Gizem Doğru

Gizem Doğru
@Gizem3544
Evli ve Mutlu Bir Almanca Öğretmeni... Kitapçılara,sahaflara girdiğinde çıkamayan Kitap okumaya ve almaya doymayan biri. 🛍
Öğretmen
Kütahya
13 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Gizem Doğru

Gizem Doğru

, bir kitabı okumaya başladı
Berlin'in Nar Çiçeği
Berlin'in Nar ÇiçeğiFüruzan
7.8/10 · 212 okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Nagazaki
NagazakiEric Faye
7.6/10 · 509 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yeryüzündeki tüm anayasalara, değiştirilemez bir madde olarak, herkese geçmişinin kutsal yerlerine canının istediğinde geri gelme hakkını koymak gerektiğini düşünüyorum. Çocukluğunun geçtiği tüm daire, ev ve bahçelere girmeyi sağlayan anahtar takımını kişiye teslim edip onun, insan belleğinin bu kış saraylarında saatlerce kalmasına izin vermek isterdim.
Bir de şöyle bir değerlendirmesi ya da yargısı vardı: "Böylece günümüzde kimse gördüğü şey hakkında, olan biten hakkında, aslında bildiği şey hakkında, dengesiz ve değişken olacağı, hatta bir hiç olacağı, bir bakıma var olmamış olacağı sezilen şey hakkında bilgi sahibi olmak istemiyor. Hiç kimse herhangi bir şeyi kesinlikle bilmeye razı değil, çünkü kesinlikten vebadan kaçılır gibi kaçılıyor. İşte böyle, dünyanın gidişatı bu."
Sayfa 493Kitabı okudu
Reklam
....Elbette her mekân bizden vazgeçebilir, hiçbir yerde vazgeçilmez değilizdir, bizi özlediklerini, hatta bizsiz yaşayamadıklarını söyleyen bir avuç insan için bile; çünkü herkes birinin yerine koyacak başkalarını arar ve er geç bulur ya da zamanla durumu kabullenir, kabulleniş halinde rahat yaşanır ve kabullenen kişi artık herhangi bir değişiklik istemez, kaybedilenin ya da arkasından gözyaşları dökülenin geri dönmesi uğruna bile, bizi tekrar bağrına basması uğruna bile....
Sayfa 217Kitabı okudu
"Dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilsin Öğretmenlik yapmayı aşıp öğretmen olmak' gerekir... Öğretmen olmak bir ayrıcalıktır." Doğan Cüceloğlu, Öğretmen Olmak Bizler, mesleğimizi icra etmeye çalışırken öldürülmeyi hak etmiyoruz.
Günümüzde iliğine kadar yozlaştığına ve birçok bakımdan kabalaştığına inandığım ülkemle ilgili feci şeyler düşünüp söyleyebilirim, ama aynı şeyleri beş para etmez, burnu havada bir yabancının ağzından işittiğimde garip, hatta açıkla- ması olmayan biçimde yumruk yemiş gibi olurum....
Sayfa 181 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Bu laf insanların ağzına sakız olmuştur; "Sana ebediyen minnet duyacağım", duyup duyabileceğiniz en boş laflardan biridir, buna rağmen sık sık duyulur, hep bu değişmez zarfla, hep aynı sorumsuz "ebediyen"le; somutluktan, gerçeklikten, hatta anlamdan tamamen yoksun olduğunun bir göstergesi daha; hatta bazen devamı gelir: "Senin için yapabileceğim herhangi bir şey varsa, şimdi ya da sonra, ben hayatta olduğum sürece, sırf istemen yeter".....
Rica etmek, istemek, neredeyse hiç kimse istemekten geri kalmaz, hemen herkes istemeye yeltenir, denemeyen yoktur: İsteğim geri çevrilebilir-her kafadan geçen düşünce budur, düşünmeyen kafalardan bile-ama istemezsem elde etmeyeceğim kesin; istemekle ne kaybedeceğim ki, umut beslemeden istemeyi becerebildikten sonra.
Reklam
Çağımız yavan, müşkülpesent, ahlaklı geçinen bir çağ. Görülmesi gereken şeyi kimse görmek istemiyor, bakmaya cesaret edemiyor, hele herhangi bir riski hiç göze alamıyor tedbirli, öngörülü olmaya, yargılamaya kimsenin cesareti yok, önyargıdan hiç bahsetmiyorum bile, o idamlık suç, insanlık suçu, hem yargılananın, hem yargılayanın, herkesin insanlık onuruna bir saldırı. Artık hiç kimse gördüğü şeyi, çoğu kez gözünün önünde olan, konuşulmayan ya da pek az konuşulan ama yine de gözle görülür olan şeyi gördüğünü kendi kendine bile söylemeye ya da kabullenmeye cesaret edemiyor. Kimse bilmek istemiyor, peşinen bilmek ise dehşete düşürüyor insanları, biyografik ve ahlaki bir dehşet.
Sayfa 210 - Metis yayınlarıKitabı okudu
164 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.