Öncelikle sonda söyleyeceğimi en başta söyleyetim; her edebiyat severin mutlaka okuması gereken bir baş yapıt. Latin Amerika (Güney Amerika değil, çünkü Meksika edebiyatı da bu türe dahil) edebiyatını, büyülü gerçeklik / gerçekçilik akımlarını seviyorsanız çok beğeneceksiniz.
Alejo CARPENTIER "büyülü gerçeklik" adını verdiği akımı yaratarak tüm Latin Amerika edebiyatını derinden etkilemiş, dünya edebiyatının en büyüleyici ve en gerçekçi yazarı. Edebiyatın Voodoo üstadı, aynı zamanda gazeteci, müzikolog, eleştirmen ve oyun yazarı. Bu inanılmaz kitabı mükemmel bir şekilde çeviren ve kocaman bir alkışı hakeden Murat TANAKOL'un önsözdeki ifadesiyle, "...Afrika halkları tarihine, kültürüne, geleneklerine vakıf bir araştırmacı ve İspanyol diline yeni kelimeler eklemiş bir dil sihirbazı..."
Kitap dört bölümden oluşuyor; çevirmenin önsözü, yazarın önsözü, roman ve büyülü gerçeklik / büyülü gerçekçilik / gerçeküstücülük üzerine son söz. Büyülü gerçeklik konusunda son sözde Marquez'in bir yorumu enfes; " ... kendi gerçekliği içinde büyük nehir kavramı Tuna Nehrinden öteye geçmeyen bir Avrupalı için bir kıyıdan bakınca öteki kıyısı görülmeyen, binlerce kolu olan, adeta bir tatlı su denizi olan Amazon nehri, aklının kolay kolay alabileceği bir şey değildir."
Romanın konusu ile ilgili burada paylaşılan incelemeler oldukça doyurucu ve açıklayıcı. Ben bu romanı okuyanlara yine Haiti / Dominik Cumhuriyeti ile ilgili aşağıdaki benzer eserleri de okumalarını öneririm:
- Denizin Altındaki Ada, Isabel ALLENDE
- Teke Şenliği, Maria Vargas LLOSA
- Oscar Wao'nun Tuhaf Kısa Yaşamı, Junot DIAZ
