"Sana anlatacağım, Pip" dedi aynı telaşlı ve tutkulu fısıldamayla, "gerçek aşkın ne olduğunu. Kör bir bağlılıktır, sorgulamadan kendini kurban etmektir, tam bir teslimiyettir, kendine karşı,tüm dünyaya karşı güvenmek ve inanmaktır, sevdiğin kişi için kalbinden ve ruhundan vazgeçmektir, tıpkı benim yaptığım gibi!"
Sayfa 282Kitabı okudu
Hayatımız boyunca en kötü, en çirkin yanımız insanları hor görüp onların zayıf yönlerini küçümsemek olsa gerek.
Sayfa 257Kitabı okudu
Daha sonra da saçımı ters yöne doğru karıştırdı. Halbuki küçüklüğümden beri ruhumun içinde bunu yapma hakkını hiç kimseye vermemiştim.
Sayfa 115Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Eğer doğru yoldan ilerleyerek sıradanlık tam çıkamıyorsan, buna asla yanlış yollardan ulaşmaya çalışma. Bundan sonra bir daha yalan söyleme, iyi yaşa ve mutlu öl.
Sayfa 86Kitabı okudu
Kim tarafından yetiştirilirse yetiştirilsin, bir çocuğun içinde yaşadığı küçük dünyasındaki en ince, en hassas duygu adalet duygusudur. Bir çocuğun maruz kaldığı adaletsizlik çok küçük bir insan olsa da içinde yaşadığı dünya sahip olduğu her şey kendi ölçülerine göre büyüktür. Sahip olduğu tahta bir at bile ondan kaç kat büyük bir İrlanda aygırı kadardır onun gözünde.
Sayfa 76Kitabı okudu
"Onun için yeni olan şeyler benim için ne kadar eski, onun yabancı olduğu şeyler benim için ne kadar tanıdık. Ama onun için üzüntü verici olan şeyler benim için de öyle"
Sayfa 71Kitabı okudu
'Hataları olsa da, özünde iyi bir insandı.'
Sayfa 57Kitabı okudu
"Aldırma şu çocuğa," diye lafa karıştı ablam, yaptığı elişinin üzerinden kaşlarını çatarak bana baktı," ne kadar çok soru soruyor! Ne kadar çok soru sorarsan o kadar çok yalan duyarsın, anladın mı?"
Çok soru sorsam bile bana yalan söylediğini ima etmesinin hiç de nazik bir hareket olmadığını düşündüm.
Sayfa 20Kitabı okudu
Her şeyin nedenini, nasıl oluştuğunu merak ederdim. İşte bu yüzden bir fizikçi oldum. İçim bugün en az çocukluğumda olduğu kadar merak dolu, zaten hayatı yaşmaya değer kılan şey de işte bu merak.
Sayfa 242
Karl Marx'ın ünlü sözü nihayet hayata geçiyordu; "Özel kapitalist mülkiyet için ölüm çanları. Soyguncuların şimdi kendileri soyuluyor."
Sayfa 222
Biz yükseklerde yaşıyorduk, yaşadığımız yerde hava ter temiz ve berraktı, sarf edilen tüm çaba insanlık uğrunaydı, kötülük ve bencillik asla araya giremezdi. Biz aşka aşıktık, aşk da hep en güzel şekillleriyle karşımıza çıkıyordu,aşkımıza asla bir fesatlık bulaşması. Tüm bunlardan sonra, bugün şunu söyleyebiliyorum; başardım. Diğer insanlar için böylesine yorulan yorgun gözlü, ölümlü sevgilime huzur verdim.
Sayfa 193
Aslında gururluydu. Bir kartal olsun ve gururlu olmasın bu mümkün olabilir mi? Tanrının kendini tanrı gibi hissetmesinden bir çare bir faninin kendini Tanrı gibi hissetmesinin daha yüce bir şey olduğunu savunurdu, işte bu yüzden ölümlü olduğunu söylerken heyecan duyardı.
Sayfa 190
Ben evrenin Tanrının görüntüsü olduğuna, ruhun ise Tanrının niteliklerinin bir yansıması olduğuna inanıyordum.
Sayfa 189
Beyler,sizin dişleriniz sökülmüş. Pençeleriniz törpülenmiş. Gün gelip de böyle dişsiz ve de pençeleri törpülenmiş olarak ayaklandığınızda onlar için bir istiridye sürüsü kadar zararsız olacaksınız.
Sayfa 150
Hep söylenir, yetersiz bilgi tehlikeli bir şeydir diye...
Sayfa 100