Sosyal medyada fazlalıkça yer alan bir kitap olması nedeniyle ön yargılı başladığın bir okuma oldu ancak yanıldığımı çok geçmeden anladım. Roman 3 Ana tema etrafında örülmüş. Aşk, yalnızlık ve yabancılaşma. Bunlardan da anlaşılabileceği gibi trajik bir aşk romanı eser. Ancak kitaba aşk kitabı diyerek geçmek haksızlık olur. Kitabın asıl içeriği Raif Efendi'nin hikayesi olsa da dönemin Türkiye'sine siyasal atıflarda bulunmuş. Raif Efendi çalışkan ancak hor görülen, iftiralara maruz kalan Almancayı çok iyi bilmesine rağmen dalga geçilen kendisini kötüleyenlere cevap dahi vermeyen derin bir karakter. Maria Puder ise boğasever, hayvansever bir kadındır. O da Raif Efendi gibi kendine dönük, insanlara karşı olumsuz düşünceleri olan biridir. Doğa onun için insandan daha kıymetlidir. Raif Efendi Berlin'de bir sergide Maria Puder'in portresi olan Kürk Mantolu Madonna'yı görür ve resim onu kendine çeker. Böylece Raif Efendi yüreğinin sesinin peşinden koşmaya başlar.
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 2023315,9bin okunma
Kitabı anlatmaya başlamadan önce belirtmeliyim ki kitap bence +16 içeriye sahip. Bu kitabı okumadan önce gördüğüm incelemeler ile kalsaydım, kitabın salt cinsellik içerdiğine yemin edebilirdim ancak okuyunca anladım ki öyle değil. Daha çok bir çocuğun kadınlığa adım atışı, bedenini tanıyışı, bu süreç ve bu süreçte fikirlerini etkileyen faktörleri, cinselliğin ne demek olduğu gibi konuları okuyoruz. Ben kitabı severek okudum ancak tıbbi terimleri bilmiyor olsaydım aynı düşüncede olur muydum bilemiyorum. Benim için en büyük eksisi kitabın yazılış tarzı. Anı gibi değil de roman gibi olsaydı kitabın içine daha rahat girebileceğimi düşünüyorum.
On Bir DakikaPaulo Coelho · Can Yayınları · 20204,986 okunma
Zweig'ın diğer kitapları gibi kısacık ama içerik olarak dopdolu bir kitap. Yazar bu kez de hayvan psikolojisini ele almış. Kitap tam bir film senaryosu gibi. John Charleston Limpey çocuksu, iyi niyetli bir adam. Ayrıca karısına da olağan dışı şekilde düşkündür. Karısı öksürse dahi evde koşturmaca başlar. Üzerine ceket getirir, evi ısıtır... Bu durum karşısında ilgisini biraz da olsa başka bir yöne çekmek için komşuları Bay Limpley'e yavru bir bulduk hediye eder. Ancak düşünüldüğü gibi olmaz. Bu kez de ilginin tamamı köpeğe kayar. Yani Bay Limpley sevgiyi, ilgiyi paylaşamaz, denge sorunu yaşar. Bu ilgiye zamanla alışan köpek ise alışmış olmanın verdiği dürtüyle sahibine aynı ilgiyi göstermez. Aradan geçen zamanda ise eve yeni gelen biri ile kendisine yöneltilen bütün ilgiyi kaybeden köpeğin bunları içinde tutarak yapabileceklerini okuyoruz.
O muydu?Stefan Zweig · Can Yayınları · 20195,3bin okunma
Bu kitabı okumamın en önemli nedeni Almanca bilgimi geliştirmekti. Kitap A1-A2 seviyesinde kolay anlaşılır ve akıcı. Benim için en önemli konu anlayabilmemdi ancak en başta zorlanmadım diyemem çünkü bilmediğim kelimeler sayısı az denemezdi. Buna rağmen kelimeler tekrar tekrar kullanıldığı için zorlansam da anlayarak ve severek okudum. Kitabın konusuna gelecek olursak Mr.Bart bir kimyagerdir ve Heinrich onu hem bir öğretmen hem de iyi bir dost olarak görmektedir. Bir gün Mr.Bart'ın evine giden Heinrich kapıyı çalar ve açan olmaz. Böylece kitaba giriş yapıyoruz.
Kitabın içerisinde birden fazla hikaye bulunuyor ve genel Kafka eserlerindeki gibi hepsi ezilmişlik, hor görülmüşlük, zayıflık barındırıyor bir oturuşta bitirdiğim hâlde kitabın kapağını kapattığım zaman girdiğim mutsuzluk havası okuma zevkimi indirgedi. Verilmek istenen duyguya girdim ancak tatmin olamadım belki de kısacık olan bu kitapta birden fazla öykü barındığı ve bazıları herhangi bir sona bağlanmadığı içindir bilemiyorum.
Türk edebiyatında ilk psikolojik roman olması nedeniyle lisede en az bir kez duymuş olduğumuz Bu kitap maalesef beklentimi karşılamadı.
Suat Hanım ve Süreyya Bey aşık olarak evlenmiştir. Ancak zamanla kocasının ilgisizliği ve ihmali nedeniyle Suat Hanım kocasının arkadaşı olan Necip Bey'e aşık olur böylelikle bir aşk üçgeni barındıran yasak aşk başlar.
Eser de karakterlerin psikolojik analizleri yapılmıştır. Eser ilk olarak Servet-i Fünun Dergisin de yayımlanmış ve yazar eserini Halit Ziya'ya ithaf etmiştir.