Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Ezgi kayar
Ezgi kayar
@Gulezgi
Öyle ki ' insan onurunu bir toplama kampında bile koruyabilir '
Hekim
7 Şubat
176 okur puanı
Ağustos 2016 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Hiçbir beklentim olmadan çıtır çerez bir kitap okumak adına almıştım , beklentimin fazlaca karşılandığını belirtmeliyim.Keyifli vakit geçirdim,okuma odağımı destekledi.
Ama eğer anlam konusundan olaya bakarsak; okuyalı bir aya yakın oldu, aklımda bir kaç olay dışında hiçbir şey kalmadı.Tek bir özel cümlesini bile anımsamıyorum.
Yan pasajın kitapları genel olarak bu şekilde benim deneyimlerime göre; okuma dikkatiniz(yeniden) biraz düzene girsin istiyorsanız öneririm,diğer türlü çokta gerekli gibi gelmiyor bana bu yayınevi kitapları.
Öncelikle kitabın bir çok yerde çokça beğenildiğini okuduğum için başladığımı belirtmek istiyorum,kapak tasarımının ya da adının beni pek çektiğini söyleyemeyeceğim.
Kitabın fazlasıyla akıcı bir dili var , bir buçuk gün gibi bir zamanda bitirdim.Konusu gerçekten fazlasıyla orijinal.Kitap başlarında benim için fazlasıyla keyifli , yoğun hissettiren bir okuma deneyimi sundu; ortalarına doğru o yeterlilik benim için fazlaca azaldı.Sonlarına doğru ise sadece merak hissi kaldı o tüm duygu çeşnisinden.
Sonunun ise beni her şeye rağmen fazlaca şasırttığını belirtmeliyim.
Yazarın bu kitaptaki en başarılı iş ; küçük bir kız olan Kya'nın duygu geçişlerinin betimlemesi bence,aynı tadı büyüklüğünde alamadım.
Her şeyle beraber bakınca kitabı fazlasıyla tavsiye ederim.Çoğumuzun çok fazlaca uzak olduğu bir yaşam deneyimini anlatıyor.Bu yüzden az da olsa vizyon genişletir , keyifli vakit geçirmenizi sağlar.
Hiç haberim bile yokken burada yorumunu görüp direkt edindiğim bir kitap oldu.
Kitapta önsöz , teşekkür ,ithaf , son söz , yazar tanıtımı hiç bir şey yok.Direkt bir babanın günlüğü gibi başlıyor ve o şekilde bitiyor.
Bir saatte bitirilecek kadar kısa ve hiçbir olay örgüsü olmayan bir kitabın nasıl bu kadar derin olduğunu anlayamıyorum , açıklayamıyorum.
Kelimelerle anlatılabilecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum,keşke gözlerimin dalmasını koyabilseydim buraya yorum diye; ya da göğüs kafesimin sıkışmasını ...
Hayatınızın sonuna kadar sadece bir kitap okuma kararı aldıysanız bile o kitabın bu ya da Şeker Portakalı olmasını önerirdim.
Söyleyebilecek başka da bir şeyim yok bu kitapla ilgili.
Aşkla Kalın
Okur Takip Önerileri
Uzun zamandır kitaplığımda olan ama konusunu az çok bildiğim için okumaktan çekindiğim bir kitaptı.Okumaya başladıktan sonra bir kaç günde bitirdim,Arkadya'nın diğer kitapları gibi bu kitapta fazlasıyla akıcı.Kitap uzakdoğuyu anlatıyor, Kore Japonya Moğolistan vb coğrafyaları.
Bize, belki de daha doğrusu bana fazlasıyla uzak bir kültürdü açıkcası .. İkinci dünya savaşındaki japonya askerlerinin yaptıklarından az çok haberdardım ama kitabın temeli bu yapılanlar olsa da, kore kültüründen (ya da endüstrileşmemiş kore kültüründen mi demeliydim ) fazlasıyla bahsedilmiş.Dünyanın en öte coğrafyasıyla değer kavramlarımızın bu kadar yakın olması bana fazlasıyla etkileyici geldi.
Kitap savaşın kız çocukları üzerindeki etkisini en akıcı ve samimi şekilde aktarmış , kardeşini kurtaran Hana yaşadığı korkunç şeyler süresince en azından hep bu duyguya tutunabilmişken ;kardeşi Emiko'nun tutunacak böyle güçlübir duygusu bile olamamış maalesef.
Bu tarz gerçek acıyı anlatan kitapları okumayı fazlasıyla önemli buluyorum.Öyle bir çağa denk geldik ki konfor hepimizin başını döndürdü,hepimizi hissizleştirdi.Birbirimize ve hatta kendimize bile gerçekten değemez olduk.Arkadya'nın Çin'i Hindistan'ı Afganistan'ı anlatan kitaplarını da kısa sürede okuyacağım.
Kitabın sonunda yazar, realist olmadığını biliyorum ama Hana'yı öldürmeye kıyamadım diye yazmıştı bu açıklamayı çok değerli buldum
Kitabı muhakkak okumanızı öneriyorum.
Aşkla kalın
Kitap puanına bakarak, sitenin aksine kitabı beğendiğimi söyleyebilirim.Kendimi radikal bir feminist olarak tanımlıyorum ve bu kitabı tanımadığım tek bir ismi bile duymuş olsam kardır diyerek edinmiştim.Kişi seçimlerini gayet ideal yaptıklarını düşünüyorum zira hiç bilmediğim birden fazla isimle karşılaştım.Bu kitabı biyografiden ziyade ufak bir tanıtım kitapçığı olarak değerlendirirseniz tam anlamıyla faydalanabilirsiniz.
Hayat hepimiz için zorlayıcı; insan olmak zor bir deneyim ama aramızdan bazıları bu deneyimi daha eşsiz kılmayı becerebiliyor.Bu en nefret ettiğim akım olan, insanın kendisini dünyanın merkezine koymasını savunan\ tüm acı kavramlarını reddeden new age tarzı bir yaklaşım değil.Hatta aksine bence bu kadınları eşsiz kılan başkalarının ve kendi acılarına olan duyarlılıkları; acıdan bir canavar gibi kaçmaya çalışmak yerine onu duyumsamaya izin vermeleri ..
Bu kitapta ve bu hayattaki favorim : Irena Sendler
Benim için fazlasıyla tatmin edici bir kitaptı, mutlaka öneriyorum.Sıfırı yok ama nadirkitapta ikinci elini 10 lira gibi bir şeye edindim bir iki hafta önce.
aşkla kalın
Bu yazarın 'Bir Kaşifin Felsefesi' adlı kitabını okuyup fazlasıyla anlamlı bulmuştum.Maalesef bu kitabı için aynı şeyi söylemiyorum; kısa kısa bölümler halinde yazılmasına rağmen inanılmaz zorlama ve sıkıcı buldum.
Benim için tam anlamıyla zaman kaybı olduğunu söyleyebilirim.
Kitapla ilgili benim adıma tek artı fazlasıyla güzel olan iskandinav tarzı kapağı oldu.
Bu kitabı önermiyorum ama diğer kitap; güzel ufuklar açabiliyor insanda, zira ben de fazlasıyla açmıştı.
Hepimiz için kaliteli okuma deneyimleri diliyorum,
Aşkla kalın
Bu kitabı muhtemelen 3 yıldır okumak istiyordum ve bu yüzden öncelikle ; kocaman bir sonunda! diyerek başlıyorum.
Bu 3 yıl ve kitabın ilk 303 sayfası boyunca kitabın adını yanlış okumuşum; nasıl becerdiğim konusunda hiçbir fikrim yok.Kitabın adını hep 'Yetim Koleksiyoncu ' sanıyordum, 304. sayfaya geldim ve hala koleksiyona dair bir şey göremeyince duruma uyandım :)
Kitap yorumuna geçersem ; öncelikle kitabın dili inanılmaz akıcı,497 sayfayı ortalama 36 saat gibi kısa bir sürede bitirebildim.Konusu çok orijinal.Ama yeterince hissedebildiğimi düşünmüyorum.Bazı kitapları kalbimde ya da boğazımda kalıyor,bunda öyle olmadı sadece konusunu merak ettiğim için hızlıca devam ettim.Bunun nedeninin kitap mı yoksa benim ruhsal durumum mu olduğundan emin değilim ama kişisel fikrim kitap karakterlerinin duygusal bağlamda betimlemelerinin çok yeterli olmamasıdır.
Bu yazarın okuduğum ilk kitabıydı,elimde bir kitabı daha var bakalım fikrim değişecek mi ?
Okuduğum en orijinal konu fikirli kitaplardan biriydi, bu yüzden tavsiye ediyorum.
Son olarak ispanyol gribinin bu denli yıkıcı olduğunu bu kitaptan öğrendim.
Aşkla kalın
Kimberley'in dilini çok ama çok seviyorum.Çok güçlü bir şekilde hissettirerek yapmayı becerdiği geçmiş dönem betimlemelerini, her kitabını güçlü kadın portresi üzerine kurmasını ve aşkın çoğu zaman güçlü kadınlar için ikinci planda kalması gerektiğini alttan alta vurgulayan bakış açısını çok seviyorum.
Ama ilk defa bu kitabında optimistliğin sınırlarını bir tık aştığını hissettim.Spoiler vermemek için örnekleme yapmayacağım.
Sanırım okuduklarım arasında en beğenmediğim kitabı bu oldu.
Daha önce başa kitap yorumlarında da yazmıştım, kitaplarında çok fazla Eczacının Kızı ve serisi kitaplarının izini görüyorum.Hangi kitap daha önce yazılmış gerçekten bağlantıları var mı bilmiyorum ama ben o seriye resmen taptığım için hoşuma gidiyor bu durum.
Storytel'de iki cildini arka arkaya dinledim.O yüzden kıyaslamadan fikir belirtemiyorum maalesef.
Serinin ilk kitabına göre fazlasıyla yetersiz ve sığ geldi bana.Fazla bilgide , soru da yoktu.Harari'nin dinlediğim 4 kitabı içinde en kötüsü olduğunu düşünüyorum.Yine de tavsiye eder miyim evet ederim !
Harari'nin dinlediğim 3. kitabıydı.Kendisi dinlemekten en keyif aldığım yazar olabilir.
Bu kitabında da diğer kitaplarında olduğu gibi çoğu zaman bilgilendirmek yerine sorgulamayı aşılamaya çalışmış bizlere.İlk kitabı olan sapiens'ten çok fazla alıntı vardı ama yine de sapiens'ten daha çok tat aldığım çok açık kalplilikle söyleyebilirim.Sorduğu soruları hala gün içinde kendime sorup\çevreme sorup irdeliyorum.
Tek bir kitabını okumak istiyorum derseniz gözüm kapalı bunu öneririm ama tavsiyem bütün kitaplarını okumanızdır.Harari'nin başarısı insanların anlaması zor ve çok uzun gördüğü kavramları çok basitleştirerek anlatabilme becerisidir.Ben bu becerinin de bir sanat olduğunu savunanlardanım.
Kitaplarından bir Tüfek,Mikrop ve Çelik objektifliği beklemeyin,Harari biraz yönelendirmeyi seven bir adam ama yine de bir şans verin bence
Durdurulamayan İnsanlık: Dünyanın Hâkimiyetini Nasıl Ele GeçirdikYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 2022813 okunma
Debbie eskiden en sevdiğim yazarlardan biriydi.Onun kitaplarını boş ve saçma bulanları çok eleştirirdim.Olumlu ve basit olay örgüleriyle hayatı aktaran herkesi ve her şeyi seviyorum.İnsan olmak yeterince zorlayıcı bir deneyim; hele ki dört bi yanı acıyla sarılmış ortadoğu coğrafyasında.Debbie'nin kitapları gibi basit ve olumlu her şeyin temiz bir nefes niteliğinde olduğunu düşünüyordum\düşünüyorum.
Ama Debbie'nin son iki kitabını da yarım bıraktım;basitliği artık anlamsızlık seviyesine ulaşmış gibi geldi bana.İlk 30\40 sayfadan kitabın sonunu tahmin edebilme hissini sevmedim.
Elimde okunmamış son bir kitabı kaldı, o da bu şekilde olursa kendisini aklımda kalan muhteşem kitaplarıyla anımsamaktan başka bir şey yapmayacağım artık
İnstagramda bir adet yorumunu görüp direkt aldığım bir kitap oldu.Uzun zamandır çok büyük beklentilerle kitap almıyorum\okumuyorum;bu kitapta da durum bu olmasına rağmen yine de hayal kırıklığına uğradım.Arka sayfalarından birinde yazarının en ilham verici 100 kişi içinde yer aldığı belirtiliyor.Kitabın da yazarın da bana herhangi bir ilham vermediğini net bir şekilde belirtebilirim.
Kitabın bana zihinsel olarak ekstra bir bilgi ya da aydınlanma katkısı olmadı, ruhsal olarak rahatlatma ya da duygusal olarak yükseltme katkısı olmadı.
Pek bilinmeyen bir kitabı okuduğum için hafif bi coşkudan basşa bir şey hissetmedim açıkcası :)
tavsiye ediyor muyum ? beğeneni çıkabilir , nötrüm.
Bir bölümünde her gün bir dolu istemediğimiz şey yaptığımız için kendimizi rahatlatmak adına bi dolu şey aldığımız anlatılıyordu.Bu kısmı beğendim ve hak verdim.2024 benim için bu konuda düşünmek ve davranış modeli geliştirmek için kullanmayı hedeflediğim bir yıl olduğu için iyi denk geldi
Uzun süredir beni bu kadar etkileyen bir kitap okumamıştım.
Amerikanvari umut veren bir roman olduğunu düşünürken, hint kültürüne fazlasıyla yer veren, değerli bir hikaye çıktı kitap.
Yazar gencecik bir kadın olmasına rağmen; 76 yaşında, eşini kaybetmiş bir erkeği nasıl bu kadar iyi betimler, nasıl bu kadar derinden hissettirebilir ..
Okurken tüm hücrelerimde Mukeş'i hissettim; onun küçük, sıradan ve olabildiğince saf dünyası benim tüm kalbimi sardı.
Yaşlı insanlara karşı fazlasıyla hassasım; yaşlı insanların duygularına ve çaresizliklerine ekstra hassasım.
Kitabın son bağladığı yer dışında fazlaca realist yazıldığını düşünüyorum. Fazlasıyla sıradan bir hayat yaşamış\yaşayan ve her özelliği bakımından sıradan kabul edilebilecek yaşlı bir adamın dünyası o kadar net ifade edilmiş ki ; asıl sihrin sıradanlıkta olduğunu anlıyorsunuz.
Neredeyse her kitap yorumumda eleştirdiğim ; yaşadığımız dönemin sürekli pompaladığı; ihtiyacımız olan şeyin sürekli daha büyük daha özel daha karmaşık olduğu bilgisinin aksine; asıl sihir sıradanlıkta , azlıkta.
Kitabı mutlaka öneriyorum.
Korkunç bir önyargı ile kitaba başladım; Yanpasaj'ın daha önce bir kaç kitabını okumuştum ve kişisel gelişim soslu romanlarından hiç hoşlanmadım.Diğer kitapları fazlasıyla uçuk olaylardan oluşuyordu,bu kitap daha olası akla uygun bir kitap öncelikle.
Çok uzun zamandır okuma becerimi kaybetmiştim.Bir kitaba başlıyorum,bazen 40*50 sayfa okusam bile ilerleyemiyorum,bırakıyorum.Bu kitap uzun zamandır ortalıkta görünmeyen okuma becerimle yeniden bağ kurmamı sağladı.Fazlasıyla akıcı bir kitap;ortalama 24 saatte bitirdim.İçeriği inanılmaz ufuklar açmasa da hayatıma ufak tefek düşünce balonları eklemeyi başardı.Olumlu düşümeyi açıklayış şeklini sevdim,Alex'le olan şeyin olduğu yerde kalma gerçekliğini sevdim,kitapçı kadına bayıldım,anlamlı şekilde çicek gönderme fikrine aşık oldum.Kitapta sıcak hissettiren fazlaca ayrıntı vardı.
Kitabı öneriyorum
Kitabı okuyalı bir buçuk ay kadar oldu ; ilk okduğumda bu yorumu yazsaydım muhtemelen çok düşük puanlı eleştiriyel bir yorum olacaktı.Ama okuduğumdan beri bu kitabın bazı parçaları o kadar sık aklıma ve kalbime geliyor ki ...
Kitabın çok büyük bir bölümü bana kurgusal olarak da , edebi olarak da yetersiz geldi.Ama özellikle son bölümleri duygusal olarak tüm ruhumu etkisi altına aldı.
Son bölümleri için bile olsa tavsiye ediyorum ,
aile olamamayı , aile olmak için çok çabalayan anne kavramını , annenin ölümünün yarattığı soğukluğu çok güzel derlemiş / anlatmış
