Sonokur
@Fredifree
Şair
Lisans
İstanbul
47 okur puanı
Haziran 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Okur Takip Önerileri
Sisli puslu bir gökyüzü sarmış kocaman bir kalbi
Toprağından uçarı
Toprağından korkak
Taşkın bir yalnızlıktan kanat çırparken
Bentlerle sakinleştirilmesi selin,
Ve susması
Ve konması güvercinin zeytin ağacına
Tanıdık bir ses
Yabancı kelimeler
Basit yaşamı zindanına çeker
Varoldukça yaşa demiş için içine
Aşk savarsın sen
Bu da gider
Yine yalnız kalırsın.
Yine yanılırsın.
16.02.2024 / 12:50
Ölüm kadar gerçek bir rüyasın hayatım da
Gözlerim kara yalnızlıklara
Ama koşarım yine sana
Bazan ümit dağı, bazen öksüz sokağı gibi
Islanırım yarınlara
Saatleri saatlere bağlar bir sonraki güne satarım zamanı
Misalci geldi hanım
İster misin bir aşk misali?
Men u zin den kopma
Batan geminin misalleri bunlar
Başlıca amor
Başlıca love
Başlıca aşk...
08.02.2024 /17:25
Rab Ne Bana Di Jodi
"Ben, sana iyilik yapmıyorum, Taani, ben seni sadece seviyorum... Ve Sevgide karşılık olmaz."
Sen İstanbul
İstanbul'u dinliyorum sensiz.
Simitçilerin sesleri yavan
Vapur acı acı ötüyor martı çığlıkları arasında
Bakır ustası daha sert vuruyor şekilsiz tasına
Araba kornaları, reklam cingılları,
Fatih'ten, Tuzla'ya şehrin büyüyen gürültüsü
İstanbul'u dinliyorum Lorem-siz
Saçma, sapan, kör, sağır, dilsiz
Acılı bir tarih içinde sade
Silüet!
Silüetleri çok severim
Ayırt etmez çünkü
Asyalı, afrikalı, fransız demez
İnsan der silüet
Hanım, kız, madam, kraliçe demez
Kadın der silüet
Zengini, fakiri eşittir o karanlıkta
Dogmatiği, ateisti, oportünisti, siyasetiçisi
Erir o güneş altında
Ta ki önünde karanlığı oluşturacak hiç bir engel kalmayana denk.
20.12.2023 08:56
Turuncu sokak lambalarının, ıslak zeminde ki şavkıyla, insan silüetleri arasında yürüyorum. İşe giderken!
"... Biz yarının ölümlüleriyiz, insan biraz iyi olur. "
(Prestij Meselesi filmi)
Yarım kaldı
I.
Kendim olduğum gecelerde
Başka bir karanlık karşılıyor gözlerimi
O zaman anlıyorum,
Ne kadar yalnız olduğumu.
Ne kadar ışıksız kaldığımı.
Dilimden geçmeyen cümleler kağıdıma dökülüyor
Ardı sıra yalın bir nesir,
Yalan bir edebi oluyor cümlelerimin
Yoksa içimden verip veriştiriyorum tüm hüzün baharlarına
Kara ayaza, zemheri yüreklere, küfelik sarhoşlara
Kendime, kaderime ve henüz girmediğim tüm göllere, denizlere, okyanuslara..
II.
Gölgemi kaybettiğimde, anlıyorum ki yüreğime yine karanlık çöktü.
Biliyorum bu devrin adamı değilim.
Ya da benim devrimde yanlışlıkla siz varsınız.
Şimdi içimde kürdi hicazkar bir boşluk
Mesnetsiz düşler ve yardıma muhtaç hayaller kutusu var.
Bir açsa kendini, paldır küldür dökülecek yokluğuna
Toz bulutu olup savrulacak saçlarının koktuğu diyara...
14.10.2023 / 22:13 (marmaray)
Bi Har
Nice rüyalar yaşattım
Nice hayalleri gerçek kıldım
Boylarından büyük sevdim
Ama yine de
Kimseye beğendiremedim yüreğimi.
Çoğu kez hiçe saydım kendimi
Bundan dolayı hiç ettiler beni
Gökkuşağı renklerine beledim
Ama yine de
Kimseye beğendiremedim yüreğimi
Öperken yüreğinden öptüm
Sararken ruhunu sardım
Ne kalbini kırdım, ne üzdüm
Ama yine de
Kimseye beğendiremedim yüreğimi
Sırma saçlarını saldım İstanbul sokaklarına
Korkularını biriktirdim avuçlarımda
Evindare rej dedim tüm umutlarıma
Ama yine de
Sana beğendiremedim yüreğimi.
11.10.2023/08:37
Senin Anlamadığın Sen
Başladı yine duygularımın şiirlerimle rekabeti
bu gece öyle bir şiir yazacağım ki sana
Her cümlem seni anlatacak ama sen anlamayacaksın
Kağıdımın bir köşesinden sızacak sessizce senin siluetin
Ama göremeyeceksin kendini bu gece
İlk
Kara sarmaşıklar sarılmış us'sal mevkime
bulut beyazına, ninemin göz nuruyla işlediği kapkara iki oya
Ve her
TIRNAK İZİMDEN
Tırnak izimden kaçtın
Kırmızı düz çizgilerden
Karanlığın omuz başında oluşturduğu morluktan
Mahremiyetin izbe sokağından kaçtın.
Hayatında gördüğün ilk tımardan
İlk baytarından kaçtın
Korkularınla beni yaratıp, saçmalığının ilk durağında bırakıp kaçtın ve bir Fransız filminin günlüğünde kayboldun.
Kirpi tüylü, kadife bebeğim
Çocukluğumun ilk ayı, erkekliğimin ilk gününde
Bir kadın gibi ağlatarak kaçtın.
Kızarmış gözlerle süpürdüm yalan sözcüklerini sokaklardan
Üç su ile durulayarak çıkardım yalan sarılışlarını bedenimden
Rüzgârlar sesini, yağmurlar mahkûmiyetini götürdü benden.
Bir tüp diş macunu, bir rimel
İki allık, bir çember
Altı küpe, üç “piercing”
Askılı bir badi, düşük bel bir kot kaçtı benden
Hem de memleketimin badval katına
Şimdi aç gözlerini sevgilim
Her zamanki gibi kocaman bak ki anlayasın
Sen benden aşk senden kaçtı.
YOSMA MELEĞİM
Miladımın devrinde hep aynı anekdotu düşüyorum hayat sayfama
İlk kez kararımı verdiğimde, kararsızlığım ortaya çıkıyor
Tüm meşakkatli yolculuğum gönlüme giden yol oluyor ve susuyor kâinat
Sanki para konuşmuş gibi.
Nice kadınlar tanıdım parmak uçlarımdan banyoya
Ama en orospusu senin kadar değildi
Kimisi şehvet kurbanı
Kimisi paranın kuklasıydı
Bedenleri bağımsız, hoyrat dudaklarındaki ıslaklıktı
Gecelik misafirlikti ruhundaki gezintileri
Çarşafındaki ter izinde kalırdı isimsiz kimlikleri
Ve kâğıttan toz bulutuydu vedalaşmaları
Tek mısra öğrendiğinde olurdu
Sayfalarca roman yazanında.
İstisnasız hepsi ne olduğunu bilir
Sarılmayacak yaradan kaçınırlardı
Ve asla kurbanlarının kalbine dokunmazlardı.
İşte A sınıfı yosma meleğim
Bu şiirim bir intikam değil
Seni çözümleme tezimdir.
Basit Heves
Ne kadar basit hevesler peşindeyiz
Kendimizi parçalıyoruz her mevsim rüzgârlardan
habersiz.
Takıp takıştırıyoruz
Şekilden şekle girip, pahalı kokular altında saklanıyoruz.
Her ikili sahnede başka bir rol oynuyoruz
Ve kazanç saymıyoruz paylaşımlar yatak odasında
perdelerini kapamıyorsa
Unutma insanoğlu!
Sevişmek kolay.
Adam olmaktan haber ver.