İnsan hiçbir zaman sadece o zaman hissettiği şey için üzülmez; geçmişe ve geleceğe referans vererek, normalde olayın hissettireceği acıdan birkaç kat daha fazlasını yaşar..
Yaşanılanlar yaşandı, iyisiyle kötüsüyle, sen de üzerine düşeni yaptın. Şunu unutma: Her zaman en iyisi olamazsın, bazen bazı insanların hayatındaki kötü insan sen olursun. Önemli olan geçmişe yanmak değil, geleceği planlamaktır.
Komodinin üzerinde, içinde kurumuş çiçekler bulunan cam bir vazo vardı, su buharlaşıp uçmuştu, kör eller oraya yöneldi, parmaklar çiçeklerin kurumuş taçyapraklarına dokundu, terk edildiğinde yaşam ne kadar kırılgan.
İnsan aklı kendi yarattığı canavarlara teslim olursa bu kadar yanıltabilirdi. Bu arada eli bir şeye değdi, hayaletin yapışkan parmakları değildi, ejderhanın alev saçan dili ya da ağzı da değildi, hissettiği şey soğuk bir metalin temasıydı..
Ama nihayetinde sabırlı olmak, zamanı zamana bırakmak gerekir, şunu kesin bir şekilde öğrenmiş olmamız gerekirdi ki, yazgı bir yere varmadan önce çok dönüp dolaşır...
...sözlerin işe yaramadığı anlar varsır, keşke bende ağlayabilseydim, hee şeyi gözyaşlarımla söyleyebilseydim, anlaşılayım diye konuşmak zorunda kalmasaydım...