Ezgi kayar
@Gulezgi
Öyle ki ' insan onurunu bir toplama kampında bile koruyabilir '
Hekim
7 Şubat
176 okur puanı
Ağustos 2016 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
'Babası hayatı boyunca kelimelere inanmış, kelimeler gücünü kaybettiğinde ölmüştü'
Sayfa 77Kitabı okudu
Ezgi kayar tekrar paylaştı.
Bir insanın ağzından çıkan tek bir kelime bahtınızın rengini pekâlâ değiştirebilir.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ezgi kayar tekrar paylaştı.
Pek çok kez parmağımla kendi yaramı deştim, size daha fazla inanmak ve sizi daha fazla tanımak için.
Sayfa 51 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Incelemelere kitabın arka sayfasındaki yazıları yazma nedeniniz nedir
İnsan çavdarı böyle de yiyebilir. Ya da hamuru. Unu. Ama insan ekmek yapma ihtiyacı duyuyor. Çavdarlar değirmenden geçmeli, eksitilmeli, şekle sokulmalı ve kızarmalı. Ancak o zaman onu seviyoruz.
Liss'e baktı.
Bazen bir hayvan gibi olmak istiyorum. Her şeyi olduğu gibi kabul etmek. Önümde duran neyse, onu o haliyle yemek. Çiğ. Bir hayvan gibi hareket etmek ve yaşamak. Hiç düşünmeden ve... Bir an tereddüt edip sözlerine devam etti: ve korkmadan. Hiçbir şeye bağlı olmadan.
Çünkü şu anda var olan hiçbir şey, hiçlikten gelmemişti ve yine o hiçliğe doğru gitmiyordu. Her şeyin bir hikâyesi vardı. Hareket etmeyen şeylerin bile bir hikayesi vardı
Liss bıçağa baktı. Keskin. İnce. Sadece bir şeyi kesmek için ve başka bir amaçla kullanılmayan bir şey.
Bazı insanlar da böyleydi işte.
Kendisi böyleydi.
Şöyle bir silkelenip bahçeyi geçti, mutfağa girdi. Onun oturduğu yerde bir tabak duruyordu. İçinde tereyağı olan bir altlık. İçinde tuz olan küçük bir kase. Siyah emaye bir tencere. Sally buna karşı koymak için fazla güçsüzdü, masaya oturdu. Tencerenin kapağını kaldırdı. Patatesler. Haşlanmış, kaseye koymuşlardı. Hala ılıklardi. Sally patateslere baktı. Sonra bir tanesini alıp ikiye böldü, bir tarafını özenle tuza bandırdi. Tadı tıpkı nihayet eve gelmek gibiydi, birden gözlerine yaşlar doldu.
Çiftlik. Acaba Liss neden burada yalnız başına yaşıyordu ve neden insanları öylece evine alıyordu? Gerilim filmlerinden kısa kısa sahneler gözlerinin önünden gecti. Issız bir çiftlik. Sis. Orman. Ölü kızlarla dolu bir arka bahçe. Bu resimleri kafasından silip attı. Asıl Sally'nin geldiği yer bir sürü ölü kızla doluydu, sadece onlar bunun farkında değillerdi ve hareket etmeye devam ediyorlardı. Zombiler gibi.
Thomas tuhaf biriydi. Köydeki herkes babasının onu dövdüğünü biliyordu.Ama o yine de hep gülerdi
Köy, babası evde olmadığı zamanlarda halk kütüphanesinden ödünç alıp okuduğu, bir atom bombasıyla her şeyin yok olduğunu anlatan o distopya romanlarındaki gibi ölüydü
Bir kız uyuyorsa, uyandırılmamasi gereken günlerden biriydi. Her şeyin bir nedeni vardı, sadece görünmüyordu