Kendiliğinden gelen sözcüklerin misafirliğini
ne çok severdin,
Nasılsın…
Bugünlerde ben iyi gibiyim
yorgun gri kaideler arasında
hüzünlü bir yeşilim,
Ya sen…
Sen… Nasılsın?
Göğsündeki ağrılar nasıl?
İyi misin?
hey koca dünya nasıl avucumuzdasın
nasıl da parlıyorsun ey gözleri maden
çözdüğüm bütün bulmacalardan zorludur yüreğin
elbette kırlardan gelecekler kırlardan
sessizliğin zehirli yeminini hatırlıyorum.
bana vaat ettiğin gazoz şişelerinden yapılmış şehirler arası yolları anımsıyorum.
yırtık koltuğu,
lacivert çarşafı,
utangaç öpüşmeyi.
depremde kurtarılacak ilk şeydi bakışların.
sarılacaktık,
bakkala gidecektik.
ama ne yaptın?
kanımı taşıyan bardağı devirdin.