşüncelerin için feda etmek istiyorsan - et! Fakat neden yabancılar için feda etmek istiyorsun? Fer­ dinand unutma! Özgür kalmak için yeterince istekliysen karşındakiler kim olabilir, kötü kalpli deliler yalnızca! Sen özgür olmayı yeterince istemezsen işte o zaman seni ele geçirirler, o zaman deli sen olursun. Bana hep şöyle dedin..."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eskiden, pazar akşamları, gürültü etmeden oynamamıza izin verilirdi. Şimdi ise, ufak bir kıkırdama, ceza alıp tek ayak üstünde durma cezasına çarptırılıp köşeye gönderilmemiz için yeterli.”
96 syf.
·
Puan vermedi
Antigone
AntigoneSophokles
8.5/10 · 4.750 okunma
Reklam
Bir insandan ancak elinde olan bir şey istenebilir. Bir insan özgür değilse, ondan bir güzellik yargısı isteyemem: Çünkü, o adam, bu yargıda beğenilerinin kölesi olacaktır.
Dil, bir bakıma masumlukları ortadan kaldırır. Dil araçsızlığı kaldırır ve insanı sorumlulukları ile karşı karşıya koyar. «Zenciler eziliyor» demedikçe, zencilerin ezilmesi bir şey demek değildir. O ana kadar kimse bu durumun farkında değildir, belki zencilerin kendileri bile. Bir tek sözdür buna bir anlam kazandıran.
Siz insana bağlı kalmayı küçük gördüğünüz için şimdi binlerce ama her biri yapayalnız ölecek olan sizlersiniz.
Siz umutsuzluğu rahatça kabul ediyordunuz, bense etmiyordum. Siz insan yazgısındaki haksızlığı kabul edip hoş görüyordunuz, bense dünyanın haksızlığıyla savaşmak için hakkı öne sürmek, mutsuzluğa karşı koymak için mutluluk yaratmak gerektiğine inanıyordum.
Reklam
Anımsar mısınız? Düşüncelerinize isyan ettiğim zaman alay ediyordunuz benimle. Bir gün demiştiniz ki bana : «Faust yenmeye kalktı mı, Don Quichotte duramaz önünde.» Ben de demiştim ki size : «Ne Faust, ne de Don Quichotte birbirini yenmek için yaratılmamışlardır ve sanat dünyaya kötülük etmek için icat edilmemiştir.»
Bana şöyle diyordunuz : «Yurdumun büyüklüğüne paha biçilmez. Onu büyük yapan hiçbir şeyin anlamı olmayan bir dünyada biz genç Almanlar gibi, uluslarının gücünde bir anlam bulanlar her şeyi ona feda etmelidirler.» O zamanlar sizi severdim, ama sizinle ayrılığım daha o zamandan başlamıştı bile. Size : «Olamaz, diyordum, insanın güttüğü amaca her şeyi feda etmesi gerektiğine inanmam. Kimi yollar vardır ki bağışlanamaz onlara başvurmak. Adaleti seve seve yurdumu da sevmek isterim. Yurdum için herhangi bir büyüklüğü, hele kana ve yalana dayanan bir büyüklüğü istemem. Adaleti yaşatarak yurdumu yaşatmak isterim.» Bana : «öyleyse, siz yurdunuzu sevmiyorsunuz» diye karşılık vermiştiniz. Bunun üzerinden beş yıl geçti. O gün bugün birbirimizden ayrılmış bulunuyoruz. Diyebilirim ki, sizin hesabınıza çok kısa süren, birçok gürültüyle geçen şu uzun yıllarda, gün geçmedi ki, «Siz yurdunuzu sevmiyorsunuz» sözünü anımsamış olmayayım.
Qaranlığın çökməsi həmişə onda tənhalıq hissi oyadırdı
Sayfa 243Kitabı okudu
"Türlü türlü cesaret vardır, düşmanlarımıza karşı koymak yürek ister, ama dostlarımıza karşı koymak daha büyük bir yürek ister.”
Əgər bir-birimizə kömək etməyəcəyiksə, onda bu dünyada nə üçün yaşayırıq?
667 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.