Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Garoum

Garoum
@Garoum
Sıkı Okur
sonradan normal olma görgüsüzü
Sabitlenmiş gönderi
Berberlerin artık yorulma saatinde Düşlerin bitip bitip başladığı bu saatte Eşekleriyle yola koyuluyor pazarcılar Bu adam Mazmahor'a yakın oturur Bir adı İbrahim'dir, bir adı başka Turuncu güvercinler yetiştirmeyi koymuş aklına Güneş doğdu muydu üzülür Olmayan kılıcını takıp beline Hüyüklerde bir Aias aranmaya başlar hemen O gelen kim Sorma bana Adını hiç söylemez Sirenlerin diliyle konuşur sadece
Sayfa 131
Reklam
Garoum
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Coole’daki Yaban Kuğuları
Coole’daki Yaban KuğularıWilliam Butler Yeats
7/10 · 3 okunma
423 syf.
9/10 puan verdi
"Hiçbir zaman inandıramadım seni sıradan bir hayata razı olman gerektiğine." Ama ondan önce Türk aile evine dünyayı konuk ederek başlıyor yazar. Türk dili ve kültürünün zenginliğe sığmayacak merdivenlerini ikişer ikişer okuyarak çıkıyoruz ilk bir kaç bölümü. (ki bu benim yazarın bir kere bile olsa dünya görüşünü yazdığı, sadece işittiklerimiz ile sınırlı olduğunu hatırlatan kitabı; bir şans verip Kar'ı okumaya karar verdiğim yönüdür.) İstanbul'da, insan bulacağımızın ön gösterimini okuyarak devam ediyoruz. Ama bu şekilde bir inceleme yapmam biraz klişe olmaya başladı. :) Evet ana karakterin kendini bulma, kendini keşfetme ve o sancılı zamanları sıkılarak, kusarak, hissederek yansıtması kitabın canlı olduğunun kanıtı. Doğu mistisizmiyle Batılılara heyecan, bize de merak katıyor. Tam adamın kendini bulduğuna tanık olduktan sonra artık bir başkası olduğunu okumak, devamlılığı kayıp bir kadının arayışı merakından çok daha fazla sıkı sıkı kitabı tutarken farkına varıyoruz kendimizin. Kitap eski yeni bir İstanbul, kitap kayıp bir kadının hikâyesi değil, kayıp bir adamın hikâyesi.
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
423 syf.
9/10 puan verdi
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk
8/10 · 9bin okunma
Hiçbir zaman inandıramadım seni kahramansız bir dünyaya neden inandığıma. Hiçbir zaman inandıramadım seni o kahramanları uyduran zavallı yazarların neden kahraman olmadıklarına. Hiçbir zaman inandıramadım seni o dergilerde resimleri çıkanların bizden başka bir soydan olduğuna. Hiçbir zaman inandıramadım seni sıradan bir hayata razı olman gerektiğine. Hiçbir zaman inandıramadım seni, o sıradan hayatta benim de bir yerim olması gerektiğine.
Sayfa 304
Reklam
Sen elinde kapağı kartondan kitap, ben elimde okuyamadığım gazete, sorardım: "Kahramanı ben olsam beni sever miydin?" "Saçmalama!" Gecenin acımasız sessizliği diye yazardı okuduğun kitaplar, sessizliğin acımasızlığı nedir bilirdim.
Sayfa 303
Her eşyanın yalnızca o eşya olarak var olduğu bir dünyada huzurla yaşayabilme isteği yükseldi içinde;
Sayfa 256
Hayat dertlerle doluydu, acılarla, biri bitince öbürü gelen, öbürüne alışırken bir yenisi bastıran ve yüzlerimizi birbirimize benzeten derin acılarla. Birdenbire de gelseler, bu acıların çoktan beri yolda olduklarını biliyorduk biz, onlara kendimizi hazırlamıştık, ama gene de dert, bir kâbus gibi üzerimize çökünce bir tür yalnızlığa kapılıyorduk; başka insanlarla paylaştığımızı sandığımız zaman mutlu olacağımız umutsuz ve vazgeçilmez bir yalnızlık.
Sayfa 102
"Demek ki, üç yıldır tavandan sarkan lamba örümceğe benziyormuş!"
Sayfa 53
Acaba bu neyin işareti diye soracaktı belki de bana, ama fazla konuştuğunu, kendi dertleriyle dünyayı fazla işgal ettiğini birden hissediveren vatandaşlarımızın kapıldığı o çaresiz ve hüzünlü sessizliğe kaptırmıştı kendini.
Sayfa 48
Reklam
işte o zaman, ben, bu sabahtan beri görmediğim ve dün geceden beri konuşmadığım sana, "Nasılsın?" diye soracağım, ve sen de, her zamanki gibi, "Hiç, iyiyim!" diyeceksin ve ben, bir an durup, bu sözün kastedilmiş ve kastedilmemiş çağrışımlarını dikkatle düşüneceğim ve düşüncemin boşluğunu gizlemek için, bu sefer, belki, sanki bir gün yapacağını söylediğin polisiye çevirisine hâlâ başlayamadığını ve benim hiçbirini bir türlü okuyamadığım eski polisiye romanların sayfalarını çevirerek pineklediğini bilmiyormuş gibi, "Bugün ne yaptın?" diye soracağım sana, "Rüya bugün ne yaptın?"
Sayfa 35
Karısının kendisini terk edeceği günün sabahında,
Sayfa 27
136 syf.
6/10 puan verdi
Kavafis'ten Yüz Şiir
Kavafis'ten Yüz ŞiirKonstantinos Kavafis
7.7/10 · 52 okunma
... Bir ikindi saat dörtte ayrıldık, yalnız bir haftalığına... Ah, ah, bir türlü sona ermedi o hafta.
Sayfa 84
Dost olmasak da. Ama bu dilek yeter. Belki de çok bile.
Sayfa 59
1.141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.