Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nisanur

Nisanur
@Fikirkabugu
Öğretmen
İstanbul
89 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Toprak bizim toprağımız; onların değil ki barışları karşılığında lutufta bulunurcasına onu kalkıp bize versinler! En nihayetinde bu aksak barışı İsrail bile reddetmeye başladı. Çünkü o hiçbir şey vermeden her şeyi almak istiyor.
Reklam
Gerçek şu ki, Yahudilerle aramızdaki savaş tek bir sebepten dolayı başlamıştır. O da hiç kuşkusuz topraklarımızı bir İslam toprağı olan Filistin'i işgal etmeleri, bu toprakların öz sahipleri olan halkımızı yurtlarından sürüp çıkarmaları ve yabancı varlıklarını silah zoruyla ve kan dökerek bize dayatmalarıdır.
Tek eksiğimiz, direnme ve mücadele isteği, içinde bulunduğumuz ümitsizlik ve güçsüzlükten kurtulmak ve zillet içinde yaşamaya rıza göstermemektir. yapmamız gereken, düşmanın karşısına çıkıp var gücümüzle 'Hayır!' diye haykırmaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazı siyasiler, biz İslam alimlerinin, olaylara 'duygusal' açıdan baktığımızı gerçeklere sırt çevirip rüyalara ve temennilere sarıldığımızı iddia etseler de biz bu töhmetlerden uzağız. Ali bin Ebi talib, oğluna (r.anh) diyor ki: "Sakın ümide dayanıp bekleme! Bu ancak ahmakların işidir." Şair de şöyle diyor: "Asla kulu olma ümidin O sermayesidir iflas edenin"
Allah'ı, kelimenin tam anlamıyla 'Rabbi'l-felak' olarak tanıyan biri, 'şer' probleminin özünü çözmüş demektir.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Bir yenilgi halinde de, bilir ki, o elinden geleni yapmış, kendi vazifesini yerine getirmiştir. Kul olarak, ona düşen, kendi vazifesini yapmaktır zaten. Sonuç, onun elinde değildir. O, gayretiyle, çabasıyla dergah-ı ilahiye dilekçesini arz etmiş, ama alemler Rabbi onun istediği sonuca 'muvafakat' etmemiştir.
Bir başarı halinde, bilir ki, Allah'ın yardımının 'muvafakat'ıyla 'muvaffakiyet' gelmiştir.
İnsanın bu Çetin imtihanda haddini ve Rabbini bilip bilmediğinin, biliyorsa ne derece bildiğinin en açık ortaya çıktığı anlar, yenilgi ve Zafer anları olarak gözükür bana.
İnsan ya bir yaratıcının varlığını kabul ederek Yaşar yahut kendisini tanrılaştırmaya kalkışır.
Allah'ı sevmek, onu bilmeye ve tanımaya bağlıdır. Çünkü insan ancak bildiğini ve tanıdığını sever. Bunun için Allah'ı sevenler Ancak ona inananlardır. Nitekim Bakara suresi 165. ayetinde şöyle buyurulur: "İnsanlar arasında Allah'a bırakıp ona koştukları eşleri ilah olarak benimseyenler ve onları Allah'ı severcesine sevenler vardır müminlerin Allah'ı sevmesi ise hepsinden kuvvetlidir."
Sayfa 46
Reklam
Eğer Yerde ve gökte Allah'tan başka tanrılar bulunsaydı, Yer ve Gök kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki arşın rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir. 21/Enbiya, 22
Sayfa 42
Allah vardır. Onun varlığını anlamak ve bilmek için kendimize, kainata ve Kainattaki Yaratılış inceliklerine ve her şeyin yerli yerine konduğuna bakmak yeterlidir.
Sayfa 42
Ya Allah!
Evrende hiçbir şey kendiliğinden olmuş değildir. Mutlaka onu yapan ve ona şekil veren birisi vardır. Giydiğimiz elbise, kullandığımız eşya ve içinde oturduğumuz ev, bindiğimiz vasıta, Bütün bunların bir ustası ve yapanı vardır. Bunun gibi bize bütün canlıları, Kainatı ve Kainattaki akıllara durgunluk veren bu düzeni Elbette bir yapan ve yaratan vardır. İşte O, Allah'tır.
Sayfa 42
İman ile amel arasındaki bağ
Başka bir ifade ile amel imandan bir parça değildir. Bunu bir örnekle açıklayalım günde 5 vakit namaz kılmak müminlere farzdır Yani Allah'ın emridir. Namazın farz olduğuna inandığı halde tembelliği yüzünden onu kılmayan kimse dinden çıkmış olmaz. Ancak Allah'ın emrine uymadığı için günahkar olur.
Sayfa 39
291 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.